Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Tad

Tad перевод на турецкий

20,469 параллельный перевод
Esta cerveza es malditamente maravillosa.
Bu biranın tadı harikaymış.
Disfrute la fiesta.
Partinin tadını çıkarın.
Disfruta de este momento fugaz, pero escaparé de esta trampa, cueste lo que cueste, incluyendo tu vida.
Anın tadını çıkar, ama ne pahasına olursa olsun bu tuzaktan kurtulacağım, buna hayatın da dahil.
Disfruta el momento.
Anın tadını çıkar.
Lluvia de Gallaghers.
Kızımın kusmuğu bile bu empanadaların tadını bozamaz.
Esto no sabe a sueños.
Hayal tadı yok.
- ¿ Pueden por favor probar esta sopa?
- Ya birazcık çorbanım tadına bakabilirmisiniz?
¿ Pruebalo, por favor?
Sende biraz tadına bak?
Siento gusto a vinagre en la boca.
Ağzım şarap tadıyla doldu.
¿ Por qué no sientas el culo al lado de Ayr? Te contará cómo saben los penes de ángel.
Air'in yanına otur da sana aletlerin tadının nasıl olduğunu anlatsın.
Nate, toma un poco de ponche.
Hey Nate, gel de şunun tadına bir bak.
¡ Disfrutad de vuestro nuevo váter, chicos!
Yeni banyonuzun tadını çıkarın, çocuklar!
- Dame un gusto, Donnie?
- Tadına bakabilir miyim Donnie?
Mm-hmm. Lo que me gusta mas que el gusto, aunque... - [ ]
Tadından fazlasını beğendim gerçi rengini.
- [Susurros ] Te gusto bueno. - [ Rie]
Tadın çok güzel.
- Es bueno.
- Tadı iyidir.
Podemos ir a Coast City a hacer algo de turismo.
Coast City'e gidip biraz manzaranın tadını çıkartabiliriz.
Y de disfrutar la vida, ¿ qué?
Peki ya hayatın tadı nerede?
Eso es como anunciar : "Sé a qué sabe el rancho de la cárcel".
Bu sanki mahpus etinin tadı nasıldır bilirim demek gibi.
Debemos frenar esto. Sí, disfruta volver en un portal a Idris con mamá y papá.
Annem ve babamla Idris'e dönmenin tadını çıkar.
¿ 17 años? Es menor de edad.
17 yıllıksa tadı daha oturmamıştır!
No recuerdo probar ralladura de naranja la última vez, Mildred.
Son yediğimde portakal tadı aldığımı hatırlamıyorum Mildred.
Está bueno. Échale un vistazo.
Gayet lezzetli, bir tadına baksan.
Esto sabe a gasolina.
- Aynı benzin gibi tadı var.
Sabe a huevos de pescado.
Tadı balık yumurtası gibi.
- Disfrute la fiesta.
- Partinin tadını çıkar.
Pagué la electricidad hasta fin de mes, así que disfrútala mientras puedas.
Ay sonuna kadar elektrik faturasını ödedim, yani... yapabiliyorken tadını çıkar.
Disfruta tu encarcelamiento.
Nezarethanenin tadını çıkar.
Viejo, esto está bueno.
Ulan tadı ne güzelmiş bunun da.
Tengo una idea de peligro, y quiero más.
Tehlikenin tadını aldım ve daha fazla istiyorum.
Bueno, pues "carpe diem", amigo.
- O halde anın tadını çıkar dostum.
Dios, me esperaba un buen polvo al igual que un limpiador de paladar para limpiar el mal sabor de aburrimiento de mi boca.
Ağzımdaki iğrenç sıkıcılık tadını silmesi için damak temizleyici niyetine bir güzel sevişirim diyordum.
Disfrutando de la vida que te di?
Sana verdiğim hayatın tadını mı çıkarıyorsun?
Pero no hay manera de saber lo que está debajo de delicias sin darle un poco de sabor.
Altında yatan lezzetleri öğrenmenin tek yolu biraz tadına bakmaktır.
Nunca voy a probar su nuevo tamales perfectos.
O lezzetli tamalelerin tadına bir daha bakamayacağım.
Sólo tiene que esperar hasta que el sabor de sus moles.
Sosunun tadına bir bakın da.
Hemos terminado. Disfrutando de la vida que te di?
Sana verdiğim hayatın tadını mı çıkarıyorsun?
Te lo explicaré luego, pero por ahora, simplemente, ya sabes, disfrutemos el momento.
Daha sonra açıklarım ama şimdilik anın tadını çıkaralım.
Sabes como a curry.
Köri gibi tadın var.
Sabes a mierda.
Tadın bok gibi.
Bueno, disfrútalo mientras dure.
- Bitene kadar tadını çıkar bence.
Disfrute de su estadía en el DOE.
DEO'nun tadını çıkarın.
Si le dijera a mi yo de cinco años que podría emborracharse con la bebida equivalente a los caramelos de café por $ 5,98 la botella, se moriría de felicidad, carajo.
Eğer beş yaşındaki halime bir gün karamel tadında fiyatı da 5,98 dolar olan bir içkiyle sarhoş olacağını söyleseydim deliye dönerdi.
¿ Huelo licor de café?
Karamela tadı mı alıyorum?
Estoy aquí sentada disfrutando de la brisa carcelaria.
Burada oturup hapishane esintisinin tadını çıkarıyorum.
¿ Crees que disfrutó sus dos semanas de libertad?
İki haftalık özgürlüğünün tadını çıkarmış mıdır sizce?
- ¿ Ocre? - Me gustan los artistas ocres. Cuando era pequeña era bueno.
Sanatsal sanatçıların tadını çıkarıyorum.
Puedo saborearlo, sólo no exagero.
Az içersem tadını alamıyorum.
Les tomas el gusto.
Bir süre sonra tadına alışıyorsun.
Cerveza alemana.
Alman birası. Tadı çiş gibi.
Tienes sabor a vagina.
Tadın vajina gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]