Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Pekín

Pekín перевод на турецкий

378 параллельный перевод
- Vete. - Te acompaño a casa. Vete, vete a Pekín.
Git, git, Pekin'e git sen!
- ¿ Ha estado alguna vez en Pekín?
- Hiç Pekin'de bulundun mu?
En Pekín, la luna es más grande que en ningún otro lugar del mundo.
Pekin'de Ay'ın, Dünya'nın başka bir yerinden daha büyük olduğunu biliyor musun?
No, la luna es más grande en Pekín.
Oh, hayır. Ay, Pekin'de daha büyük görünür.
En 1939, estuve estudiando en la Universidad de Pekín.
1939 da Pekin Üniversitesinde öğrenim görüyordum.
Acaba de volver de Pekín.
Beiping'den henüz döndü.
Yo no soy hermano de los conductores de trenes de Pekín... ni de los de San Francisco.
Ben ne Pekin'deki... ne de San Francisco'daki tren şefinin kardeşi değilim.
Estamos llegando a Pekín, la capital de China,
Önüne bak asker. Çinin başkenti olan Pekin'e neredeyse varmak üzereyiz.
Ni en Pekín, ni siquiera en China.
Hatta Çin'de bile.
Una mujer rusa sin visa quiere marcharse de Pekín.
Pekin'i terk etmek isteyen bir Rus kadın var.
Debido a la sequía, al hambre y la desazón que sufre mi pueblo además de las exigencias de los extranjeros, no es posible que las cosas se calmen en Pekín.
Bir tarafta kuraklık nedeniyle halkın açlığı diğer yanda dış güçlerin acımasız talepleri. Pekin'de durumun, bu şartlar altında sakinleşmesi beklenemez.
Por lo tanto, es mi sincero consejo que todos los residentes extranjeros, incluyendo al personal diplomático, deben abandonar Pekín en las próximas 24 horas.
Bu nedenle size tavsiyemiz diplomatlar da dâhil olmak üzere bütün yabancıların yirmi dört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.
Tal vez su país tenga sus razones para ser la única potencia extranjera en Pekín.
Belki de Britanya'nın Pekin'de tek dış güç olarak kalmasının bazı nedenleri vardır.
Creo que he sido muy claro. El almirante Sydney viene hacia Pekín. Trae miles de hombres.
Amiral Sydney binlerce adamıyla yolda.
Su amigo quiere que abandone Pekín.
Arkadaşlarınız Pekin'i terk etmeniz gerektiğini düşünüyor.
Si Sydney no dispone de trenes, seguro que atacará Pekín.
Sydney demiryolunu kullanamazsa Pekin'e yürür.
Luego que ningún ejército extranjero se acercaría a Pekín.
Daha sonra hiçbir dış gücün şehre bile yaklaşamayacağını.
" Nuestras fuerzas están diezmadas y hemos perdido mucho material. Por lo que es imposible continuar el avance hacia Pekín
Askerlerimiz imha edildi ve çok ekipman kaybettik.
¿ soy un buen diplomático o... un fracasado, que sólo sirve para un pequeño cargo en Pekín?
Yoksa başarısız mı? Pekin'de küçük bir göreve mi uygunum?
Tardarán unas 4 ó 5 semanas en reunir fuerzas para luchar hasta Pekín.
Bütün güçleri Pekin'den geçerek limanda toplamak iyi bir tahminle 4 ya da 5 hafta alır.
Bueno, en la corte del Khan en Pekín, vi monjes budistas hacer volar copas de vino, que ofrecían a los labios del Gran Khan y a sí mismos.
Pekin'de hanın konağında Budist rahiplerin yaptığı şarap kadehlerinin uçarak tek başına hanın dudaklarına kadar geldiğini gördüm.
El viaje a Pekín nos llevó 3 años y medio.
Pekin'e olan yolculuğumuz 3 buçuk yıl sürdü.
? ¿ En Pekín o en Shang Tu?
Pekin'de mi, Shang Tu'da mı?
Pekín apoya el reino de los gigantes "
Peking krallığı destekliyor. "
ASESINO EN PEKÍN
PEKİN'DEKİ SUİKASTÇI
Le veréis en Pekín.
Onu Pekin'de göreceksiniz.
Tegana el caudillo llegó a Pekín.
Savaş Lordu Tegana, Pekin'e geldi.
- Su futuro marido ya está en Pekín.
- Müstakbel kocası zaten Pekin'de.
Prometió llevarte de Pekín al terminar la ceremonia nupcial.
Evlilik töreninden sonra en kısa zamanda seni Pekin'den götüreceğine söz verdi.
Eso es el motivo de retrasar la caravana de Marco Polo. Para dar más tiempo de movilizar sus hombres cerca de Pekín.
Marco Polo'nun kervanını da bu sebeple geciktirdi Noghai'ye, ordularını Pekin'in yakınına çekmesi için az daha zaman kazandırmak için.
- El ejército de Noghai se dirige a Pekín.
- Bir ulak geldi. - Noghai'nin ordusu Pekin'e yürüyor.
En 1967. Para forzar a Hanoi a negociar con gran pesar le ordené a mis aviadores bombardear Pekín.
1967'de, Hanoi'i görüşmelere zorlamak için ve yine büyük bir kederle pilotlarıma Pekin'i bombalama emri verdim.
Aquí Radio Pekín. ¿ Qué nombre damos a la célula?
Madem bir hücre oluşturduk, bir adı olması lazım.
Están los 4 saltos adelante de la Ópera de Pekín.
Evet, evet, Çin'de Pekin Operası'nın kaydettiği büyük ilerleme olağanüstü bence.
Aquí Radio Pekín. Johnson dice que lucha contra el comunismo en Vietnam.
Özetlersek, Johnson Vietnam'da komünizme karşı savaştığını söylüyor.
Por eso tenemos que buscar nuestro ideal en Pekín.
Bu yüzden Pekin'den binlerce kilometre uzakta ideallerimizi arıyoruz mecburen.
Aquí Radio Pekín
Burası Çin Komünist Partisi
Enviar a : PASTELERÍA GRAN MARY, PEKÍN.
BIG MARY'NİN PASTAHANESİ, PEKİN.
Se enrolla con un chulo conocido por todo el mundo de aquí a Pekín con la esperanza estúpida de que encontrará a Krasnevin.
Krasnevin'i bulacağına inanarak buradan Pekin'e kadar herkesin pezevenk olduğunu bildiği bir adamın yanında soluğu alıyorsun.
Los chinos no tienen más que extender esta mágica gema... y los países subdesarrollados de Asia, África, Sudamérica... 90 % con hambruna, 90 % campesinos... se arrastrarán hasta Pekín por ella.
Çinliler bu ufak, büyülü mücevheri uzatınca Asya, Afrika, Güney Amerika'daki geri kalmış ülkeler... % 90'nı kıtlık çekiyor, % 90'nı köylüdür bunu almak için Pekin'e kadar sürünerek giderler.
La esclava de Pekín.
Peking'li Esir Kız.
Y no sólo en su país. También en Asia, en China... en Pekín misma.
Yalnız ülkenizde değil, Asya'nın içinde, Çin'in içinde hatta Pekin'in içinde.
LUCHA MADRID CÓRDOBA PEKÍN WATTS
Mucadele : Madrid, Cordoba, Pekin, Watts
Me figuro que Pekín obtuvo la carta y la usará para destapar secretos desagradables de la Sagrada Rusia.
Pekin'in mektuba sahip olduğunu ve Rusya'yı rezil etmek için kullanacağını anladım. Bu çok şaşırtıcı Yeğen.
Pekín, China. Inicio del verano del año 1.900.
Pekin'de 1.900 yılının yazında yağmurlar gecikti ekinler yetişmedi.
Creí que todo Pekín me cerraba las puertas.
Bütün Pekin kapılarının bana kapandığını düşünmüştüm.
- Me marcho de Pekín.
Boxerlar kızgınken mi?
"la inmediata e incondicional rendición de las fuerzas extranjeras en Pekín y de todo su material de guerra." Esperaremos su respuesta.
Cevabınızı bekliyoruz.
Aquí Radio Pekín.
- Burası Pekin Radyosu.
En Pekín.
Pekin'de.
Pekín.
Pekin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]