Raff перевод на турецкий

¡ Raff!

Raff!

¡ Por ahí abajo sólo hay gentuza!

They're a load of riff-raff down there!

Vayan a asistir a Riff Raff.

Gidip, Riff Raff'e yardım edin.

Magenta te estoy muy agradecido a ti y a tu hermano, Riff Raff.

Magenta hem sana hem kardeşin, Riff Raff'a gerçekten müteşekkirim.

Raff, llama a Tommy.

Raff, Tommy'i ara.

Así como Rod y yo, él y Raff son buenos amigos la única diferencia es que ellos se la pasan robando.

Ben ve Rod gibi, o ve Raff en yakın arkadaşlar. tek fark onlar küçük hırsız amcıklar.

Enséñame la mano Raff.

Uzat ellerini Raff.

Enséñamela como Raff y veamos lo viejo que eres.

Ellerini Raff gibi uzat da kaç yaşında olduğunu görelim.

Zeb y Raff se perdieron el sorteo haciendo lo que mejor saben robando casas, algo que luego se arrepentirían.

Zeb ve Raff kurayı kaçırdılar çünkü en iyi yaptıkları şeyi yapıyorlardı - Daha sonra pişman olacakları birşey olan, evleri soymak.

Hola, Rafi, soy yo de nuevo.

Hey, Raff, Yine ben.

Yo soy Riff Raff.

Adı Riff Raff.

pero la verdadera pregunta es como le haremos con Raff?

- Ah evet! Ama asıl soru Raff'ın nasıl öpüştüğü.

Raff llama?

Raff geldi mi?

Hola, Raff.

- Selam, Raff.

Raff, uno puede ver nosotros a principios de este la noche, alrededor de las nueve?

- Raff, bu gece daha erken gelebilir miyim? Dokuzda falan?

que desea una relación Raff en serio y de la mente?

- Gerçekten "Büyük adam" Raff'la ilişkini yalanlar üstüne mi kurmak istiyorsun?

- Raff no es de su negocio.

- Raff'la ilişkim seni ilgilendirmez.

Es tan bueno que Raff no es apremiante.

- Raff'in baskici olmaması cok iyi.

Keith continuara si, y yo no estaba tan obsesionada por Raff

Keith'in beni böyle meşgul etmesi beni Raff hakkında saplantıya kapılmaktan kurtarıyor.

- Hola, Raff.

- Selam, Raff.

Yo también, con Travis, Raff y Brock.

- Travis, Raff ve Brock ve ben de gideceğiz.

- Hey, Raff.

- Hey, Raff.

- Raff, que trajo fue frío.

- Raff, hava soğuktu o da bana verdi.

Sabes Raff, la chaqueta sirvio para proteger de la lluvia, pero si te quedas tranquila, encontrar una promesa para usted...

Görüyorsun ki Raff, ceket birlikteliğimizin bir parçası ama sessiz kalırsan, senin icin de böyle bir tane...

- ¿ Qué diablos! - Raff!

- Siktiğim çeneni kapat!

Es sólo una chaqueta.

- Raff! Bu sadece bir ceket.

espera Raff.

Bekle Raff!

Raff.

- Raff.

Raff!

Raff!

- ¿ Qué es. Raff.

- Raff lütfen!

- Raff es molesto.

- Raff çok kızdı!

- pero Raff.

- Senin RAFF'in var!

Raff es un buen tipo, bueno para ti.

... Raff iyi biri. senin için de iyi...

Raff, tuvimos buenos momentos, Me gustas.

- Raff, iyi zaman geçirdik. Senden gerçekten hoşlanıyorum

Entonces, después del salto en el tiempo, Riff Raff, alias Kurt nos lleva al laboratorio de Frank-n-furter.

Pekâlâ zaman sıçramasından sonra Riff Raff nam-ı diğer Kurt bizi Frank-n-furter'in laboratuvarına götürüyor.

Muy bien. Riff Raff y Columbia y Magenta, equipo uno.

Riff Raff, Columbia ve Magenta, 1. takım.

Lo primero que voy a hacer es plantar unos tomates raff aquí.

Yapacağım ilk şey buraya ata yadigarı domates ekmek olacak.

No, sí que quiero. Sí, Raff, quiero.

Hayır, alıyorum.

¡ Lo quiero!

Raff alıyorum. Alıyorum.

- No lo hagas, Raff.

- Yapma, Raff.

Hola, Raff.

Merhaba Raff.

Lo siento, estaba haciendo ejercicio escuchando a Riff Raff.

Üzgünüm, Riff Raff'la Keger egzersizleri yapıyordum.

Oh, tienes ese brillo, Raff, desde que has estado viendo ese nuevo amigo.

O yeni elemanla takıldığından beri ışık saçıyorsun, Raf..

Eso seria Raff.

Raff'ı diyorsun.

Raff no es agradable... como la cuchilla aqui.

Raff kibar biri değil... Şuradaki arkadaş gibi.

El nombre Raff?

Adının Raff olduğunu?

- Yo lo hare saber cuando descubro Raff.

- Raff'ı görünce söylerim.

Donde esta ese culo sombrero Raff?

Dangalak Raff nerede?

Raff se hara cargo de mi.

Raff benimle ilgilenir.

Raff de obligar a las drogas en la boca de Lisa.

Raff uyuşturucuyu Lisa'nın ağzına sokuyor.

Watson pidió el balón y lo consiguió ahora está con nuestro compañero Bill Raff

John Thompson'ın Georgetown Hoyas takımı için ne harika bir zaman NCAA turnuvasındaki büyük dans için hazır gibiler. Watson topu istedi. Topu aldı.