Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Square

Square перевод на турецкий

1,429 параллельный перевод
Times Square es ahora un parque de atracciones.
Times Meydanı şimdi bir park.
Estuvo trabajando en el Postdamer Platz.
Potsdam Square'de çalıştı.
Construía y nunca vio el Postdamer Platz.
Onları inşa etti ama Potsdam Square'de hiç görmedi.
- Necesito los planos de MTA para Plaza Pershing. - ¿ Para qué? ( MTA
- Kim, Pershing Square istasyonunun bütün şematiğini istiyorum.
# Muchas cosas están ocurriendo en Albert Square, doo-doo-doo... #
# Albert Square'de pek çok şey olur, doo-doo-doo... #
Probablemente, no, así que no hablemos de esto en Madison Square Garden.
- Hayır. Bunu burada tartışmamalıyız.
Hola,? cómo están? Soy La La, y... lo han visto desnudo en las carteleras del Times Square.
Afişlerde çırılçıplak gördünüz onu ve şimdi "Canlı İstek Hattı'nda" giyinik - kahretsin!
Ha habido una explosión en Parliament Square.
'Parlamento Meydanı'nda patlama.'
Dicen que ha sido en Parliament Square.
Parlamento Meydanı'nda mı?
Repetimos - una bomba ha estallado en Parliament Square.
'Tekrarlıyorum, Parlamento Meydanında bomba patladı.
Hay pocos datos, pero la policía ha cortado el tráfico en Parliament Square, y en toda la zona alrededor del Parlamento, la Abadía y el Embankment.
'Gelen raporlar net değil ancak polis Parlamento Meydanına, Westminster ve Embankment...'... bölgelerine akan trafiği engellemeye çalışıyor.
- Parliament Square.
- Parlamento Meydanı.
- Contecta con Parliament Square.
- Beni Parlamento Meydanı'na bağla.
Bueno, Christine Dale, oficina de Londres, Grosvenor Square, ¿ tiene la CIA algo para nosotros?
Öyleyse, Grosvenor Meydanı Londra istasyonundan Christine Dale, CIA'in elinde bizim için bir şey var mı?
El tipo de hombre que acaba con una estatua en Trafalgar Square y un edificio con su nombre en Whitehall.
Trafalgar meydanına heykeli bile dikilebilir.
Se ha establecido un puesto de mando en Grosvenor Square con operativo de comunicaciones completo.
Grosvenor Meydanı'na bir komuta merkezi kuruldu.
Se llama Sponge Bob Square Pants y su amigo es Patrick.
Adı Sünger Bob Kare Şort, arkadaşının adı da Patrick.
Estábamos viendo a Sponge Bob Square Pants se levantó y dijo "La vida es muy corta".
Sünger Bob Kare Şort'u seyrediyorduk. Birden ayağa kalkıp "Hayat çok kısa" dedi.
Ludgate Square, por favor.
Ludgate Meydanı, lütfen.
"Sr. Thomas Fennell, Tavistock Square".
Bay Thomas Fennel'dan, Tavistock Square. Tam da yaşanacak yer.
¡ Ah! El señor Thomas Fennell, de Tavistock Square.
Oh, Bay Thomas Fennel, Tavistock Square.
138 Tavistock Square. ¿ A las 4,30?
138 Tavistock Square, 4 : 30?
Y así estamos esperando el saque inicial en este juego entre la Unión Soviética y el equipo de USA en el Madison Square Garden, con los equipos alineados en sus respectivas líneas.
Sovyetler Birliği Milli Takımı ve Amerika milli takımı arasında oynanacak bu özel maçı beklerken, milli marşlar söylendi. Ve takım kaptanları yerlerini aldı.
La copa que su equipo ganó aquí en el Madison Square Garden el pasado Octubre, y ganó con total justeza al derrotar a las estrellas de la NHL.
Bu maç geçen ekim ayında yapılmış ve Sovyet takımı kazanmıştı. Takım kaptanı kupayı gezdiriyor. Şimdi Sovyet takımının kaptanı ekimde kazanmış olduğu kupayı kabul ediyor.
Recibo varias reacciones de la audiencia aquí.
Burada Madison Square'de değişik tezahüratlar geliyor. Bazıları kutluyor ama bazı protesto sesleri de yükseliyor.
Jack O'Callahan regresa luego de una seria lesión en el Madison Square Garden, haciendo una gran contribución con el golpe que le dio a Krutov.
Jack OCallahan, yaşadığı sakatlıktan sonra muhteşem bir dönüş yaptı ve beraberliğe katkıda bulundu.
Los USA saben esto muy bien luego de lo que pasó entre estos dos equipos en el Madison Square Garden hace 13 días.
Milli takımımız 13 gün önce oynadıkları maçtan sonra bu takımı daha iyi öğrenmeliydi. Karşılığını vereceğiz!
Todos los que estábamos en el Madison Square Garden hace dos semanas, y estamos viendo este juego, estamos paralizados.
2 hafta önce Madison Square'deki maçı izleyen herkes bu gece olanlardan sonra eminim şoka girmiştir. - İnanılmaz bir şey!
Gracias por lo del árbol de Miller Square.
Miller Meydanı'ndaki meşe ağacına yaptığın şey için teşekkürler.
Jody Snider reporta desde Harvard Square.
Ben Jody Snider Harvard meydanından bildirdim.
Ven a Times Square, esquina de la 47 y Broadway en veinte minutos o quemaré tu libro.
20 dakika sonra Times Meydanında 47. Cadde ve Brodwayin köşesinde buluşalım, yoksa ajandanı yakarım.
- Times Square es para el otro lado.
- Times Meydanı öbür sağda.
La remodelación del baño del Market Square fue encargada a Fava Associados como siempre.
Pazar alanının açık tuvaletinin yeniden modellenmesi her zamanki gibi Fava Associates'e verildi.
Quiero decir, ¿ por qué no en la entrada de la Casa Blanca? ¿ O en el medio del Time Square?
Yani, neden Beyaz Saray'ın bahçesi ya da Times Square'in ortası değil?
Durante la Primera Guerra Mundial Time Square fue el primer distrito teatral de la nación. Y hoy, como pueden ver, es tan divertido como antes.
Birinci Dünya Savaşı esnasında, Times Meydanı ulusun başlıca gösterim salonu merkeziydi.
Times Square. Ómnibus de turismo. Remera de turista.
Times Meydanı, tur otobüsü,... turist tişörtleri.
Un esqueleto en un ómnibus de turismo en Times Square.
Times Meydanı'nda bir tur otobüsünde iskelet.
Está completamente solo en Times Square.
Times Meydanı'nda, tamamen yalnız.
El número de teléfono en la nota es del Madison Square Garden. Bien.
Nottaki telefon numarası, Madison Square Garden'daki bir ankesörlü telefona ait.
Asesinado en Rittenhouse Square.
Rittenhouse Meydanı'nda öldürüldü.
En la Rittenhouse Square.
Rittenhouse Square.
Saludó a la entusiasmada multitud en Times Square y se hizo una foto en lo más alto del Empire State Building.
Onu Times Meydanında çoşkulu bir kalabalık karşıladı Ve Empire State Binası'nın üstünde görüntülendi.
Así conducen en Tiananmen Square, zorra.
Tiananmen Meydanında böyle mi araba sürüyorlar, kaltak?
Times Square, Coney Island, el Rockefeller Center.
Times Meydanı, Coney Adası, Rockefeller Merkezi.
Están en un restaurante cerca de Times Square
Times Square'de bir restorandaymış.
Dice que Times Square está más limpio
Times Square'in giderek temizlendiğini söyledi.
Está en Times Square.
Times Meydanı'ndaymış.
Si tomo más creo que haré algo en Times Square.
Biraz daha gerilirsem Times Square'ı yakabilirim.
He pensado que la llevaré de compras a Macy's y luego al gran Toys "R" Us de Times Square.
Macy'ye alışverişe götürürüm diye düşünmüştüm... İyi, iyi. ve sonra da Times meydanındaki büyük Toys "R" Us'a gideriz.
- Postdamer Platz en Berlín.
Berlin'de, Potsdam Square'de.
- ¿ En el Postdamer Platz?
Potsdam Square'de mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]