Translate.vc / испанский → турецкий / Sora
Sora перевод на турецкий
237 параллельный перевод
Yo seguí a Taylor y a Paul tras su discusión en casa.
Ben... burada münakaşa ettikten sora Taylor ve Paul'ün peşinden çıktım.
- Perdón, ¿ puede decirme...?
Affedersiniz. Bir şey sora -
Los criados montaron su propia fiesta, después de la boda
Düğünden sora, hizmetkarlar içinde bir eğlence düzenlendi.
Sacó este permiso de caza el día después que Perry dijo que cayó muerto en la cancha de tenis.
Perry'nin tenis kortlarında öldğünü söylediği günden bir gün sora, bu avcılık lisansını almış.
Nací en Sora una pequeña ciudad entre Nápoles y Roma
Napoli ve Roma arasında.
Arroje esta línea y suba.
Şu halatı çözün, sora da tekneye atlayın.
- Garber, ¿ qué haces?
Sora size sınav yapacağım.
Bien, pero debo ir a ver a mi madre al hospital después del trabajo.
Pekala ama işten sora hastaneye gidip annemi görmeliyim.
Luego iremos de viaje, mi hijo y yo.
Sora oğlum ve ben seyahate çıkacağız.
Puedes dormir al menos otra hora y tomar una ducha caliente.
En az bir saat uyuyabilirsin. Sora sıcak bir duş al.
Después la llevaré a la habitación, la pondré en la cama, empezaré con sus pies lamiéndola toda...
Sora yatak odasına götüreceğim. Yatağa yatıracağım ve ayaklarından yalamaya başlayacağım.
Sora dijo que rastrillara y limpiara la letrina.
Sora helayı tırmıklayıp üstünü kapatmamı söyledi.
- Y después se comería un filete.
- Soyulduktan sora deliye döndü.
Bien, Homer, 4,75 de los grandes en línea recta, dentro de la cerca... sigue saltando hasta que puedas ver el "driver"... y entonces da uno grande más hacia el este.
Homer, trabzanı geçinceye kadar 14 feet yukarı zıpla trabzanı geçtikten sora ters takla atıp bir feet doğu yönünde ilerle.
- NECESITO HABLAR CON USTED DESPUES DE CLASES
- SİZİNLE KONUŞMALIYIM ÇOK ÖNEMLİ - OKULDAN SORA
Lo vi marcharse esta mañana al salir el sol.
Gün doğumundan sora onu oradaki yolda gördüm. Atındaydı.
Papá, ¿ Hablaste con la directora?
Baba, sena önemli bir şey sora bilirmiyim?
¿ Podría tener su... tengo una imagen que dibujó.
Bir şey sora... Elimde senin çizdiğin bu resim var.
Preguntando.
Sora sora.
Pero, entonces, ¿ qué?
Peki sora, ne?
Y desde entonces, ese ojo Io poseyó.
Bundan sora gözlere karşı saplantılı oldu.
tuviste una oportunidad para hablar Para el creador eterno del tiempo, el espacio Y el universo infinito y todo lo que le preguntaste ¿ Es donde él obtuvo sus zapatos?
Zaman, uzay ve sonsuz evrenin ebedi yaratıcısıyla konuşma fırsatını yakalayıp sora sora ayakkabısını nerden aldığını mı sordun?
La teniente D'Sora acaba de darme lo que podría considerarse un beso apasionado en el hangar de torpedos.
Üsteğmen D'Sora az önce torpido hangarında bana, çok tutkulu denebilecek bir öpücük verdi.
¿ Cree que debo empezar un romance con la Tte. D'Sora?
Üsteğmen D'Sora ile bir ilişkiye başlamalı mıyım?
Sin embargo la Teniente D'Sora está bajo mi mando.
Yine de,... Üsteğmen D'Sora benim komutam altında.
Le podrías preguntar?
Ona sora... Ona sorabilir misin?
Vei avea grija de sora ta?
- Kardeşine bakacak mısın?
Kono sora wo daite kagayaku shonen yo shinwa ni nare
100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare
Abraza este Universo, sé una estrella ardiente, así tú, muchacho, conviértete en mito.
100 ) } Bu göğü sarmala ve parılda. 100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare ol bir efsane.
Abraza este Universo, sé una estrella ardiente, así tú, muchacho, conviértete en mito.
100 ) } Kono sora wo daite kagayaku 100 ) } Shounen yo shinwa ni nare
Sora. ¿ Quién es?
Leydi Shore.
Le cogerán usando como cebo a Juana Sora, su concubina. Oblígale a decir algo equivocado.
Metresi Jane Shore'u yem olarak kullanarak Hastings'i tuzağa düşürecekler.
Y ésta es la mujer de Eduardo esa bruja monstruosa condecida con Sora, meretriz ramera que por su brujería así me ha marcado.
Bunu yapan Edward'ın karısı. O canavar cadı işbirliği etmiş bir fahişeyle Shore denen kaltakla. Onların yaptığı kötü büyüler böyle mahvetti beni.
Después de todo lo que habéis hecho. Debo pediros un último favor.
Bütün yaptıklarından sora, senden bir ricam daha olacak.
Yuri Georgievich, ¿ para qué todo el alboroto? Pregúnteme y yo le diré.
Yuri Georgievich, bu telaş nedir, sora bana anlatayım.
Díganme, Siann, Sora.
Söyle bana, Siann? Sora?
Sora.
Sora.
¿ En apuros, Sora?
Acelen mi var, Sora?
Estás muy lejos de tu casa, Sora.
Evinden çok uzaklardasın, Sora.
Pero al menos es en algún lugar, Sora.
Ama en azından orasu bir yer, Sora.
Estaría bien tener un hermano después de todo este tiempo.
Bunca zamandan sora bir kardeşe sahip olmak iyi olurdu.
Te veo después.
Sora görüşürüz.
¿ Puedo hacerle una pregunta personal?
Kişisel bir soru sora bilirmiyim?
Y luego le disparaste al jabalí.
Sora da yaban domuzunu vurdun.
Pero no les creas. Primero se mojan y después se enamoran.
Önce ıslanırlar, sora aşık olurlar.
Sora.. .. eres libre ahora
Sora, seni azat ediyorum.
Le pedi y le pedi y le pedi que viniera, y ella solo dijo...
Ona sora sora, sora sora bir hal oldum o ise sadece...
- Hey, los veo después.
- Hey, millet sora görüşürüz.
Y después, le llegó a ella un nuevo mensaje de muerte.
Sora, telefonuna yeni bir ölüm mesajı geldi.
¿ Usas medias para jugar?
Kıyafetlerinden oyuna sora gelicek mi?
Vamos a tocar y tocar.
Kahvaltılardan sora rock yaparız.