Translate.vc / испанский → турецкий / Perdio
Perdio перевод на турецкий
266 параллельный перевод
PERDIO EN WATERLOO POR NO TENER LA RETAGUARDIA BIEN CUBIERTA
Bana Waterloo'ya mâl olan şey korumasız bıraktığım kıçımdı.
Cuando se lo entregue, este tipo la perdio.
Parayı verir vermez bu sersem kendini kaybetti.
Perdio su participacion en el negocio.
İşten de atıldı.
Bill Dempster, perdio ganado.
Bill Dempster bazı büyükbaş hayvanlarını kaybetti.
Maria no vio quién era el asesino porque perdio el sentido.
Marie kim olduğunu görmedi çünkü baygındı.
La verdad es que este sujeto aqui llego y me dijo que el pensaba, que era esa niñita, la que se perdio, y él dijo, que tendria que llevarme a Inglaterra para verla.
Gerçek şu ki, bu beyefendi bana geldi ve küçükken kaybolduğumu düşündüğünü söyledi, ve beni sizi görmeğe İngiltere'ye götüreceğini söyledi.
Al sufrir derrota tras derrota, Hitler perdio el control de su ejercito y de su mente.
Sürekli yenilgiyle karşılaşmaya başlayan Hitler sadece ordudaki hakimiyetini değil, kendi aklını da kaybedecekti.
En medio de una, iba a tanta velocidad, que el avion perdio un ala, se perdio el control, y el avion cayó en un campo.
Hareketlerinden birinin ortasında, öyle hızlanmış ki kanat uçağın gövdesinden kopmuş. Tüm kontrolünü kaybedince, ve uçak yakınlara bir yere çakılmış.
Perdio a su reina
Kraliçeni kaybettin.
Disculpenme caballeros. Dicen que Flaminio perdio el trasimenio por desatender mensajes.
Özür dilerim beyler, Flaminus'un gelen haberleri hemen incelemediği için Trasimena'yı kaybettiğini söylerler.
Con el rugido de un motor lo perdio todo... y se convirtio en el caparazon de un hombre, un hombre calcinado, desolado, un hombre perseguido por los demonios de su pasado.
Max, bir motorun kukremesiyle, her seyini kaybetti... ve insanliktan cikti. Tukenmis, kimsesiz bir adam... gecmisinin seytanlariyla bogusan bir adam.
Ed perdio el interes tanto en la justicia como en el hogar.
Ed artık yasalar, adalet ve ev işleriyle ilgilenmez olmuştu.
Ahora usted esta viviendo en mi realidad, y perdio su sustancia.
Artık benim gerçekliğimde yaşıyorsun, ve kendi varlığını yitirdin.
Que se perdio?
Ne yitirildi?
dile al Tio Buck cuando regrese a casa que perdio, esta bien?
Dönünce U.B.'ye kaybettiğini söyle. Tamam mı?
perdio que?
Neyi kaybetti?
Tu eres el chico que perdio el campeonato escolar en 1970
1970'de liseler arası şampiyonluğu kaybettiren çocuksun.
bueno, yo vine a disculparme por no haber ido a tu fiesta de cumpleaños anoche mi ulcera estaba dandome problemas y.... ni lo mencione no se perdio de nada me dieron un queso y una cosa de vidrio
Doğum günü partine gelemediğim için özür dilemek istedim. - Ülserim azdı ve.. - Endişe etmeyin, bir şey kaçırmadınız.
El pobre infeliz se perdio.
Beynini kaybetmiş.
Perdio su rumbo.
Şansımızı deneyelim.
Se lo dije Doctor, Pero perdio su numero, y dice que es urgente.
Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi.
Oh, um... se perdio la loteria para las oficinas de los nuevos.
Ofisler için yeni aday piyangosunu kaçırdınız.
Perdio a su madre a temprana edad, y yo la tuve que criar solo.
Annesini erken yaşta kaybetti, onunla ben ilgilendim.
Cuando perdio, intento robarme la daga.
Yenilince hançeri benden çalmak istedi.
Estaba perdiendo mi herradura pero el perdio la cabeza!
Nalım düşüp kaybolmak üzereydi. Ama o da aklını kaybetmişti!
Perdio una apuesta?
Iddia mı kaybettin?
Eso se logro, pero todo se perdio.
Bu başarıyla sonuçlandı ancak herşeyi kaybetti.
Saben, no existe una razon medica. Desde que su marido perdio el teatro y se escapo con esa chica del cine, como se dice? Distribuidora.
Kocası sinema işini kaybedip, siz ne diyorsunuz distribütör kadın ile kaçtıktan sonra
Perdio a uno de sus hombres en la operacion.
Adamlarından birisini operasyon sırasında kaybetti.
- Se perdio demasiado.
- Çok fazla güven kayboldu.
Quizas perdio algo... pero encontro algo.
Belki bir şeyler kaybolmuştu ama bazı şeyler de kazanılmıştı.
Se perdio en el mar y aparecio en la playa.
O denizde kayboldu ve kıyıya vurdu.
No, eres un adulto maduro que perdio $ 2,300... por que su padre le dijo que no lo haga.
Hayır, sen, baban sana kaybetme dediği için... 2300 dollar kaybeden olgun bir yetişkinsin.
Ray y Frank jugaron poker anoche, y Ray perdio $ 2,300 con tu padre.
Ray ve Frank bu akşam poker oynamışlar, ve Ray babana 2300 dollar kaybetmiş.
- Se me perdio.
- Kayıp.
Entonces, ¿ como va a pagar Ios veinte que perdio?
- O zaman yirmi bini nasıl ödeyecek? Faizi bile sırtınızı yere getirir.
En la guerra mucha gente perdio muchas cosas y muchas personas.
Savaş sırasında pek çok insan pek çok şey kaybetti. Hatta yakınlarını kaybettiler.
Supe que perdio su...
Gözünü kaybettiğini- -
El presidente perdio sus aliados entre las Sombras y le preocupa lo que puedan hacer ustedes.
Gölgeler'deki müttefiklerini kaybettikten sonra Başkan yapabileceklerinizden endişelenmeye başladı.
¿ Acaso perdio la cabeza?
Sen aklını mı kaçırdın?
- Nunca perdio una guerra.
- Hiç savaş kaybetmedin ki, komutanım.
¿ No perdio las elecciones?
Seçimleri kaybetmemiş miydin?
Sabian que se perdio el viejo.
Yaşlı adamı kaçırdık sanırım.
- juan el bautista perdio su cabeza
Baptist John kelleyi kaybetti.
Oh, ¿ se perdio?
Oh, kayıp mı olmuş?
No, no se perdio, solo se separaron.
Hayır değil, onlar ayrılmışlar.
El solo... El ha estado un poco irritabler desde qu perdio su trabajo.
İşini kaybettiğinden beri, biraz asabi.
Genial. Ahora, Tu padre me deposito dinero en un banco... Para una buena casa en el barrio alto del este.... pero se me perdio...
Harika.Baban, ufak bir daire tutmam için... bana para vermişti... fakat nereye koyduğumu unuttum.
Ahora si que perdio la cabeza
Sonunda kafayı yedi.
He oido que el señor Ferrars perdiö su fortuna en favor de su hermano.
Sizin Bay Ferrars'ın tüm serveti kardeşine kalmış.
Puedo ver, puedo ver q tu corazon perdio su rumbo.
Görebiliyorum. Kalbinin yolunu kaybettiğini görebiliyorum.