Translate.vc / испанский → турецкий / Ruth
Ruth перевод на турецкий
4,050 параллельный перевод
- No podemos lograrlo, Ruth.
- Başaramayız, Ruth.
Estoy confundido, Ruth.
Aklım karıştı, Ruth.
Así que, ¿ qué es lo que quieres hacer, Ruth?
Peki, ne yapacaksın, Ruth?
Querida Ruth...
Sevgili Ruth...
¡ Ruth!
Ruth!
- ¿ Has visto a Ruth últimamente?
- Bu aralar Ruth'u gördün mü? - Hayır.
Así que, he oído que le compraste una casa a Ruth.
Ruth'a bir ev aldığını duydum.
Pero si me entero de que el viejo Bob Muldoon ha estado hablando con Ruth Guthrie...
Ama Bob Muldoon'un Ruth Guthrie ile konuştuğunu duyarsam- -
Ruth saldrá de la casa, solo si estuviera en llamas.
Ruth yangın çıkmışcasına o evden kaçar.
¿ Bob Muldoon, Ruth Guthrie, Freddy?
Bob Muldoon, Ruth Guthrie, Freddy?
¿ Ruth te lo dio?
- Bunu sana Ruth mu verdi?
- ¿ Ruth y Sylvie, también?
- Ruth ve Sylvie de mi öyle? Evet.
Y Ruth... Por Dios, ella me sentirá viniendo por la calle.
Ve Ruth, tanrım, sokağın aşağısından geldiğimi hissederdi.
- ¿ Saludas a Ruth de mi parte?
- Ruth'a benden selam söyle.
Ruth.
Ruth.
Voy a llevar a Ruth a casa.
Ben Ruth'u eve götüreceğim.
Muy bien, veámoslo.
Pekâlâ, ver bakalım. - Emily ve Ruth nasıl?
Gracias por comprobarlo, Ruth.
Aradığın için teşekkürler Ruth.
Pero muchas mujeres lo han traspasado...
Margaret Thatcher Bader Ginsburg Ruth
Margaret Thatcher, Ruth Bader Ginsburg.
Ama pek çok kadın through- - çökertti.
Sra. Bennett... Ruth...
Bayan Bennett...
Esa reacción es difícil de explicar.
Ruth... - Bu yanıtı hayret verici buluyorum.
Si Ruth Bennett visita el lugar de trabajo del Sr. Bennett, estoy seguro de que no hay ningún peligro.
Ruth Bennett, Bay Bennett'ın iş yerini ziyaret ediyorsa eminim ki çok güvenlidir.
Ruth, cariño, deja tranquilo al señor.
Ruth hayatım, zavallı adamı rahat bırak.
Hola, Ruth.
- Merhaba, Ruth...
Ruth Bennett no es una leprosa y eso no ha sido nada cristiano.
Ruth Bennett cüzamlı değil ve bu Hıristiyanlığa aykırı.
¿ Ruth? ¿ Qué ha pasado?
- Ruth, ne oldu?
¿ Ruth?
Ruth?
Ruth parece un poco disgustada.
- Ruth biraz üzgün görünüyor.
Supongo que se han llevado a Ruth.
- Sanırım Ruth'u da yanlarına aldılar.
Anoche, Ruth me dijo que quería hablar conmigo.
Dün akşam Ruth, benimle konuşmak istediğini söylemişti.
La verdad es que estoy aquí porque Ruth Bennett ha desaparecido.
Aslında burada olmamın sebebi Ruth Bennett'ın ortadan kaybolması.
Hombres con la misma afección que Ruth.
Ruth'la aynı durumda olan erkekler.
Ninguna coincidencia con Ruth.
Ruth'la hiçbir benzer yönleri yok.
Los de Ruth están más claros que los otros.
Ruth'un oluşumları bunlardan daha fazla.
Entonces, ¿ por qué ha preguntado a qué hora desapareció Ruth?
O halde neden Ruth'un en son ne zaman görüldüğünü sordunuz?
No se te ocurra jugar al despiste conmigo. ¿ Ruth?
Sakın bana aptal dilenciyi oynamaya cüret etme!
¡ Ruth!
Ruth? Ruth!
He encontrado a Ruth. Tras la puerta.
Ruth'u kapının arkasında buldum.
He encontrado a Ruth. En la casita.
- Ruth'u buldum... küçük bir evde.
Douglas y Ruth parecían llevarse muy bien cuando los vi ayer.
Dün onları gördüğüm zaman Douglas ve Ruth çok yakın görünüyorlardı.
Nos gustaría interrogarle sobre su posible implicación en la desaparición de Ruth Bennett.
Ruth Bennett'ın ortadan kaybolmasıyla ilgili muhtemel payınızı sormak istiyorum.
Su relación con Ruth Bennett. Hábleme de ella.
Ruth Bennett'la ilişkinizin ne olduğunu bana anlatın.
" Esperando tu respuesta, de tu querida Ruth.
Beklenti içinde olan sevgilin Ruth.
Usted no ha visto el diario de Ruth.
Ruth'un günlüğünü görmediniz.
- ¿ Sabía que Ruth Bennett estaba enamorada de usted?
- Ruth Bennett'ın size aşık olduğunu biliyor muydunuz?
Mientras estaba en esa celda encontramos esto bajo una tabla del suelo en la habitación de Ruth.
Sen o hücredeyken bu Ruth'un yatak odasında bir döşeme tahtasının altında bulundu.
Michael Evans, queda detenido como sospechoso del asesinato de Ruth Bennett.
Michael Evans, sizi Ruth Bennett cinayeti şüphesiyle tutukluyorum.
Yo diría, " Ruth... Puedes gritarme hasta que tu voz se haya ido... Sin embargo, no hay mucha diferencia...
Ben de ona "Ruth, sesin kısılana kadar bana bağırabilirsin, ama hiçbir şey farketmez, çünkü bağırman bitince, odanın içinde kalan yalnız ikimiz olacağız" derdim.
¿ Cómo están Emily y Ruth? Están bien.
- İyiler.
Vuelve dentro, Ruth.
İçeri gir, Ruth.