Translate.vc / испанский → турецкий / Santánico
Santánico перевод на турецкий
49 параллельный перевод
¡ Bienvenida a la oscuridad, Santánico Pandemónium!
Karanlıklara hoş geldin!
¡ Es Santánico!
O Santanico!
Al menos por ahora, antes de que se den cuenta de que su preciosa Santánico se ha ido.
En azından şimdilik, onlar değerli Santanicolarının gittiğini anlayana kadar.
Les vas a decir que Santánico fue la que nos traicionó.
Onlara bize ihanet eden kişinin Santanico olduğunu söyleyeceksin.
No, ellos creen que pueden usarte para derrocar a Santánico.
Hayır, Santanico'yu yenmek için sen kullanabileceklerini düşünüyorlar.
Entonces, esta Señora... -... ¿ es Santánico Pandemónium?
Yani bu Hanım dediğin, Santanico Pandemonium mu?
Y tú Santánico, y su gente son lo más bajo de todo.
Sen, Santanico ve sizin türünüz, türlerinizin en düşüğü.
Santánico pensé que ya habías recibido suficiente de su ira como para saberlo.
Santanico. Onların öfkesinden yeterince nasibini aldığını sanıyordum.
Santánico.
Santanico.
Arrodíllense y rindan culto a los pies de ¡ Pandemonio Satánico!
Çökün ve tapın! Santanico Pandemonium!
- Bienvenida, Santánico.
Eve hoş geldin tatlı kız.
Vi a Santanico.
Santanico'yu gördüm.
La reina de la noche... Satánico Pandemonium.
Gecenin kraliçesi Santanico Pandemonium.
Si los hermanos héroes vencen a los dioses a su propio juego, si liberan a Santanico, todos pagaremos el precio.
Eğer kahraman kardeşler, Tanrıları kendi oyunlarında yenerse eğer Santanico'yu özgür bırakırlarsa bunun bedelini hepimiz beraber öderiz.
Dame a tu hermano y a Santanico, y te aseguro, Seth... Está bien.
Bana, kardeşini ve Santanico'yu ver ben de sana garanti ediyorum, Seth...
Si quiere a Santanico, no necesita a alguien que tenga nariz, sino a alguien que tenga cerebro.
Eğer Santanico'yu istiyorsan burnu olan birine ihtiyacın yok. - Aklı olan birine ihtiyacın var.
Santanico tiene las alas, Carlos te puede estrujar como una boa.
Biliyorsun ya, Santanico'nun kanatları var, Carlos görünüşte seni bir boa yılanı gibi ezebilir.
Sé el de Santanico.
Santanico'yu biliyorum.
Dejaste que Santanico se vengara, pero hiciste un trato con Greely sabiendo que lo necesitarías cuando todo terminara.
Santanico'yu intikamında yalnız bıraktık, ondan sonrada Greely ile anlaşma yaptın, tüm bunlar bittikten sonra ona ihtiyacın olacağını biliyorsun.
Santanico quiere destruir todo esto, pero tú no.
Anlarsın ya, Santanico tüm bunları yok etmek istiyor ama sen istemiyorsun.
¿ Qué crees que pasaría si Santanico me matara?
Santanico beni öldürünce ne olacağını sanıyorsun?
Es la razón por la que robaste ese banco en Abilene y liberaste a Santanico del Twister.
Abilene'de ki bankayı soymanın sebebi bu. Twister'dan Santanico'yu serbest bırakmanın sebebi bu.
Tu Santanico Pandemonium debería seguir alimentándote.
"Santanico kıyametin" seni beslemeye devam etmeli.
Santanico me pertenece a mí.
Santanico bana ait.
¿ Qué hay de Santanico?
Santanico ne olacak?
Ven conmigo, Santanico, y no sentirás más dolor.
Benimle gel, Santanico, ve daha fazla acı yaşama.
Me llamo... me llamo Santanico.
İsmim... benim ismim Santanico.
Santanico, por favor.
Santanico, yalvarırım.
- Santanico.
- Santanico.
- Santanico Pandemonium.
- Santanico Pandemonium.
Santanico Pandemonium. ¿ Te sirvo?
Santanico Pandemonium. - Bir fincan ister misiniz?
Por favor.
- Lütfen. Santanico.
Santanico. ¿ De dónde conozco ese nombre?
O ismi nereden aldığını biliyor musun?
Te voy a traer de vuelta a Santanico Pandemonium.
Sana Santanico Pandemonium'unu geri getireceğim.
Pensé que reclutarían a Santanico Pandemonium. Se deshizo de nosotros.
- Santanico Pandemonium'u olaya dâhil edeceğinizi sanıyordum.
No solías andar con Santanico Pandemonium?
Siz Santanico Pandemonium ile kaçmadınız mı?
Ahora, ese es un culebra que devemos dejar atrás.
Şu an, hepimizin arkasında duracağı bir yılan Santanico Pandemonium.
Santanico es el peor monstruo de ellos, hermano.
Santanico tüm canavarların en büyüğü kardeşim.
Entonces, te pregunto, Dónde se reúnen los apóstoles de Santanico?
O zaman sana soruyorum Santanico'nun havarileri nerede toplanıyor?
Para frenar una plaga como Santanico, no puedes solo matar a la fuente.
Santanico gibi bir vebayı durdurmak için sadece kaynağı yok edemezsin.
- OK, Santanico, nosotros...
- Pekâlâ, Santanico, biz...
Santanico!
Santanico!
Qué hay de la reunión con los apóstoles de Santanico?
Peki ya Santanico'nun havarilerinin toplantısından haberin var mı?
con Santanico en el centro de ellas.
Santanico bunun merkezidir.
Si Santanico cree que puede vencer a mi guerrero, Si Santanico cree que puede vencer a mi guerrero, Convertire al suyo en un puré de carne.
Santanico benim savaşçımı öldürebileceğini sanıyorsa ben de onu etten bir su birikintisine dönüştüreceğim.
Por qué matarla? Es el fin, Santanico.
- Bitti artık Santanico.
Santanico puede haber matado a la bestia... pero la bestia le hizo daño.
Santanico canavarı öldürmüş olabilir ama canavar da onu dağıttı.