Translate.vc / испанский → турецкий / Similar
Similar перевод на турецкий
3,077 параллельный перевод
Es similar a lo que sucede en una familia con el incesto.
Ensest bir ailede olanlara benzer bir durum.
Lo que uno realmente quiere es que haya un sistema similar al civil donde uno va a la policía y el delito es procesado por un sistema judicial imparcial.
Aslında istediğiniz sivil sisteme benzeyen bir sistem yani,... polise gitmek ve sizin ya da suçunuzun tarafsız bir yargı sistemi tarafından yargılanmasıdır.
Creo hay un candado similar aquí.
- Sanırım yukarıdaki kapıda da aynı kilit var.
, ¿ un modelo similar?
Aynı model mi?
Encontramos una correa de cuero en el lugar del asesinato y una pieza similar en el depósito donde creemos que tuvo lugar la pelea.
Cinayet mahallinde bir kösele kayışı bulmuştuk depoda da ona benzer bir deri bulduk ve bizce dövüş o depoda yapılmış.
Encontré un patrón similar en los otros desconocidos.
Diğer iki cesette aynı eğimli mermi izleri buldum.
Parece similar al chicle violeta que saqué de la mochila de Greg Barbera.
Greg Barbera'nın çantasından aldığım menekşe sakızına benziyor.
Reparación quirúrgica similar a una ruptura ventricular.
Mm, karıncık yırtığına benzer cerrahi bir müdahale.
Sabes, el asesino del marcador, Randy Kraft mutilaba a sus víctimas en una forma similar pero más severa.
Puan Kartı Katili Randy Kraft kurbanlarını benzer ama daha feci şekilde doğruyordu.
El ritual es demasiado similar para descartarlo.
Ritüel dikkat çekecek kadar benzer.
El hombre muerto era el hijo de un predicador del siglo XIX que aparentemente estaba trabajando con unos mineros chinos o algo similar.
Ölü adamın oğlu, görünüşe göre Çinli madencilerle miydi neydi öyle birileriyle çalışan 19. yüzyıl vaizlerinden biriydi.
Oh, Dios mío, no tengo idea si la fisiología de este hombre es similar a la nuestra.
Aman Allahım, bu adamın fizyolojisi bizimkiyle aynı mı, hiç bilmiyorum. Aynı.
Solo sé que... cuando era pequeña, hice algo similar, y que si te trajeron a mí, entonces deberías darme lo que necesito para hacerlo otra vez.
Sadece küçük bir kızken buna benzer bir şey yaptığımı biliyorum. Madem seni bana getirdiler, bana ihtiyacım olanı sen verebilirdin.
Respetuosamente, no quiero que entremos en una situación similar a la de Angela.
Açıkçası ikimizin tekrar Angela benzeri bir duruma girmesini istemiyorum.
Pero sin ningún contacto de tipo transoceánico, ¿ cómo es posible que todas estas culturas antiguas tuvieran un estilo de construcción similar?
Fakat denizaşırı herhangi bir temas olmadan bu eski kültürlerin aynı yapı tarzına sahip olmaları nasıl mümkün olabilir?
Pero escuché algo similar.
Ama benzer bir şey duymuştum.
Y por cierto, mi trabajo es similar al de un policía.
Ve zaten, benim işim tıpkı polisin işi gibi.
Porque tu y yo compartimos una estructura similar. ¿ Lo tienes?
Çünkü sen ve ben epey benzer bir görüntüyü paylaşıyoruz. Anladın mı?
Tu sabes, eso suena muy similar a algo que Bay me dijo junto antes de que dejemos de ser amigas.
Aslına bakarsan, Bay'le arkadaşlığımıza son vermeden hemen önce o da aynı buna benzer bir şey söylemişti.
¿ Es similar a como te sientes cuando estás en lugares altos?
Yüksek yerlere gittiğinde hissettiğinle aynı şey mi?
En muchos sentidos, tú y yo tenemos una crianza similar.
Birçok yönden, sen ve ben benzer şekilde yetiştik.
Si Günter es suficientemente fuerte para hacer un cambio tan elemental, ¿ podría yo también juntar valor e intentar algo similar?
Günter böylesine temel bir değişiklik yapmak için yeterince güçlüyse ben de cesaretimi toplayıp buna benzer bir şey deneyebilirim.
Bien, lo único que pude encontrar que es remotamente similar a esto es de hace 5 años atrás.
Buna benzer bulabildiğim tek şey 5 yıl öncesine ait.
Similar escenario del crimen, mismo M.O. ¿ La encontraron así?
Olay yeri ve makyaj aynısıymış.
El estado de perfecta simetría es muy similar al estado de balance perfecto.
Mükemmel simetri hâli, mükemmel denge durumuna çok benzer.
Bueno, es similar, pero menos invasivo.
Tamam, benzer biraz ama benimkinin yanında çok küçük seninki.
Hemos encontrado un dispositivo similar en el lugar del choque?
Aynı cihaz uçak kazası mahallinde bulundu mu? Hayır.
Mucho más barato, se parece, huele, y sabe similar al caviar real.
Maliyetinin çok altında bir fiyata hem de. Görüntüsü, kokusu ve tadı gerçek havyarın aynısı.
Bien, primero, es bastante similar a la trama de White Lightning y este es el hermano de Ray.
Şey, bu esrarengiz bir biçimde White Lightning komplosuna benziyor ve o Ray'in kardeşi.
Si, cuando Raviva dé a luz. Le arrojare una poderosa sabiduría similar en su loco, embarazado cerebro.
Raviva geldiğinde, bende bu aynı güçlü bilgeliği onun çılgın, hamile beyni üzerinde kullanacağım.
Tuve una experiencia similar cuando me hice la permanente en el cabello por primera vez.
'İlk perma yaptırırken benzer deneyimi yaşamıştım.
De acuerdo, no veo nada similar entre estas dos muestras.
Bu iki örnek arasında ortak hiçbir nokta göremiyorum.
Otra razón por la que prefiero este deporte, aparte de la vena rebelde, lo más similar a una nave espacial es un F1, los coches Nascar son maravillosamente simples
Bu sporu seçmemin diğer bir sebebi ise asi yollar hariç, Nascar arabalarının uzay gemisi gibi F1 arabalarına ziyade basit şekilde güzel olmaları.
Es muy similar al Mercedes, excepto que para mis ojos, se ve incluso mejor, y cuesta menos de la mitad.
Mercedes'in aynısı ve benim gözümde daha iyi bir görünümü var ve fiyatı yarısından daha az.
Y de ser así, ¿ esto podría explicar las frecuentes representaciones de este antiguo dios Maya teniendo un rostro que parece una cabeza de serpiente, similar a la de un piloto que conduce un vehículo?
eğer öyle ise bu, sıkça gördüğümüz yıIanın başından içinden görünen yüz tasviri ile uzay aracı kullanan bir pilot arasındaki benzerliği açıklayabilir mi?
Algunos eruditos creen que los glifos erosionados del Monumento Seis sugieren que Bolon Yokte'K'uh... un dios similar a
Bazı bilimadamları 6 numaralı Yazıt'ta ki bu aşınmış kabartmaların Maya takviminin sonunda döneceği söylenen,
Es una condición similar a la progeria, pero es mucho más agudo.
Bu da erken yaşlanma hastalığı gibi, çok daha kötüsü ama.
Gary, ¿ podrías revisar para ver si existe algún crimen similar desde la fuga?
Gary, firardan sonra bu tarz bir dava daha olmuş mu bir bakar mısın sana zahmet?
Escucha, ¿ encontraste algún crimen similar? Casi ninguno.
- Benzer davalara rastladın mı hiç?
¿ Similar al del Dr. Westman? Sí, justo como ese.
- Dr. Westman'la benzer mi?
Sí, yo tengo una historia similar.
Benim de buna benzer bir anım var.
La sangre de la arma es similar pero tiene diferente A.D.N. mitocondrial.
Silahtaki kan benzer özellikte ama farklı mitokondiyal DNA'sı var.
Es muy similar a las primeras etapas del sueño.
Uykunun erken evrelerine benzer.
Así que un chico con un tatuaje y una compañía con un logo similar...
Yani bu dövmeyi taşıyan bir çocukla, logosu aynı olan bir şirket... Tesadüf olabilir.
Veo que tenemos un gusto... similar.
Görüyorumki, benzer zevklermiz var.
Sí, pero Cyndi Lauper es muy similar a lo que soy.
Evet, ama Cyndi Lauper bana benziyor zaten.
Nunca he visto nada similar.
Ben bu güne kadar böyle bir şey görmedim.
Una profesión similar a la suya.
Sizinki gibi bir iş yapıyor.
- Hace una semana encontramos los cuerpos de una familia en la provincia de Gangwon. Su condición era sorprendentemente similar a este cadáver.
Çok benzer.
"eh, eh, tus subordinados no existen o algo similar" Es como si alguien dijera :
Sanki şöyle diyordu :
Imaginamos que habia planeado algo similar.
Böyle bir şey planladığını anladık.