Translate.vc / испанский → турецкий / Peachy
Peachy перевод на турецкий
50 параллельный перевод
Peachy Taliaferro Carnehan.
Peachy Taliaferro Carnehan.
Baje la ventana y dígale : "Peachy se ha ido al Sur esta semana".
Camı indirip, Peachy bir haftalığına güneye gitti, deyin.
- "Peachy se ha ido al sur".
- "Bir haftalığına güneye gitti."
Vengo a decirle que Peachy se ha ido al Sur esta semana.
Peachy'nin bir haftalığına güneye gittiğini söyleyecektim.
Ya que es amigo de Peachy, se lo contaré.
Madem Peachy'nin dostusunuz, söyleyeyim.
Lo han intentado. ¡ Pero Peachy y yo somos duros de pelar!
İkisi de denendi. Peachy ile ben kolay ölmeyiz.
Peachy está tan sobrio como yo.
Peachy de benim kadar ayık.
Y ahora, señor deje que le presente al hermano Peachy Carnehan, que es él y al hermano Daniel Dravot, que soy yo.
Evet efendim size Kardeş Peachy Carnehan'ı, kendisi olur ve Kardeş Daniel Dravot'ı, kendimi takdim ediyorum.
Peachy se lo inventó.
Bunu Peachy düşündü.
Y Peachy dijo.'" Da igual lo que valgan. Los cambiaremos por cabras.
Peachy, değerlerine boş verip onları keçiyle değiştirelim.
Peachy, eso significa que estamos en Kafiristán.
Peachy, demek ki Kafiristan'a geldik. Veya gelmek üzereyiz.
Éste es el último, Peachy.
Bu sonuncuydu, Peachy.
Peachy, en tu opinión ¿ hemos desaprovechado nuestras vidas?
Peachy, sence hayatımızı boşa mı harcadık?
Peachy, es un gurkha.
Peachy, bu bir Gurkha.
Muéstraselo, Peachy.
Göster, Peachy.
No tengas prejuicios, Peachy.
Önyargılı olma, Peachy.
Bueno, Peachy, sólo está siendo hospitalario, es por cortesía.
Yapma Peachy, kendince konukseverlik gösteriyor.
- Peachy.
- Peachy.
Sólo estoy mirando, Peachy. Sólo eso.
Sadece bakıyorum, Peachy.
Dile que Peachy y yo no vamos a ninguna parte sin el ejército.
Söyle, Peachy ve ben ordumuz olmadan bir yere gitmeyiz.
Peachy era el general de sus ejércitos, pero no había más batallas.
Peachy, ordularının generaliydi, ama artık savaş kalmamıştı.
Así Peachy estaría ocupado hasta la llegada de la primavera.
Bu iş, bahara kadar Peachy'yi oyaladı.
- Yo no me marcho, Peachy.
- Ben gitmeyeceğim, Peachy.
¡ Así que no me provoques, Peachy Carnehan!
Beni kışkırtma, Peachy Carnehan!
- Malos presagios, Peachy.
- Alametler çok kötü, Peachy.
Peachy, el anillo.
Peachy, yüzük.
¿ Y sabes lo que le hicieron a Peachy?
Ve Peachy'ye ne yaptılar, biliyor musun?
Pobre Peachy, que no había hecho ningún mal.
Zavallı Peachy, onlara bir şey yapmamıştı.
A Peachy le costó un año volver a casa.
Ve Peachy bir yıl sonra memleketine döndü.
Y las montañas intentaron sepultar al viejo Peachy pero él estaba a salvo porque Daniel caminaba delante de él.
Dağlar zavallı Peachy'nin üstüne yıkılmaya çalıştı ama o güvenlikteydi, çünkü Daniel önünde yürüyordu.
Y Daniel no soltó nunca la mano de Peachy.
Daniel, Peachy'nin elini hiç bırakmadı.
Y Peachy no soltó nunca la cabeza de Daniel.
Ve Peachy, Daniel'in kafasını hiç bırakmadı.
Eh, Peachy.
Hey Peachy.
- Peachy.
- Harika..
- Espléndida.
- Peachy.
"Peachy?"
Çok iyi.
Le traje unas "Tartaletas de perlas".
Alın, size Peachy Keen Tartı getirdim.
Sí, estoy Peachy Keen, idiota.
Evet, çok iyiyim seni aptal!
Pero Peachy y Pumpkin son los padres más modernos del mundo.
Anne ve babası dünyanın en havalı ebeveynleridir.
Incluso Peachy y Pumpkin están preocupados.
Annem ve babam üzülüyorlar.
Peachy quiere verte mañana por la mañana.
Bizimkiler yarın seninle tanışmak istiyor.
Era sólo Peachy, solo color de rosa.
Harikaydı. Harikaydı.
Peachy.
Çok iyiyim.
Hola, Peachy.
Merhaba, Peachy.
Muy bien, ¿ y tú?
- Peachy, sen misin?
Peachy. ¿ Qué tienes?
Şahane. Ne buldun?
Peachy. Un regalo de despedida.
Peachy'nin güle güle hediyesi.
Yo también voy a extrañarte, Peachy.
- Ben de seni özleyeceğim Peachy.