Translate.vc / испанский → турецкий / Retina
Retina перевод на турецкий
372 параллельный перевод
Si admite el fenómeno de la duración de la luz en la retina humana...
İnsan retinasında ışığın kalma süresini anladığında...
- Un desprendimiento de retina.
- Oh, retina yırtılması.
Este niño ha sufrido graves quemaduras en la retina por una explosión a 27 millas.
Bu küçük çocuğun göz retinası 43 km uzaktaki bir patlama nedeniyle... ciddi şekilde yandı.
¿ El examen de retina?
Retina taraması mı?
Tiene razón. Los vasos sanguíneos de la retina, son personales como las huellas.
Retinadaki kan damarlarının şekli parmak izi gibi herkeste farklıdır.
¿ No tendrás un archivo anticriminal de retinas en tu Batcueva?
Batmağarası'nda anti suç retina dosyanız yok mu?
- Una buena retina.
- Güzel retinaymış.
Recientemente se descubrió que las últimas imágenes vista por la victima antes de su muerte, se retienen siete horas en la retina.
Kısa süre önce, kurbanın ölmeden önce gördüğü son görüntünün retinada birkaç saat korunduğunu keşfettik.
Una vez preparados, establecerán su identidad utilizando un escáner de retina.
Hazır olduğunuzda, göz taraması ile kimlikleriniz doğrulanacak.
- Sin anomalías en la retina.
- Retinada anormallik yok.
Vasos de disco y de retina, normales.
Disk ve retina damarlari normal.
La primera foto será una de sus retinas
İlki rutin bir retina fotoğrafı olacak.
La retina conserva una imagen durante 1 / 16 segundo.
Retina bir görüntüyü saniyenin 1 / 16'sı kadar tutar.
Identificación para escáner de retina.
Retina kimlik taraması.
RETINA AJUSTE ARTERIAL Y VENAL
Retina Arter Ven Uyumu.
Se desgarró la retina.
Retina kopmuş.
La pantalla de T.V. es la retina del ojo de la mente.
Mikrofon açık mı? Televizyon ekranı zihin gözünün retinası oldu.
La pantalla de T.V. es la retina del ojo de la mente.
Televizyon ekranı zihin gözünün retinası.
Después de cuatro operaciones de retina...
Tam dört ameliyat geçirdim. Retinadan.
- La retina.
- Retina.
Es un líquido basado en una sustancia azul cristalina, una neurotoxina RAH, un alucinógeno que se activa en la retina.
Sıvı bazlı, mavi. Kristalimsi, içinde sinir uyarıcı bir madde var. Retinayı hareketlendirip halüsinasyon görmelerini sağlıyor.
No ha habido daños en la retina y la córnea está bien.
Retinada hasar yok ve kornea da normal.
Ahí está el cristalino, y la retina.
Göz merceği ve ağtabaka var.
Una en la retina izquierda, y otra en la derecha.
Hâlâ iki görüntü var : biri sol ağtabakada diğeri sağ ağtabakada.
Es lo esperable, pues la imagen en tu retina y el globo ocular está siendo movido, entonces la posición aparente del objeto que miras se mueve, y ves un movimiento.
Elbette ki bu tam da beklediğiniz bir şey değil mi? Çünkü ağtabakadaki görüntü hareket ettiğinde göz küresi de hareket ediyor ve böylelikle bakmakta olduğunuz nesnenin belirli konumu da hareket ediyor, yani bunu bir hareket gibi algılıyorsunuz.
La imagen en tu retina se mueve como loca, mucho más que cuando meneas el ojo con un dedo.
Ağtabakadaki görüntü de kontrolden çıkıyor. Aslında göz kürenizi parmağınızla dürtmenizden daha kötü.
Aunque las imágenes en tu retina se sacuden, tú no ves un terremoto.
Ağtabakadaki görüntü hareket ediyor ama gerçekte ne görüyorsunuz? Dünyayı yer sarsılıyormuş gibi görmüyorsunuz.
Un escán de retina, no funcionará.
Retina taraması işe yaramaz.
¿ Desprendimiento de retina?
Murphy'ye rastlarsam gebertirim. Retina yırtılması mı?
Tengo una operación de retina a la una.
1 : 00'deki retina ameliyatımı geciktirsek iyi olacak.
El resultado es positivo.
Retina skeni olumlu.
Código de retina aceptado.
Retina kodu kabul edildi.
Código de retina aceptado, alcalde William Smithers.
Retina kodu kabul edildi, Müdür William Smithers.
Una vez asegure la caja no se podrá abrir salvo con su código de autorización personal junto con su huella retinal verificada.
Oda bir kez emniyet altına alınınca, retina taraması ile birleştirilmiş kişisel yetki kodu olmadan açılamaz.
Las huellas digitales, los escáneres cerebrales las muestras retinales encajan a la perfección con su historial.
Parmak izleri, beyinsel taramalar, retina yapı, hepsi kayıtlara tam olarak uyuyor.
¿ Darle a la retina 6.000 radiaciones de cobalto?
Ağ tabakasını 6,000 birimlik kobaltla yok etmek mi?
Conos y barras retinales para detectar amplias frecuencias de luz. ¡ Increíble!
Geniş bant ışık frekanslarını bulmak için retina koni ve çomakçıkları.
Han descargado sus rasgos vocales, su escáner ocular e incluso su perfil psiquiátrico.
Ses izini, retina taramanı hatta psikiyatrik profilini indirmişler.
Su escáner de retina se habria retenido cuando entró al sistema.
Sisteme girdiklerinde retina taramaları kaydedilmiş olmalı.
- Sí, está quemando mi retina.
— Evet, retinamı yakıyor.
Recuerde los nuevos escáners para la retina en el Canal 178.
Yeni retina tarama servislerimiz arık Kanal 178'de erişilebilir durumda, unutmayın.
La estructura del ojo humano.
Bu insan gözünün retina yapısı.
Después tiene que pasar por un escán de retina.
Sonra retina taramasından geçmek gerekir.
Retinitis por citomegalovirus, neumonía NPC, pendiente de la uvi.
Retina iltihabı, zatürree, Mide-barsak lenfomu, yoğun bakımı bekliyor.
Desprendimiento de retina, obstrucción de la arteria retinal, embolia.
Ayrıca retina dekolmanı, merkezi retinal damar tıkanması, CVA.
Sus científicos aún tienen que descubrir cómo las redes neurales crean timidez ni hablar de cómo la mente humana procesa imágenes de retina bidimensionales en el fenómeno tridimensional conocido como percepción.
Bilim adamlarınız sinirsel ağların öz bilinci nasıl oluşturduğu... ve beynin iki boyutlu cisimleri algı olarak bilinen üç boyutlu fenomenlere çevirme işlemini henüz keşfedebilmiş değiller.
Cuando te dan un golpe en la cabeza puede haber desprendimiento de la retina.
Bazen kafana darbe yediğinde... ... retinal hasar olabilir.
- No veo desprendimiento de la retina.
- Retinal yırtık belirtisi yok.
- Creo que vi mi propia retina.
- Sanırım kendi retinamı görüyorum.
- Varias cosas causan daño a la retina.
Birçok şey retinaya zarar verebilir.
Pero tu retina se desgarró
Ancak, retina yırtık.