Translate.vc / испанский → турецкий / Stake
Stake перевод на турецкий
25 параллельный перевод
Bajo su pintura dorada horrible... es nuestra plata, nuestra plata magnífica.
There's more at stake than talent. Çirkin altın rengi boyasının altındaki... bizim gümüş rengimiz, bizim muhteşem gümüş rengimiz.
# The very measure of your soul is at stake La propia medida de su alma que está en juego
Söz konusu olan ruh zenginliğin
# The very measure of your soul is at stake Cada medida de su alma que está en juego
Söz konusu olan ruh zenginliğin
# The very measure of your soul is at stake Cada medida de tu alma que está en juego
Söz konusu olan ruh zenginliğin
Stake, hay que hacer stake. Deja de decir stake. ¿ Qué es stake?
Gerçek ismiyle gizlediğim gerçek ismi çözdün.
Stake es un expresión que yo inventé.
Öyle birinin olduğunu kabul ediyorsun.
Stake, stake. Exacto!
Ne düşüneceğinden korktum galiba.
¿ Qué? Stake! Esa frsae es mía.
Sonra düşündüm ki, ben beğendiysem sen de beğenirsin.
Alguien me robó el "stake".
Will, aç şu kapıyı.
Estaba en la caminadora haciendo "stake", y de pronto esa monitora dijo "stake".
Robert, bu Grace. - Fındıkkıran hareketini yapıyordum da...
Stake U.K.
Lütfen? Yalvarmayı kes.
"Ellas suelen llevar el timón". "Y hacen astillas tu pobre corazón".
They're in charge from the start, driving a stake through your heart.
Perdón, el hermano Davis esta abajo en el Stake Center
Üzgünüm, Davis kardeş merkezde.
Le quitaron 2.5 millones sólo por mencionar las estacas.
Sadece Stake Party'den bahsetmesi için 2,5 milyon aldılar.
Si cambias de opinión sobre esta noche, nos reunimos en Stake a las nueve.
Eğer bu gece için fikrini değiştirirsen, saat 9 gibi "Kazık" da toplanacağız.
Es complicado de explicar ahora, pero volveremos al Stake enseguida.
Şu an açıklamam imkansız. Ama birazdan "Kazık" ta olacağız.
El sospechoso está riendo con sus amigos... y jugando con su estúpida tabla de stake... de manera fanfarrona y mierdosa.
Şüpheli, art niyetli bir şekilde arkadaşlarıyla gülüp hergelece salak kaykayıyla oynuyor.
Bienvenido a Stake Land, chaval.
Kazık ülkesine hoş geldin evlat
No espero que tengas idea de lo que está en juego.
I do not hope that you at least approximately Can you imagine what is at stake.
La última vez que lo vieron fue en Stake Park.
Merkezdeki kaykaycı parkında görülmüş en son.
¿ Stake qué?
Kahretsin!
Pueden reirse de mi "stake", ahora.
Yedinci sınıftaki fen bilgisi gibi, hani fasulyeleri kavanozda büyütüyorduk ya?
¿ Manitas tiernas? Vamos, quiero Stake U.K.
Aklında olsun, geldiğim yere ben "Yılbaşına bir şey yok" diyorum.
Oh seguramente volverá mas tarde de Stake Center... no tiene sentido con este frío
- Sorun yok, merkezde işi geç bitecek.