Translate.vc / испанский → турецкий / Pinkberry
Pinkberry перевод на турецкий
52 параллельный перевод
Puse un "yogurt congelado" ahí.
Oraya Pinkberry yoğurdu koymuştum!
Es un Pinkberry ahora.
Artık orada bir Pinkberry var.
Seis barras libres, Dim Sum, carnes, un puesto de PinkBerry, a Nats le encantan esas cosas, una banda y un DJ.
Altı tane açık büfe, mezeler biftekler, bir tane kara dut reyonu, Natalie bayılıyor onlara. Ve bir müzik grubu ve DJ.
Sin Pinkberry.
Kara dut mu yok?
Tienes que conseguir su Pinkberry.
Nick, kara dut gelmeli.
Bueno. Y, luego, hay que ir a Pinkberry.
Sonra Pinkberry'e gidelim.
Y una tienda de yogur helado fue destruida.
... bir Pinkberry restoranı az önce havaya uçtu.
Repito, una tienda de yogur helado acaba de ser destruida.
Tekrar ediyorum, az önce bir Pinkberry restoranı havaya uçtu.
Pinkberry ( tienda de helados ) y de compras?
Pinkberry ve alışveriş?
Vagué por ahí, jugué videojuegos, comí mucho Pinkberry.
- Tabi canım. Şu salaklara bir baksana dinlemiyorlar bile. Biliyor musun?
Mujer, dueña de un auto marca Jetta, de color verde, con el asiento trasero lleno de vasitos de Pinkberry.
Jetta kızı. Belki yeşil. Arka koltuğu pembe böğürtlen kasesi ile dolu.
Pero le pegaste en lo de Pinkberry
Ama pembe böğürtlen konusunda haklıydın.
Hola, chicos. Pasé por Pinkberry y traje cosas para todos.
Pastanenin önünde durdum da herkese yetecek kadar bunlardan aldım.
Das, me entrega de Pinkberry.
Haydi beni tatlıcıya götür.
La señora dijo que podíamos tomar un poco de Pinkberry.
Bayan, Pinkberry yiyebileceğimizi söyledi.
¿ Todavía iremos a Pinkberry de camino a casa?
Yine de eve dönerken, Pinkberry'e uğrayacak mıyız?
- ¿ Pinkberry?
- Kırmızı dut? *
¿ Me entiendes? Quiero ser el Pinkberry de la cirugía plástica ( ndt : fámoso helado )
- Plastik cerrahinin Pinkberry'si olmak istiyorum.
¿ Quiéres un Pinkberry?
Tatlı yemek ister misin?
La próxima vez que su hombre diga que va a buscar un "Rosaberry", ¡ mejor asegúrense de que este hablando de yogurt!
Gelecek sefere erkeğiniz Pinkberry almaya gittiğini söylediğinde yoğurttan bahsettiğinden emin olsanız iyi olur!
¿ Helado Pinkberry?
Pinkberry alır mıydınız?
Deberíamos comprobar su página y su teléfono a dos manzanas de la escuela.
Sayfasını kontrol edelim ve okuldan iki blok ötede Pinkberry var.
Bueno, gracias a ti por llevarme a ese Pinkberry.
Beni Pinkberry'ye götürdüğün için ben de sana teşekkür ederim.
He oído que tiene el mismo sabor que un Pinkberry.
Tadının böğürtlen gibi olduğunu duydum.
Estaba pensando en un pinkberry en el camino de vuelta
Dönüşte dondurulmuş yoğurt yemeyi düşünüyordum.
El que fuera que en Pinkberry decidió introducir ese sabor de calabaza.
Meyveli yoğurda balkabağı tadını karıştırmaya karar veren kişiden.
¿ Recuerdas que no queremos ser cualquier cadena?
Hadi sen "Biz, Pinkberry gibi olmak istemiyoruz." demiştin?
Hemos comido Pinkberry, Dippin'Dots, kae, quinoa, kombucha...
Pinkberry, dippin'dots, lahana, kinoa, Kamboçya yaptık...
Quería abrir mi propia...
Ben... Pinkberry kendi açmak istedim.
Probablemente me lo como tres veces a la semana. yO amar Pinkberry.
Muhtemelen o üç kez bir hafta yemek. Ben Pinkberry seviyorum.
Todo lo que sé, si alguien iban a llevar a mi Pinkberry,
Tek bildiğim, birileri benim Pinkberry almaya olsaydı,
Se podría luchar para que Pinkberry.
Bunun Pinkberry için mücadele ediyorum.
No debe ejecutar un Pinkberry.
Bir Pinkberry çalıştırmak gerekir.
Le gusta Adele y Pinkberry.
Adele ve Pinkberry gibi.
Pinkberry está al final de la calle.
Dondurmacı aşağı caddede.
- Bueno fui a Pink Berry.
Sonra da Pinkberry'e gittim.
- ¿ Fuiste a Pink Berry?
- Pinkberry'ye mi gittin?
Disfruta de Pinkberry. Tienen leche ahí...
Pinkberry'nin keyfini çıkar.
¿ Venden yogurt helado en Maine?
Maine'de Pinkberry var mı?
¿ O al menos un Pinkberry donde haya aderezos gay?
Ya da eşcinsel eşyaları satan bir Pinkberry falan?
Melissa Rivers, Pinkberry, Broadway.
Melissa Rivers'dan, Pinkberry'den ve Broadway'den uzak dururdum.
Pues llámame antes de que el color rosa de Pinkberry se convierta en el morado de tus cositas.
Kızlar, yapmayın.
Tenemos Pinkberry. "
... meyveli yoğurdumuz var. "
Vale, muñequita Pinkberry.
- Kırk dakikadır bekliyorum.
Fuimos a tomar yogur helado.
Benim laktoz hassasiyetim olduğu aşikâr ama Shania çok istedi. Pinkberry'ye gitmek için çıkmıştık.
Y después fuimos por un helado.
Sonra da Pinkberry'e gittik.
Vamos a Pinkberry.
Pinkberry *'e gidiyoruz.
Te regalaré un helado Pinkberry.
Sana "Pinkberry" yi çağırtacağım.
¿ Alguna vez oíste hablar del Pinkberry?
Onu hiç duydun mu?
¿ Pero por qué le sigo el rollo?
Çünkü şu anda Pinkberry'deyim ve bir sürü şeye karar vermem gerek.
Vale, deberíamos dejar de tener sexo telefónico porque estoy en Pinkberry y tengo que tomar muchas decisiones.
Senin şeyin kararmadan geri ara ama beni.