Translate.vc / испанский → турецкий / Querer
Querer перевод на турецкий
12,257 параллельный перевод
Oye, ¿ aún vas a querer coger conmigo si tenemos que hablar a diario como socios de negocios?
Her gün iş ortağın olup iş konularından bahsedince hala beni sikmek isteyecek misin?
Yo no soy su sobria compañera más, así que si él va a mantenerse limpio, tiene que querer hacer el trabajo sí mismo- - se pone eso.
Ben artık onun ayık kalma koçu değilim eğer ayık kalmak istiyorsa kendi yapmalı, o da biliyor zaten
¿ Realmente crees que cualquier agencia federal va a querer llegar cerca de ti ahora?
Gerçekten herhangi bir ajansın şuan yanına yaklaşacağını mı düşünüyorsun?
Nunca querer estar sin esa persona.
Hiç yalnız kalmamayı istemek.
Solía querer a Chandler.
Chandler'ı severdim.
Y sin querer, darnos acceso remoto.
Ve farkında olmadan bize uzaktan erişim sağladı.
No entiendo como alguien pueda querer matarte, Marcus.
Seni neden öldürmek istediklerini anlamıyorum Marcus.
Entonces no creo que vayas a querer este regalo.
O zaman bu hediyeyi isteyeceğini sanmıyorum.
No es un acto de traición querer proteger el país de uno.
Ülkeni korumak istemek vatan hainliği değildir.
¿ Qué información podrías querer?
Ne bilgisi isteyebilirsin ki?
Mira, entiendo que se supone que no debemos hablar de esas cosas, pero cuando crees que tal vez alguien te envenenó, te hace querer saber más del tipo con quien compartes la celda.
Bu konularda konuşmamamız gerektiğini biliyorum. Ama birinin seni zehirlemiş olabileceğini düşününce hücreni paylaştığın kişi hakkında daha çok şey bilmek istiyorsun.
Mira, sé lo que es querer seguir conduciendo.
Sürmeye devam etmeye çalışmanın ne demek olduğunu biliyorum.
O usted lo hizo deliberadamente querer dañar a su hija?
Yoksa kızınıza kasten mi zarar vermek istediniz?
Escucha, Chip, ¿ crees que podrías querer algo de tiempo solo... y reponerte fuera de la vista del público?
Şu anda enkaz halindeyim. Sorun değil. Dinle, Chip, sence kendine biraz zaman ayırmak ve bir bakıma uzaklaşıp halkın gözü önünde olmamak isteyebilir misin?
Siento sacarte así de la sala de interrogatorios, pero creo que vas a querer ir al Hospital St.
Seni sorgu odasından çıkardığımız için üzgünüm ama hemen Aziz Leo Hastanesi'ne gitmek isteyeceğini sanıyorum. - Neden?
Se oye complicado, pero resulta que la comisión va a querer hablar con usted después de que lo revisen.
Ama komisyonumuzun çalışma şekli gereği değerlendirme sonucu konuşmak isteyecekler.
Hay una diferencia entre no saber algo y no querer admitirlo. es hora de derribarlos.
Bir şeyi bilmemekle onu kabul etmeyi reddetmek arasında bir fark vardır. Ördüğün o duvarların yıkılmasının zamanı geldi, Emma.
¿ Qué más podría querer para ti?
İyiliğinden başka ne isteyebilirim ki?
- Y sin querer preparó su propia muerte.
Böylece istemeden kendi ölümünü planlamış.
¿ Cómo? Dándole a mis antiguos jefes algo que parecen querer mucho.
Eski patronlarıma çok istedikleri bir şey vereceğim.
La única razón por la que el MI6 podría querer a Kate es para usarla en algo.
MI6 onu sadece bir amaç için ister. Onu kullanacaksınız.
Y no puedo evitar querer hacerte fuerte.
Ama sana karşı sert davranmak istediğim hissiyatında yardımcı olamam.
Pero también recuerdas cómo es tener mi edad. Querer explorar, necesitar ver qué más hay allá afuera.
Fakat aynı zamanda benim yaşımda olmanın nasıl bir şey olduğunu da hatırlıyorsun keşfetme isteğini, dışarıda başka nelerin olduğunu görme isteğini.
Querer hacer algo y ser capaz de hacerlo es diferente.
Bir şeyi istemek ve yapabilme kabiliyetine sahip olmak tamamen farklı şeyler.
Debes querer realmente que Bonnie juegue al poker.
Bonnie'nin poker oynamasını çok istiyorsun sanırım.
Diversión delirante. Y aun así pareces querer más.
Lezzetli bir eğlence. Ama hala daha fazlasını istiyor gibi görünüyorsun.
¡ Beth! Vas a querer ver esto.
- Beth, şuna bak.
Nunca he sido de querer.
İstemeye ilgim olmadı hiç. - Blane :
Está saliendo, Bulstrode y va a querer un buen y jugoso nuevo huésped.
Dışarı çıkıyor Bulstrode ve güzel, cazip, yeni bir taşıyıcı arayacak.
Pero querer creer en algo no es lo mismo que si fuera real.
Ama galiba bir şeye inanmayı istemekle bir şeyin gerçek olması aynı şey değilmiş.
Pero necesito que hables con alguien que no va a querer.
Ancak senin de istemediğin kişilerle konuşmanı istiyorum.
Pero el rey va a querer a alguien verdaderamente única.
Ama kral tam anlamıyla eşsiz birini ister.
¿ O no puede querer a alguien contaminada por el rey?
Yoksa kralın lekelediği birine âşık olamaz mısınız?
Oye, podrías querer que te miraran la mano.
O ele bir baktırsan iyi olur.
Que me puedan querer muerta... que tengan la oportunidad y los medios para lograrlo.
Ölmemi isteyen kişiler ve bunu gerçekleştirmek için fırsatı ve niyeti olan kişiler.
El Kremlin no puede querer que este ataque siga adelante.
Kremlin bu saldırının ileriye gitmesini gerçekten istiyor olamaz.
Oye, ¿ estás seguro de querer hacerlo?
Bunu yapmak istediğine emin misin?
Nunca he vuelto a querer romperle el cuello a nadie que mirara mal desde que Damien Darhk me afectara.
Damien Darhk'tan darbe aldığımdan beridir bana yan gözle bakan kimsenin boynunu kırmak istemedim.
La policía va a querer preguntarte qué ha pasado.
Polisin sana sormak istediği sorular var.
Y estoy seguro que a las personas en tu vida les importas demasiado para no querer verte lastimada.
Eminim hayatındaki insanlar zarar gördüğünü görmek istemeyecek kadar önem veriyordur sana.
Ahí está esa cara deprimida que he llegado a conocer y querer.
İşte tanıyıp sevdiğim karanlık yüz.
Te sigues aferrando a la esperanza de que Stefan y Damon te volverán a querer, que seremos una gran familia feliz, pero no puede ser.
Sürekli Stefan ve Damon'ın seni tekrar sevmesini, tekrar büyük mutlu bir aile olmamızı umut ediyorsun ama olamayız değil mi?
Lo que te hace feliz me hace querer mantenerte de esa forma.
Seni mutlu eden şeyler, onların devam etmesini istememi sağlıyor.
Quagmire me marco sin querer anoche.
Quagmire, dün akşam telefonu cebindeyken farkında olmadan beni aradı.
Bueno sé lo que los asesores hacen, Joan así que si estás buscando un nuevo lugar puede querer bajar tus pretensiones.
evet, danışmanlar ne kazanır biliyorum, Joan, Yeni bir yer bakıyorsan, hedefini düşürmek isteyebilirsin.
Lo único que parece querer este pequeño son aros de cebolla.
Açlıktan ölüyordum. Anlaşılan bu küçüklüğün şu an en çok görmek istediği şey, bir tabak soğan halkası.
- Sé solidario. - ¿ Qué es más solidario que querer que alguien se mantenga vivo?
- Birinin hayatta kalmasını istemekten daha destekleyici ne olabilir ki?
¿ Por qué le iba a querer muerto?
Ölmemizi neden istesin ki?
He pensado que podrías querer un café.
Çok çalışıyorsun. Belki kahve istersin diye düşündüm.
Querer hacer callar a Louis no es estar dominado por las emociones.
Louis'in çenesini kapamasını istemek, duygularımla hareket ettiğimi göstermez.
Van a querer exprimirnos para sacarnos más dinero, pero no es para tanto.
Bizden daha fazla para almak için biraz sıkıştıracaklar ama bu, çok da önemli değil.