Translate.vc / испанский → турецкий / Nuncá
Nuncá перевод на турецкий
301,263 параллельный перевод
Nunca deberías haber tenido que hacer esto por mí.
Benim için bunu yapmak zorunda olmamalıydın.
Así que me dije que perder Agrabah significaba que nunca podría tener amor hasta que la trajera de vuelta.
Ben de kendime kaybettiğim Agrabah'ı geri alana kadar... asla aşkı elde edemeyeceğimi söyledim.
Nunca te dejaría.
Seni asla terk etmezdim.
Porque el amor nos hace hacer cosas que nunca pensamos posibles.
Çünkü aşk bize mümkün olduğunu... sanmadığımız şeyler yaptırabilir.
La única cosa que nunca pude.
Benim yapamadığım tek şeyi.
Nunca te pierdes un entrenamiento.
Hiç kaçırmazdın.
Nunca.
Asla.
Nunca te interesó cómo resuelvo los tatuajes.
Dövmeleri nasıl çözdüğümle ilgili hiç bu kadar ilgili değildin.
Nunca quise matar a nadie.
Ben asla kimseyi öldürmek istemedim.
A veces te miro y me parece que quizás nunca hayas tenido un día sin preocupaciones en tu vida.
Biliyor musun bazen sana baktığımda bu herif belki de hayatında hiç eğlenmemiştir diyorum.
Todavía no puedo creer que nunca hayas jugado al "skee ball", ¿ cómo es posible?
Daha önce hiç Skee-topu oynamadığına inanamıyorum, böyle bir şey nasıl mümkün?
Sabes, pensé que nunca volvería a saber de ti.
Beni bir daha aramazsın diye düşünmüştüm.
No lo estoy. Nunca he tenido un novio que quiera presentarme a nadie.
Beni, herhangi biriyle tanıştırmak isteyen bir erkek arkadaşım olmadı hiç.
Nunca dejamos el apartamento.
Evden çıkmadık bile.
¿ Que? ¿ Cómo es que nunca has hecho eso por nosotros?
Nasıl olurda bizi bu indirimden faydalandırtmazsın?
Sabes, he perdido un montón en las Vegas pero nunca pensé que también perdería mi vida allí.
Biliyor musun, Vegas'ta çok para kaybettim, ama hayatımı da kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim.
Sabes, nunca definimos exactamente de que región vienen.
Bildiğiniz üzere, Siz çocukların hangi bölgeden olduğunuza asla emin olamadık.
Digo, nadie nunca ha dicho, "Si, si, mas ruidos de tipo."
Kimse "Evet, evet" gibi erkek sesleri duymak istemez.
- No, nunca pensé que...
- Hiç düşünmedim...
Nunca lo he dudado, señor.
Hiç şüphem yoktu efendim.
Y nunca le había hecho una autopsia a alguien con quien me hubiera acostado.
Yattığım birine hiç otopsi yapmamıştım.
Lo siento. Nunca la había visto.
Üzgünüm, daha önce hiç görmedim.
No. Nunca la he visto.
Hayır, onu hiç görmedim.
Nunca lo había visto antes.
Daha önce hiç görmedim.
¿ Es porque nunca aprendiste a contar? Puedo enseñarte.
Bunu saymayı hiç öğrenmediğin için mi söylüyorsun?
El droide nunca transmitió sus coordenadas, así que no lo sabemos.
Droid bulunduğu koordinatları bize hiç göndermedi, o yüzden bunu bilmiyoruz.
El Imperio nunca sabrá cuál de ellos fue que explotó.
İmparatorluk asla hangisinin olduğunu anlayamaz.
Nunca se sabe.
Bunu asla anlamıyorum.
La espada nunca descansa.
Kılıç asla dinlenmez.
Yo no renuncio. ¡ Nunca renuncio!
- Ben bırakmam.
Nunca nos hemos visto.
Hayır.
Nunca había visto armas así antes.
Daha önce hiç böyle bir silah görmemiştim.
Mi padre nunca sabrá qué me ha pasado.
Babam ne olduğunu asla öğrenemeyecek.
Nunca...
Bunu asla...
Un mago nunca revela sus secretos.
Sihirbazlar sırlarını asla anlatmazlar.
Sarah, ¿ sabes qué tú y Kira nunca podrán regresar?
Sarah, Kira ve senin bir daha asla geri dönemeyebileceğinizi biliyorsunuz.
Nunca me dio positivo un análisis de drogas.
Doping testini geçemediğim hiç olmadı.
Ni antes ni durante ni después de las Olimpíadas. Más de 160 análisis de drogas. Nunca me dio positivo.
Olimpiyatlar sırasında, öncesinde ve sonrasında 160 küsur doping testinden geçemediğim hiç olmadı.
Nunca consumí drogas.
Hiç doping kullanmadım.
Ando en bicicleta hace 28 años en serio, pero nunca profesionalmente.
28 yıldır biniyorum, bu işte ciddiyim ama hiç profesyonel olarak yapmadım.
- ¿ Nunca?
- Hiç mi?
Nunca falló una prueba de dopaje.
Girdiği her doping testini geçmişti.
¿ Analizó a Lance 50 veces y nunca lo descubrió?
Lance'e 50 kez test yaptınız ve hiçbirinde onu yakalayamadınız mı?
- Aparentemente, nunca pararon.
- Hâlâ da buna devam ediyormuş.
Era mi amigo desde la escuela, y nunca se quejó de su corazón ni de ningún problema de salud, y...
Okul çağından beri arkadaşımdı, kalbinden veya başka bir sağlık sorunundan şikâyet ettiğini hiç duymadım.
Nunca visto.
Emsali yok.
Para que esto quede claro para todos... VICEMINISTRO DE DEPORTES - RUSIA nunca existió y no existe un programa de dopaje.
Herkes için netleştirmek açısından, bir doping programı yoktur ve hiçbir zaman olmamıştır.
Nunca hubo antidopaje en Rusia.
Rusya'da asla dopingle mücadele olmamış.
Nunca consumí drogas. ¿ Qué tan claro es eso?
Hiç doping kullanmadım. Yeterince net mi?
Nunca tuvimos un programa de dopaje en Rusia.
Rusya'da asla doping programımız olmadı.
Nunca haríamos algo así.
Asla böyle bir şey yapmayız.