Translate.vc / испанский → турецкий / Rosetta
Rosetta перевод на турецкий
249 параллельный перевод
La Sra.. Rosetta está durmiendo ahora.
Bayan Rosetta uyuyor.
A la Srta. Rosetta Savone, probablemente.
Bayan Rosetta Savone muhtemelen.
Perdone, pero Rosetta es mi mejor amiga.
Beni bağışlayın ama Rosetta en iyi arkadaşımdır.
- ¿ Qué te pasó?
Ne yaptın sen, Rosetta?
Cuando me fui, Rosetta se quedó contigo.
Ben giderken Rosetta seninle beraberdi. Benimle mi?
- Nada. Rosetta se emborrachó.
- Rosetta Savone biraz içip dağıtmış.
Deberíamos hablar con Rosetta cuando esté mejor.
Neden Rosetta'yla konuşmuyoruz? Yani, iyileştiği zaman.
Rosetta no se tomó el Veronal para contrariarte.
Rosetta, sana gıcıklığına içmedi o ilaçları.
Pero antes de tomarse las pastillas anoche, Rosetta intentó telefonear a alguien varias veces.
Ama geçen gece, o hapları içmeden önce Rosetta birini aramaya çalışıyormuş.
Tengo que descubrir a quién llamaba Rosetta.
Rosetta'nın kimi aramaya çalıştığını bulmalıyız.
Escuche. No nos conoce ni a Rosetta ni a mí, pero sus padres no significan nada para ella.
Rosetta ya da benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun ama seni temin ederim ki, ailesiyle arası çok iyi değildir.
Es para ayudar a Rosetta.
Sadece Rosetta'ya yardım etmek için.
- Claro, es Rosetta.
- Tabii, Rosetta.
Antes de hacer lo que hizo, intentó llamarte desesperadamente. - ¿ No es cierto? - ¿ A mí?
Yaptığı şeyi yapmadan önce Rosetta, umutsuzca sana ulaşmaya çalışıyordu.
Quizá Rosetta creyó que era un regalo.
Belki de, Rosetta bunu ona hediye olarak yaptığını düşünüyordu.
Dice que Rosetta intentó suicidarse.
Rosetta intihara kalkışmış.
No pretendía criticar el gusto de Rosetta, pero querría saber el motivo.
- Kesinlikle. Buraya Rosetta'nın zevklerini eleştirmeye gelmedim. Sadece nedenini merak ediyorum.
Porque Rosetta no está precisamente interesada en ella.
İlle de bilmek istiyorsan Rosetta ondan pek hoşlanmıyordu.
Ya está segura de que Rosetta y yo...
Rosetta'yla aramızda bir şey olduğuna ikna olduğuna göre...
Rosetta no se mató.
Rosetta kendini öldürmedi.
Acabo de conocerla. Se alberga en el hotel donde estaba Rosetta.
Onunla bu sabah Rosetta'nın kaldığı otelde tanıştım.
Irá Rosetta también. La conoce, ¿ no?
Onunla tanışmıştın, değil mi?
La vio en circunstancias particulares, pero, si viene hoy, la verá como es.
Onu, sıra dışı bir durumda tanımıştın. Ama bugün gelirsen gerçek Rosetta'yla da tanışabilirsin.
Rosetta, tienes que distraerte.
Dışarı çıkmak sana iyi gelir.
Rosetta, ¿ seguro que no quieres el Alfa?
Rosetta, Alfa'yı almak istemediğinden emin misin?
¡ Rosetta!
Rosetta, dikkat et!
Tú coges al rubio, Nene a Lorenzo, y yo, a Cesare. ¿ Y Rosetta?
Clelia senin erkek kardeşin ile sen sarışını al, Nene Lorenzo'yu ben de Cesare'ı alayım.
- Porque he dicho que...
Rosetta... Tekrar mı söyleyeceksin?
Me vuelvo a Turín en tren, con Rosetta.
Ben Rosetta'yla birlikte trenle Torino'ya döneceğim.
Voy a hablar yo con Rosetta.
Rosetta'yla ben konuşurum.
Rosetta está mal, está llorando. No quiere que la vean así.
Rosetta çok üzgün ve sizin onu bu halde görmenizi istemiyor.
Nada, un boceto de Rosetta.
Hiç, sadece Rosetta'nın bir eskizi.
No me ha dicho la verdad, Rosetta.
Doğruyu söylemedin Rosetta.
¿ Y Rosetta?
- Rosetta nerede?
Rosetta no tiene sentido del humor.
Rosetta'nın espri anlayışı yok. Onun sorunu bu.
Si Rosetta no ha llegado aún, ya no vendrá.
Rosetta bu saate kadar gelmediyse, artık hiç gelmez.
No quisiera que Rosetta estuviese esperando allí.
Orada beklesin istemem.
- Ah, Rosetta. - Menos mal.
- İşte Rosetta geldi.
Rosetta es amiga de Nene.
Rosetta Nene'nin arkadaşı.
Rosetta, quizá no sea ese hombre extraordinario que tú imaginas.
Belki de, sandığın kadar özel bir adam değilim.
¿ Dónde está tu amiga Rosetta?
Arkadaşın Rosetta nerede?
- ¿ Y Rosetta?
- Rosetta nerede?
- Hola, Rosetta.
- Merhaba, Rosetta.
- ¿ Adónde vas, Rosetta?
- Nereye gidiyorsunuz?
Rosetta, tu madre está aquí, te estaba buscando.
Rosetta, annen seni arıyordu.
- Rosetta,... al ver ese vestido, he pensado en ti.
Rosetta, o elbiseyi görünce aklıma sen geldin.
Rosetta, tengo que decirte la verdad.
Rosetta, sana gerçeği söylemeliyim.
- Rosetta... - Rosetta Savone se ha suicidado.
Rosetta Savone intihar etmiş.
¡ Rosetta Savone! Una chica tan guapa...
Ne güzel kızdı!
Ah sí.
Ah evet, Rosetta da orada olacak.
Rosetta, vamos.
Rosetta, acele et.