Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Sl

Sl перевод на турецкий

13,148 параллельный перевод
Si esto fuese un campamento rebelde, habríamos oído chasquidos y silbidos hace un kilómetro.
Burası asi kampı olsaydı 2 kilometre önce sesler ve ıslıklar duyardık.
No. No silbes.
Hayır, sakın ıslık çalma.
Tienen un ataúd Mercedes SL...
Mercedes SL tabutları var- -
¡ Ah, esto es magnético!
Mıknatıslıymış.
Hay altibajos.
İnişli çıkışlı yani.
Permitirás que tu hijo que acceda al trono y vivirás el resto de tus días en el palacio de invierno...
Kurallara uygun bir şekilde tahtı oğluna devredecek ve hayatının geri kalan günlerini kışlık sarayda geçireceksin.
II've conseguido un montón de escritura hecho
Şu an oturduğunuz masada bir sürü harika eser yazmışlığım vardır.
Tomé sin querer tu bolígrafo.
Yanlışlıkla kaleminizi almışım.
Escuchen, manténganse totalmente alerta... y no disparen accidentalmente.
Herkes dinlesin tamamen uyanık kalmak, Ve hiçbir yanlışlıkla deşarjlar.
Quiero decir, puede que no quisiera hacerle daño, pero... ¿ Y si deambulé hasta aquí y vi cómo era realmente?
Yani ona zarar vermek istememişsem ama yanlışlıkla içeri girip gerçekte nasıl göründüğünü görmüşsem?
No deambulaste hasta aquí.
- Yanlışlıkla girmedin buraya.
- Una cerradura sería útil, sí, pero...
- Bir anahtar deliği kullanışlı olurdu ama...
Pero es terriblemente útil cada tanto.
Ama arada sırada çok kullanışlı oluyor.
Por accidente.
Yanlışlıkla.
Es interesante lo fácil que alguien acusado injustamente encuentra acusar a otros.
Yanlışlıkla suçlanan birisinin bu kadar kolayca hedef göstermesi ne ilginç.
Tomas Edribali, secuestrador profesional en Estambul, cuando se propuso secuestrar a los Raqib, su plan cambió el juego.
Tomas Edribali. İstanbul çıkışlı profesyonel insan kaçırıcı. Raqibleri hedef aldığında oyuna dahil oldu.
Mi cliente fue erróneamente detenido por un caso de confusión de identidad.
Müvekkilim, kimlik karmaşası yüzünden yanlışlıkla tutuklandı.
Aplausos.
- Alkışlıyoruz.
Lo siento, ¿ lo dice el tipo... que disparó a su novia por error?
Pardon, yanlışlıkla kız arkadaşını vuran adam mı konuşuyor?
Tiene que ser una mala idea.
Bunda bir yanlışlık var.
Debí haber sido más comprensiva.
Daha anlayışlı olmalıydım.
Y aplaudo vuestra cruzada contra quienes hacen daño a los animales.
Hayvanlara zarar verenlere karşı verdiğin mücadeleyi alkışlıyorum.
Óptimo.
- Çok kullanışlı olmuş
Él entendía la sed de sangre.
Kana susamışlığı anlardı.
Tal vez Simmons accidentalmente...
- Belki Simmons yanlışlıkla...
Nunca fui tan... amable ni empática cómo tú.
Hiçbir zaman senin kadar kibar ve anlayışlı olmadım.
Hizo trabajos para los Bertinelli, La Tríada, y Rick Pinzolo.
Bertinelli'ler, Triad ve Rick Pinzolo için çalışmışlığı var.
Creo que ha habido un error.
- Sanırım bir yanlışlık oldu.
La sed de poder saca lo peor de algunos de nuestros camaradas.
Güce susamışlık bazı dostlarımıza çok kötü şeyler olmasına sebep oldu.
He estrechado la mano a presidentes... sostenido tecnología de otros planetas...
Başkanlarla el sıkışmışlığım var. Başka gezegenlerden teknolojileri elime aldım.
Y si ya no es una herramienta útil, deshaste de ella.
Ve eğer bir araç artık kullanışlı değilse, ondan kurtul.
Algo no está bien.
- Bu işte bir yanlışlık var.
Eso puede ahogar a un hombre en la compasión.
Anlayışlı davranmaktan sıkıldın mı?
Te doy piedad.
Sana merhamet bağışlıyorum.
Le di al guión unos matices más perspicaces.
Yazara kavrayışlı notlar vermiştim.
Bueno, entonces ¿ qué?
- Ve sonra, Germaine artık ATF'e için kullanışlı olmayacak.
Algo no va bien.
Bi yanlışlık var.
Seguramente, usted arregló lo de la bomba que erróneamente mató a su madre en vez de a Rami.
Eminim ki bombayı rami için kurdunuz fakat yanlışlıkla annesini öldürdünüz.
Sí, ¿ no es apuesto?
- Evet yakışlı değil mi?
Por lo menos... es un recordatorio del ardiente pirata de mirada penetrante que te ama.
Onu bana getir. En azından burada seni seven delici bakışlı, ateşli bir korsanın olduğunu unutmazsın.
Y puede que hayan cosas que sean de utilidad para la comunidad.
Ayrıca topluluğum için kullanışlı şeyler bulabilirim.
Aplaudo sus instintos científicos, pero su teoría... de que los Padres Fundadores enterraron a Howe dos veces es... cuestionable, en el mejor de los casos.
Bilimsel iç güdülerinizi alkışlıyorum ama Kurucu Başkanlarımızın Howe'u iki kere gömmüş olabileceklerine dair teoriniz tartışmaya açık bir konu.
La panadería accidentalmente puso cacahuetes en la tarta, y dos peleas han estallado sobre quién es mejor... Katy Perry o Taylor Swift.
Pastacı yanlışlıkla pastaya fıstık koymuş ayrıca Katy Perry mi yoksa Taylor Swift mi iyi diye iki kere kavga çıktı.
Ni siquiera les hice una buena comida.
Yemeklerini bile yapmışlığım yok.
El anillo accidentalmente desaparece.
Yüzük yanlışlıkla kaybolsa.
- ¿ Accidentalmente?
- Yanlışlıkla mı? - Evet.
Nuestros planetas tienen una alianza para intercambiar recursos vitales, así que sé amable.
Gezegenlerimiz kazançlı bir ittifak içinde. Hayati kaynakları takas ediyoruz. Bu yüzden anlayışlı ol.
Yo he vivido entre los humanos.
İnsanların arasında yaşamışlığım oldu.
Estoy de acuerdo, Morty.
Yoğun ve inişli çıkışlı bir seneden sonra özümüze dönmemiz güzel oldu. Aynı fikirdeyim Morty.
¿ Es posible que cuando los otros tipos intentaron registrar el nombre "Disneylandia", hayan escrito algo diferente por error, y, quizás, "Disneylandia" esté disponible entonces?
Ötekilerin Disneyland'in telif hakkını almaya çalışırken yanlışlıkla başka bir şey yazmış olması ve bu yüzden "Disneyland" in hâlâ kamu malı olması mümkün mü?
De acuerdo, echemos un vistazo al estatuto de la sociedad a ver si Walt Disney registró accidentalmente otro nombre.
Tamam, Walt Disney'in yanlışlıkla hatalı adla tescillenip tescillenmediğini görmek için şirket sözleşmesine bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]