Translate.vc / испанский → турецкий / Negros
Negros перевод на турецкий
8,208 параллельный перевод
¿ Por qué todas tus remeras tienen hombres negros?
- Neden bütün tişörtlerinin üstünde siyahi adamlar var?
Jackpot, Negros.
Bingo, dostlarım.
Hey! Es 60s los Rollin Negros tonto del culo!
Rolling 60's geldi pislikler!
Sabes el programa, los negros.
Olayı biliyorsunuz pislikler.
Así que a menos que los pequeños Negros consiguió algunos coños, qué necesitan para obtener la mierda...
Yani eğer amınız yoksa, hepiniz buradan siktir olup gidin.
Porque no puedo tenerte de vuelta-coje me delante de mis Negros... sin al menos maldito el culo.
Kıçını tekmelemeden arkadaşlarımın önünde geri adım atamam.
Mataron a un americano que trabaja con esos negros en Yemen.
Onlarla Yemen'de çalışan bir Amerikalı'yı vurmuşlar.
Esto no es como esa mierda gueto y todos Negros sido jodiendo con cualquiera, hombre.
Bu daha önce taşak geçtiğiniz varoş mallara benzemez dostum.
La mayoría de esos Negros me vio y pasó por encima de mí.
Bir çok pislik beni gördü ve ezip geçti.
Por suerte para tí, Yo no soy una de esas Negros. ¿ Ah, sí?
- Onlar gibi olmadığım için şanslısın.
Supongo que soy más que acostumbrado a escuchar eso, Negros no escuchan esto, Negros no hacen eso, Negros no van a la universidad menos que jugar a la pelota o lo que sea.
Sanırım şimdiye kadar hep zenciler onu dinlemez zenciler onu yapmaz, top oynamadıkları sürece üniversiteye gitmezler vesaire zırvalarını duydum.
Yo soy simplemente no uno de esos Negros.
Ben o zencilerden değilim.
¿ Quieres tres Negros para tomar una bolsa llena de droga y un arma de fuego... a la estación de policía de mierda?
3 zencinin bir çanta dolusu uyuşturucu ve silahla karakola gitmesini mi öneriyorsun?
Verás tres pequeñas Negros consiguen en este autobús hace un par de paradas?
Birkaç durak önce 3 küçük zenci bindi mi?
Lote de Negros jóvenes tener en este autobús.
Birçok küçük zenci otobüse biniyor.
Pero eso es lo mucho Odio Negros cangrejo-culo.
İşte gereksiz adamlardan bu yüzden nefret ediyorum.
Negros, vamos a rodar.
Hadi kaçalım millet.
Se suponía Negros poco para entregar mi almuerzo hoy. Después de la escuela.
Siz ufaklıkların bugün okuldan sonra öğle yemeğimi teslim etmeniz gerekiyordu.
Porque sabes Negros no comen bollos, ¿ verdad?
Çünkü bilirsin zenciler çörek yemez, değil mi?
Negros ni siquiera comprar CDs más, Dawg.
- Millet artık CD bile almıyor.
Y ahí estaba yo, tan estúpido como para pensar que eras diferente... que estos otros Negros.
Buradaydım çünkü, senin diğer pisliklerden farklı olduğunu düşünecek kadar aptaldım.
No uno para el árbol, uno para el presidente, uno para la guerra. y definitivamente no uno para los negros
Ağaçlı olanda da, başkanlı olanda da, savaşlı olanda da ve siyahlar için olandan özellikle almıyorsun.
Los Ángeles siempre tiene que ser el primero, los primeros disturbios latinos, los primeros disturbios negros, ahora los primeros disturbios de mocosos.
Los Angeles hep ilk olmak zorunda. İlk Latin isyanı, ilk İngiliz isyanı şimdi de ilk altı bezli isyanı.
Todos negros.
Hepsi de siyahiydi.
Eso es una sentencia de muerte para los hombres negros.
Bu, siyahiler için yasallaştırılmış ölüm cezası.
Los únicos que hay son oficiales blancos asegurándose de que los amarillos y los negros se maten entre ellos.
Sarı ve siyahların birbirini temizlemesini sağlayan beyaz polisler var sadece. - Oldu.
Uno de los objetivos de la Nación es para todos los negros dejar los estados esclavos unidos y repoblar nuestra África natal.
Bu birliğin amaçlarından biri tüm zenciler için Birleşik Köle Devleti'nden çıkmak ve yerel Afrika popülasyonunu yeniden arttırmak.
Los... los sospechosos eran negros e hispanos.
Şüpheliler siyah ve ispanyol.
Si tres blancos fueran a la casa de un negro y le asesinaran, violaran a su mujer, tendría todos esos líderes negros en las noticias, diciendo que se trata de un crimen racial y que debería tener un trato especial.
tepki verebilirsiniz yine de bir siyahın evine girerek onu öldürüp, karısına tecavüz eden, üç beyaz olsaydı, tüm siyah liderler Anderson Cooper üstünden bunun nasıl bir nefret suçu olduğunu ve nasıl orada özel işlem gerektiğini konuşuyor olurlardı.
Aquí, los negros mueren por esas mierdas.
- Ne? Buralarda böyle mevzular yüzünden adam vururlar.
Montando en caballos negros con ojos rojo-sangre.
Sürdükleri siyah atlar ve kırmızı gözleriyler.
Su padre, y un mar de rostros negros y esa criatura. ¿ Cómo no lo vi?
Siyah yüz denizindeki babasını ve o yaratığı.
Y qué pasa con esos chicos negros que mueren mientras nosotros nos quedábamos en casa colocándonos?
Biz evimizde oturup ot çekip kafayı bulurken bir sürü zenci çocuğun ölmesi ne olacak?
Si un blanco dice que odia a los negros y luego dispara a un negro, sabe que le acusaría de un crimen racial.
Bir beyaz siyahlardan nefret ettiğini söyler ve bir siyahı vurursa onu nefret suçuyla yargılayacağını bilirsin.
- No pueden ser negros.
- Zenciler olmaz.
"Lo primero que tienes que hacer es llevarle tu bicicleta a Sue, la de ojos negros".
"İlk yapacağın şey... siyah gözlü Sue'ya bisikletinle gitmek."
No puedes dar un paso sin encontrarte hombro con hombro con blancos, negros,
Biriyle omuz omuza gelmeden yürümek mümkün değil.
¿ Y los negros son la mayor amenaza?
En büyük tehdit de zenciler mi yani?
Yo tomo la mía cada Jueves En un burdel de negros en la calle 29.
Ben her salı 29. sokaktaki bir zenci genelevinde kendi payıma düşen tecrübeyi ediniyorum meselâ.
¿ Viven muchos negros tan al norte?
Şehir dışında çok fazla zenci yaşıyor mu?
The original Cakewalkers, los dos negros originales, Williams y Walker.
Orijinal Cakewalkerlar, İki Gerçek Zenci, Williams and Walker.
Eso es verdad, somos dos negros reales.
Doğrudur, biz İki Gerçek Zenci'yiz.
¿ Y los pacientes negros?
Zenci hastalar ne olacak peki?
parece que me perdí un espectáculo de negros en el baile.
Balodaki tiyatro gösterisini kaçırdım.
En el Sur de antes de la guerra, citaban la Biblia para justificar la inferioridad de los negros.
Savaştan önce güney zencileri aşağılamak için İncil'i kullanırdı.
Oh, pense que esos circulos negros abajo de los ojos era solo de falta de sueño Oh, no! Si.
- Hadi canım.
Bajábamos a aquellos túneles en las cuevas. Negros como los cojones de un grillo.
Mağaralardaki tünellerden aşağı iniyorduk.
Bueno, dijo que... los asiáticos se aterrorizan con los negros y los misioneros, y usted es ambas cosas.
Dedi ki asyalılar siyah insanlardan ve misyonerlerden korkarlar, ve ikisi de sende var.
No era lo suficientemente frío para los otros chicos negros.
Diğer siyah çocuklare göre yeterince sakin değildim.
Pequeños Negros.
Ufaklıklar.
Los negros no hacen nada que no mole.
- Evet...