Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Nano

Nano перевод на турецкий

583 параллельный перевод
FIN
SON Çeviri : nano neco _ z
FIN
Çeviri : nano neco _ z
Nos conocimos en la convención de nanotecnología del año pasado.
- Geçen senenin, nano teknoloji konferansında tanışmıştık
¿ Pero ese tipo de aplicación no es aún teórica? Si. Esto es nanotecnología con años luz de antelación que algo o alguien la está haciendo en este momento.
Evet, bu nano teknoloji ve yıllarca uzakta.
Sí, es una forma extremadamente avanzada de nanotecnología, llamada "Fulerenos", llamada así por su inventor Buckminster Fuller.
Evet, bu ileri derece bir nano teknoloji formu. Buckminster Fuller tarafından bulunan ve adına buckyballs denilen bir teknoloji.
Está construido con materiales normales de la tierra, pero utiliza una nanotecnología que está lejos de ser únicamente teórica.
Dünyaya ait materyallerden yapılmış. ama şu an için imkansız nano teknolojiden faydalanılmış.
- No puedo. No hay otra intersección por siete u ocho nanosegundos.
- Yapamıyorum 7 veya 8 nano saniye içinde önümüzde başka bir bağlantı yok.
NO proyectar online. No modificar el srt. No incrustarlos al vídeo.
Çevirmenler : konor Kuban REDO1 PESciSiNAN neco _ z nano
Eso fue un accidente.
İyi misin Nano?
Tengo un nanosegundo.
- Bir nano saniyen var.
Con los recientes avances en nanotecnología, podríamos atacar a los borg con una plaga de nanoides.
Nano teknolojideki şu an ki tecrübemizle Borg'ları içten yıkacak yıkıcı cins nanitler üretebiliriz.
El elemento central está basado en un nanoprocesador de FLT con 25 kelilactirales bilaterales, 20 de ellos unidos a un terminal de heisenfram primario.
Çekirdek element, 20'si ana heinsafram terminale bağlı 25 çiftli kelilaktiral ile bir FTL nano işlemciye dayanıyor.
Voy a implantar fibras nanocorticales en su cerebro.
Beynine nano-kortikal teller yerleştiriyorum.
Nunca vi un arma nanobiogénica tan resistente a la radiación.
Radyasyona bu kadar dayanıklı nano biyojenik silah görmedim.
Pero, visto lo que todos piensan de Kubus ninguna nave con él a bordo puede partir hasta pasar por una inspección de seguridad para prevenir un sabotaje, incluido un escáner molecular para detectar nanotecnologia.
Ama Kubus hakkındaki kamu vicdanının ışığı altında hiçbir gemi içinde Kubus varken sabotaj ihtimaline karşı güvenlik kontrolünden geçene kadar ayrılamaz ve bu da nano teknoloji olasılığına karşı moleküler tarama gerektirir.
¿ Se sentiría satisfecho en un taller, construyendo tarjetas de circuitos y jugando con tricorders?
Bir atölyede nano devreler yaparak, tarayıcılarla oynayarak oyalanmaktan mutlu olur muydun?
Intentas incubar un androide de nanotecnología.
Doğurabilir nano - teknolojik androidler üzerine çalışıyorsun.
Lo que ves aquí son millones de nanomáquinas suspendidas en un líquido clodial.
Milyonlarca nano makine solüsyonun içinde harekete geçiyor.
Las nanocélulas son de silicona, necesitan cristal para regenerarse.
Nano hücreler silikon yapıdadır dolayısıyla, yenilenmek için cama ihtiyaç duyarlar.
Consigues la nanomuerte.
Yaptın mı... .. nano-ölüm
Un organismo sintético de nanotecnología para ser precisos.
Nano-teknolojilerin suni organizmaları, kusursuz olabilir.
Destruiremos el prototipo de la futura nanotecnología humanoide.
Gelecekteki, bedensel nano-teknolojilerin ilk örneğini yok edeceğiz
Cada nanosegundo.
Her nano saniye.
Se trata de una red muy compleja de circuitos bioneuronales. Nanofibras...
Çok karmaşık bir nano fiberden yapılmış biyo nöro çevrim.
Las extraje del interior de la herida con nanites que creé para detectar restos de ADN.
Benim dizayn ettiğim nano robotlar tarafında, başta bulunana yaradan çıkardığım, farklı bir DNA.
No se le puede dejar solo ni un nanosegundo.
Bu küçük adamı, bir nano saniye bile yalnız bırakmaya gelmez.
Subtitulada por :
Çeviri : nano
Una vez dentro de la piel liberan una serie de nano sondas en el flujo sanguíneo.
Birkere derinin altına girdimi, kana bir grup nano robot yayıyorlar.
El primer tejido atacado por las nanosondas es la sangre de la víctima.
Nano robotların ilk saldırdığı doku kurbanın kanı.
Dudo que podamos destruir las nanosondas. Tal vez podamos retardarlas.
Borgların nano robotlarını yok etmemiz konusunda şüphelerim var, ancak onları yavaşlatabiliriz sanırım.
Intentemos una disección submicrónica de las sondas que hemos recogido. Veamos si podemos descubrir su mecanismo de asimilación.
Şuana kadar elde ettiğimiz nano robotlar üzerinde ayrıntılı bir inceleme yapalım, bakalım onların asimilasyon mekanizmasını anlayabilecekmiyiz.
Liberaré una armada de nanosondas Borg modificadas en su flujo sanguíneo. Diseñadas para atacar y erradicar la infección.
Umuyorumki enfeksyon yok edilmek üzere modifiye edilmiş Borg nano robotlarını kanına verdiğimiz zaman enfeksyonu yok edecektir.
Como usted sabe, he analizado las nanosondas.
Bildiğiniz gibi, ben Borg nano robotlarını araştırıyorum.
Así la sonda puede hacer su trabajo sin ser detectada. Observe.
Böylece, nano robotlar görevlerini farkedilmeden yapabiliyorlar.
Si les enseñamos a los Borg cómo modificar sus nanosondas tendrán un plano para crear un arma para derrotar a los alienígenas.
Eğer Borgları nano robotlarını nasıl modifiye edebilecekleri hakkında eğitebilirsek, yabancı türle savaşmak için bir planları olmuş olur.
Doctor, usted es el único a bordo con total conocimiento de las modificaciones en las nanosondas.
Doktor, nano robot modifikasyonları hakkında sadece sizin tam bilginiz var.
- Prepare otra dosis de nanosondas.
Başka bir doz Nano probese hazırla
La atención de la gente se mide hoy en nanosegundos.
İnsanların ilgisini bugün nano saniyelerle ölçmek mümkün.
Cuando se abalanzó frente al otro ajustó el poder en la billonésima de segundo cuando salió de la pared y la golpeó.
Sen diğerinin önüne atladığında, duvardan ayrılıp sana çarptığı zaman nano saniyelerde gücü ayarlayabildik,
Accela, una especie de pequeño suplemento. Usa un nano-mecanismo para oscilar en una frecuencia específica con el cuerpo. Gatillando la secreción de una hormona específica.
Accela, bir çeşit zihin açıcıdır, vücutta belirli bir frekansta titreşimler yaratmak için nanomekanizmaları kullanarak spesifik bir hormonun salgılanmasını sağlar.
La nano-máquina es destruída por los jugos digestivos en 24 horas.
Nanomekanizmalar, mide özsuyu tarafından 24 saatte sindirilir.
Hay residuos de nanosondas alrededor de la herida.
Yaranın etrafında, nano-sonda artıkları var.
¿ Sus nanosondas?
Nano-sondalar senin mi? Nasıl?
Es posible que mis nanosondas...
Bir kaç tane nano-sondamın Doktor'un yayımlayıcısına bulaşması muhtemel.
Sí. Las nanosondas están codificadas para utilizar cualquier tecnología que encuentren.
Nano-sondalar, karşılaştıkları her türlü teknolojiyi kullanmak üzere programlıdırlar.
Tal vez las nanosondas extrapolaron su tecnología.
Nano-sondalar o teknolojiye ulaşmış olmalılar. Eşsiz dizaynını açıklıyor.
Mi emisor se fusionó con varias de las nanosondas de 7.
Yayımlayıcım ile, Seven of Nine'ın bir kaç nano-sondası kaynaştı.
Phaser Tipo 1 modificado para disparar nanosondas Borg.
Tip-1 fazeri, Borg nano-sondası ateşleyecek şekilde modifiye edildi.
La última vez que usamos nanosondas enviamos a los 8472 escurriéndose de regreso al espacio fluídico.
Seven, o nano-sondaları en son kullandığımızda, 8472'nin sıvı uzaya kaçmasını sağladık.
Traducido por Bondurant para w w w. a l I z i n e. c o m
Çeviri : nano ve sanikosan
Necesitaremos ojivas de nanosondas y muchas de ellas.
Yeterince, nano-sonda takviyeli savaş başlığına ihtiyacımız olacak. Seven, bu işle ilgilen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]