Snapchat перевод на турецкий

Estad atentas al Snapchat.

Herhangi bir dedikodu.

¿ No recibiste mi Snapchat de eso?

Snapchat'imi * aldın mı?

Llamaré a Frankie, para que mire lo que se ha publicado en Instagram,

Instagram, Vine,... Twitter ve Snapchat'e neler yollandığına bakmak için...

- Vine, Twitter, Snapchat...

-... Frankie'yi arayacağım.

Deberías haber usado Snapchat.

Snapchat uygulamasını kullanmalıydın.

¿ Snapchat?

Ya da Snapchat?

Aw, Val, te dije que no pusieras en Snapchat tus tetas.

Val, memelerini fotoğraflayıp gönderme demiştim.

Miramos en algunos Snapchats.

Bazı Snapchat gönderilerini geri açtık.

Vale, ¿ y correos electrónicos? ¿ Snapchat? ¿ Tinder?

Tamam, e-postaya Snapchat'e veya Tinder'a ne dersin?

Por si no lo has notado, está en Facebook, Snapchat, Twitter.

Fark etmedin mi bilmem ama bu olay Facebook, Snapchat, Twitter'da her yerde.

Como Snapchat o algo así.

Snapchat falan gibi.

Totalmente tenido que decirle Que los gemelos Robinson me snapchatted sus abdominales.

Konuştuğumuz tek şey Robinson ikizlerinin karın kaslarını snapchat'te attığı zamandı.

¿ Qué hacía la gente en sus escritorios antes de Buzzfeed, Candy Crush, mensajes instantáneos mensajes, mensajes sexuales, Twitter, Instagram y Snapchat?

İnsanlar BuzzFeed, Candy Crush, anlık mesajlaşma... Twitter, Instagram ve Snapchat olmadan önce masa başında ne yapıyorlardı?

¿ Qué dijimos sobre los Snapchats semidesnudos?

Yarı çıplak Snapchat'ler hakkında ne demiştik?

Tú dijiste : "Este es un lugar de trabajo". Y luego preguntaste qué era Snapchat y tuve que explicártelo, porque, como siempre no sabes nada sobre las cosas divertidas.

"Burası bir işyeri." dedin ve sonrasında Snapchat'in ne olduğunu sordun sana anlatmak zorunda kaldım çünkü her zamanki gibi neyin eğlenceli olduğu hakkında hiçbir fikrin yok.

Y en Facebook, Instagram y también en Vine.

Facebook, Instagram ve Vine'da da. Snapchat'te de var mısın?

Y tú estás fuera de mi Snapchat.

Seni de Snapchat'imden sildim.

Es como pon esto en Tinder, pon aquello en Snapchat.

Tinder busu, Snapchat şusu falan.

Aunque no lo convencía el desalentador retorno de Snapchat. Igual accedió, y nos reuníamos mensualmente.

Snapchat'teki hayal kırıklığından sonra tereddütleri olsa da yine de kurula gelirdi ve her ay görüşürdük.

Siempre fue honesto y sé que de estar aquí hoy diría que Snapchat no lo defraudó y te perdonaría, Lev, por el malentendido.

Peter her zaman dürüst bir adamdı. Ve biliyorum ki Peter bugün aramızda olsaydı Snapchat'ten hayal kırıklığına uğramadığını söylerdi. Seni de affederdi Lev, yanlış anlaman yüzünden.

Cálido, generoso, y no decepcionado de Snapchat.

Sıcak, cömert ve Snapchat'ten hayal kırıklığına uğramamış.

Sistemas de verificaciones de tarjetas de crédito, Snapchat.

Kredi kartı doğrulama sistemleri, Snapchat.

Como Pinterest y Snapchat.

Pinterest, Snapchat, getirileri yok.

Están en Facebook, Instagram y Snapchat.

Facebook, Instagram ve Snapchat'teler

Me acosa por Snapchat desde ese momento.

O zamandan beri benimle sürekli Snapchat yapmaya çalışıyor.

Por cierto, mi mamá esta ahora en el Snapchat. Urgh!

- Bu arada annem Snapchat kullanıyor.

Me gustaría decir que ella esta tratando de reconectarse, pero creo que lo disfruta.

Tekrar bağ kurmaya çalışıyor sanırım. Ama Snapchat'i seviyor bence.

No me importa lo que dice Billy SNAPCHAT, Billy SNAPCHAT es un tonto.

Billy Snapchat'in ne söylediği umurumda değil. Cazgır herifin teki.

Revisé el Facebook, Instagram, Twitter, Instachat, Snapchat y AIM de Julie, no hay nada más que publicaciones de Rush y "Cincuenta Sombras de Grey", la película, no el libro.

Julie'nin Facebook, Instagram, Twitter Instachat, Snapchat, A.I.M hesaplarında Rush ve Fifty Shades of Grey'den başka bir şey yok.

Si hubiera existido Instagram cuando yo tenía tu edad... hubiera estado deshabilitado de por vida.

Eğer ben senin yaşındayken Snapchat ve Instagram olsaydı hesaplarım sonsuza dek kapatılmıştı lan.

Facebook, Instagram, snapchat...

Facebook, Instagram, Snapchat.

Fui un tonto al pensar que iba a encontrar consuelo en medio de estos imbéciles, usuarios de Snapchat, brechas de anhelos...

Bu snapchat'çi moronların arasında teselli bulacağımı umarak yanılmışım.

¿ Le dijiste eso en una charla en Snapchat?

Bunu ona Snapchat'ten mesajlaşırken mi söyledin?

Twitter, Snapchat, Reddit.

Twitter, Snapchat, Reddit.

tome una foto comprometedora de Matt Gackerack pero fue el Kodak enfocando la raya en mi culo!

Kamerayı göt çatalıma koyup çektiğim müstehcen fotolarımı Snapchat'ten yolladım.

Creo que es Snapchat, estos días.

Sanırım bu günlerde Snapchat kullanıyorlar.

Estoy recopilando grabaciones de vigilancia, de cámaras de seguridad, de cajeros, vídeos de Snapchat, lo que sea en las cercanías de la casa de Alex la mañana del atentado.

Gizli kamera kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri ATM kameraları, Snapchat kayıtları bombalama sabahı Alex'in dairesinin olduğu semtteki her şeyi topluyorum.

¡ Hagamos una historia sobre eso en Snapchat!

Hadi bunun hakkında bir Snap hikayesi yapalım!

Empecé a seguir a Lauren en Snapchat.

Lauren'i SnapChat'ten takip etmeye başladım.

Fue fácil hallarlo en Instagram, Snapchat, y rastrearlo.

Oradan Instagram, Snapchat hesabını bulup hemen hemen tüm hareketlerini takip etmek kolaydı.

¿ Estás en Snapchat?

Sen Snapchat vardır?

Raj del cinco envió un Snapchat.

Beşinci kattaki Raj, Snapchat'ledi.

Add my Snapchat :

Snapchat'ımı ekle :

Usted en Snapchat?

Snapchat'ta mısın?

Snapchat.

Snapchat.

Hay Facebook, hay Instagram Snapchat está ahí, hay Twitter... y si usted es como yo... privacidad es lo más importante.

Facebook, Instagram, Snapchat ve Twitter var ve eğer benim gibi biriyseniz gizlilik en önemli şeydir.

Hacer Snapchat y todo eso.

Istersen resimli sohbet edin, Umrumda degil.

Dos Tweets y un Snapchat más tarde, nos enteramos de que tienes a un nuevo hombre en tu vida.

İki tweet ve bir Snapchat sonrası hayatında yeni bir adam olduğunu öğrenmeye geldik.

¿ Tú me enviaste un Snapchat?

Hey, o mesajı sen mi gönderdin?

Detesto Snapchat.

Snapchat'ten nefret ederim.

No, no.

- Snapchat'teydim.