Translate.vc / испанский → турецкий / Stage
Stage перевод на турецкий
57 параллельный перевод
Cole Smith no estaba allí. Y no nos gustó su mensajero... California Beal.
Cole smith burada değildi ayrıca onun gönderdiği elçiyide beğenmedik California görevlisi... bu aradaki kırıklı çizgi gibi şey humboldt ırmağı yukarıdaki stage route da beraber gidiyor.
"Dinamarca no se había reído nunca tanto", The Stage.
"Danimarka hiç bu kadar gülmemişti." The Stage.
Life, Colliers, Esquire, Stage...
Life, Colliers, Esquire, Stage?
Leo Back Stage, Show Business y Variety.
Back Stage, Show Business ve Variety okuyorum.
Anoche estuve por el Hotel Stage, comiendo unas ostras de Baltimore.
Dün akşam Sage Otel'de idim. Baltimore istiridyesi yemeye gitmiştim.
El Ozark Stage.
Ozark otobüsü.
Cuando Moisés liberó a los hebreos lo que buscaba era un bocadillo de pan de centeno con pastrami.
Musa Yahudileri Mısır'dan çıkarıp başka topraklaragötürdüğü zaman asıl aradığı Stage Deli'nin özel sandiviçiydi.
Y me podéis encontrar, en el gran restaurante
Sık sık neşeli Stage and Screen'de görülürüm
Y a menudo se me ve En restaurantes alegres
Sık sık neşeli Stage and Screen'de görülürüm
Suddenly I'm this punk rock star Of stage and screen And I ain't never
bir anda pank rock yıldızı olurum sahnelerin ve ekranların ve asla
La Stage Door Canteen.
Sahne Kapısı Kantini.
¿ Esto es del Stage Door Canteen?
- Bu, Sahne Kapısı Kantini'nden mi?
Ella está en un estado crucial de su despertar.
Ondan uzak dur. She is in a crucial stage of her awakening.
Todas las mañanas leo el "Back Stage West".
Kulis gazetesini her gün okurum.
Sabíamos cómo llegar a la ventana del back stage.
Sahnenin arkasındaki pencereye nasıl ulaşılır biliyorduk.
Un exconvicto con insuficiencia hepática en estado terminal.
ex-con drifter with end-stage liver failure.
Le costó a Joan Crawford veinte años conseguir un sandwich con su nombre en el Stage Deli.
Joan Crawford'un adının bir sandviçe... verilmesi tam 20 yıl sürdü.
El fuerte Cooper en la ruta de diligencias Butterfield.
Butterfield Stage Route'taki... Cooper Kalesi.
Soy la más caliente de este escenario.
# I'm the hot shit on this stage #
Ciryl Stage.
Sara Lestage?
Sí, eso me recuerda mi primer segmento de prensa... "Back Stage West".
Basındaki ilk haberimi hatırlıyorum... Sahne Arası Olayları.
Estoy cruzando el camino viejo.
Old Stage yolundan geçiyorum.
- Lo cual implica que es grado cuatro.
Bunun anlamı stage 4 kanseri var.
Ese título firmó un cheque que esos maricas en el escenario rehusaron pagar.
" Oh, bu izleyeme değer bir şeydir diye düşünüyor, fakat hayır Lois, that title wrote a check that those queers on stage refused to cash.
"Steel dirigió el escenario."
"Steel emirler the stage."
Fuimos al refrigerio posterior.
Sonra Stage Deli'ye gitmiştik.
"Mr Stage, tienes cáncer de cerebro."
'Bay Stage, üç bölgede kanseriniz var.'
Light up a stage and wax a chump like a candle. encandilo el escenario y sale un fogonazo como una vela.
* Alev alsın sahne ve sönsün mum misali *
Esta noche toca en The Stage, y voy a ver cómo lo hace.
Bu gece The Stage'de söyleyecek, gidip bakacağım.
No necesitaba tu ayuda en The Stage.
The Stage'de yardımına ihtiyacım yoktu.
Te voy a ayudar a encontrar un nuevo stage manager, pero también suena como sí tratarás de remplazarme en otras áreas de tu vida.
Ama, sanki hayatının başka alanlarından da beni çıkarmaya çalışıyor gibisin. - Bunu kim dedi?
Y luego Juice, amigo de Dixon, empieza en Stage Four.
Ve sonra Juice, Dixon'un arkadaşı, Dördüncü sahnede çıkacak.
Cuando Maggie Cheung interpretó a Ruan en Yuen Ling-Yuk, el director Stanley Kwan le pidió que repitiera esta famosa escena.
Maggie Cheung, "Center Stage" de Ruan'ı oynadığında yönetmen Stanley Kwan, o meşhur sahneyi tekrar eder.
¿ Entonces piensa que un par de tickets para un concierto le va a dar un pase para el BACK ( atrás ) stage?
Bir çift konser biletinin ona arka kapının anahtarını vermemi sağlayacağını mı düşünüyor?
Sí, sí, ese es nuestro anuncio en "Stage Couch", es fantástico.
Evet, dergideki reklam ekimiz o. Harika.
♪ Llegamos a Center Stage ♪
# Merkez Sahne'ye geldik #
♪ En Center Stage no discriminamos ♪
# Biz Merkez Sahne'de ayrım yapmayız #
Cuando vienes a Center Stage, el show... ♪
Merkez Sahne'ye geldiğinde gösteri... #
♪ y venimos a "Center Stage for Dance and Song" ♪
# Merkez Sahne'ye gelince #
Bien, ha pasado un año desde la masacre de Center Stage.
Merkez Sahne katliamının üzerinden bir sene geçti.
Stage One.
Stage One klibinden.
pueden contar con nuestro hospedaje. Y tú te vas a quedar en Sage Hall.
Stage Salonu'nda kalacaksın.
En un nuevo escenario.
arata na stage wa
Las estrellas seguiré y podremos ser tan fuerte como un dios.
arata na stage wa { \ blur1.5 } Burası yepyeni bir evren { \ blur2 \ cHB97D00 } kami ni idomu basho
hasta el cielo llegaremos.
arata na stage wa { \ blur1.5 } Burası yepyeni bir evren { \ blur2 \ cHB97D00 } kami ni idomu basho
Uh, tienen nuevas luces sobre la stage- - hace que todo el mundo brillante.
Sahneye herkesi parıl parıl gösteren yeni ışıklar koymuşlar.
¿ Alguien me lo ha pedido?
Single Stage To Orbit SSTO roketi : Bir SSTO roketiydi. Tek Kademeli Yörünge Roketi
Nos vemos.
# With another bright stage on a weekday # - Görüşürüz.
Las afueras
( # Limelight ) # Living on a lighted stage # # Approaches the unreal # # For those who think and feel #
- Center Stage.
- Merkez Sahne.
Oh.. el de la stage- -
Sahneye çıkan kız.