Translate.vc / испанский → турецкий / Necesitá
Necesitá перевод на турецкий
60,816 параллельный перевод
Hágame saber si necesita cualquier cosa, señor David Davidson.
Yardımcı olabileceğim başka bir konu olursa söyleyin lütfen, Bay David Davidson.
El museo está cerrado, así que tengo el día libre si necesita ayuda.
Müze kapalı, yani yardıma ihtiyacın varsa tüm gün boşum.
Este chico necesita una copa.
Bu adamın bir içkiye ihtiyacı var.
Norman necesita ayuda.
Norman'ın yardıma ihtiyacı var.
Y como todas las heridas, necesita tiempo para sanar.
Ve tüm yaralar gibi, iyileşmek zaman alır.
- Necesita descansar.
- Dinlenmen lazım.
Los dos sabemos que no tienes lo que se necesita.
Bunu yapmaya içinin el vermeyeceğini ikimiz de biliyoruz.
El país necesita un nuevo héroe.
Ne diyebilirim eski toprak, ülkeye yeni bir kahraman lazım.
Bueno, quizá tu presentimiento necesita un probiótico.
Sadece içimde bir his var.
Realmente pienso que luego de lo que sucedió con Zack, necesita tiempo para procesarlo.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Dr. Brennan. Zack ile olanlardan sonra biraz zamana ihtiyacınız olduğunu düşnüüyorum.
Creo que necesita venir conmigo.
Dr. Brennan.
Esta película necesita un tema, y somos su última esperanza.
Bu filme bir şarkı lazım ve son çare bizleriz.
No necesita tenerlo.
Olmasına gerek yok.
Tank necesita algo mejor.
Tank'in yenileme zamanı.
Necesita pensar.
Düşünmek için zamana ihtiyacı var.
¡ Hunter, Hanky te necesita!
Avcı, Hanky'nin sana ihtiyacı var.
Pero no demasiado chillón o de diseño, no queremos que la gente piense... que necesita apretarle un tornillo o dos.
Ancak ışıltılı veya modacı gibi olmamalı, insanları paylayacak gibi durmamalı.
Sí, ese es un testigo que necesita mantener el anonimato.
Anonimliğini sürdürmek isteyen bir tanık.
Una mujer inocente no necesita atascarse... en los detalles sórdidos.
Masum bir kadın, pis detaylar bataklığına saplanmamalı.
Sí, ese es un testigo que necesita mantener el anonimato.
O tanığın isimsiz kalması gerek.
El mundo lo necesita, Linc.
Dünya buna muhtaç Linc.
Necesita a alguien en este momento.
Şu anda birine ihtiyacı var.
Llame al alcalde si necesita asegurarse.
Doğrulama isterseniz belediye başkanını arayın.
Necesita a alguien que le enseñe a controlarlo.
Bu gücü kontrol etmeyi ona öğretecek birine ihtiyacı var.
No. Necesita más tiempo.
- Hayır, daha çok zamana ihtiyacı var.
Roan, tu gente necesita que les guíes.
Roan, halkın onlara yolu göstermene aç.
Raven nos necesita en ingeniería. Vamos.
Raven bizi Teknoloji bölümüne çağırdı.
Hay gente que necesita mi ayuda.
Yardımıma ihtiyacı olan insanlar var.
Que necesita ayuda. " Ayudadme.
Yardıma ihtiyacı var. " Yardım edin!
Chuck, creo que eres tú el que necesita un buen canuto.
Chuck, asıl bence seni sıkıca yuvarlamak lazım.
¿ Está segura que no necesita ayuda para llevar eso al coche, Sra. VanKamp?
Onları arabanıza taşıma konusunda yardım edemeyeceğime emin misiniz Bayan VanKamp?
¿ Huirías cuando ella más te necesita?
Yemen'in sana en çok ihtiyacı olduğu an sen kaçıp gider miydin?
Mi amigo necesita tu ayuda.
- Arkadaşımın yardımına ihtiyacı var.
Avíseme si necesita algo, señor.
Bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin, efendim.
Está ardiendo, necesita ir a la enfermería. Por favor.
Adam yanıyor, revire gitmesi gerek.
Necesita estar con gente ahora mismo.
- Şu an yanında birilerine ihtiyacı var.
Necesita dormir.
Uykuya ihtiyacı var.
Necesita un abogado de verdad.
Onun gerçek bir avukata ihtiyacı var.
Solo necesita espacio.
Sadece zamana ihtiyacı var.
Se refiere a situaciones donde se necesita proteger la institución.
Bu gibi durum derken, vakfın parasının korunması gerektiği durumlar mı?
Soy Gustav y escuché que la abeja reina necesita un masaje.
Ben Gustav, duyduğum kadarıyla kraliçe arının masaja ihtiyacı varmış.
La juez necesita ver que toda la gente que quería a Wes - piensa que Annalise es inocente.
Yargıç'ın Wes'i sevip, Annalise'nin masum olduğunu düşünen insanlar görmesi gerek.
No, bonbon necesita escuchar esto.
- Asher.. Hayır BonBon'un bunu duyması gerek.
Necesita una cita para reunirse con el fiscal del distrito.
Bölge Savcısı ile görüşebilmeniz için randevu almanız gerekir.
Necesita mucha sangre.
- Kan nakline ihtiyacı var.
Necesita muchas cosas si es anticongelante.
Eğer antifrizse daha bir sürü şeye ihtiyacı var.
Sí, y... necesita ayuda y creo que soy la única que puede ayudarle.
Evet ve yardıma ihtiyacı var ve sanırım ona yardım edebilecek tek kişi benim.
Me llama, me dice que necesita que le lleven.
Beni aradı, gelmemi söyledi.
Papá aún necesita su cena.
Ketçap getirmeyi unutmuşlar.
El motor necesita que lo arranquen.
Motoru çalıştırmak için bir güç lazım.
- Necesita mi ayuda.
- Yardımıma ihtiyacı var.