Translate.vc / испанский → турецкий / Taki
Taki перевод на турецкий
7,212 параллельный перевод
Con un poco de suerte, podemos arrestarlo... y convencerlo de que entregue a sus superiores... de Farmacéuticas Ubient para, digamos, la hora de comer.
Biraz da şansla öğle vaktine kadar onu yakalayabilir ve Ubient İlaç'taki üstlerini ele vermeye ikna edebiliriz.
En un almacén abandonado en Red Hook.
Red Hook'taki terk edilmiş bir depoda.
Sí, y aquí hay un pase VIP para el club "Hakkasan" en Las Vegas - para cuando sea que esté pasando música. - ¿ Qué?
Evet, bu Las Vegas'taki Hakkasan Clup'a girmek için V.I.P geçiş kartı istediğin sürece.
Es una estatua, en Echo Park.
- Echo Park'taki bir heykel.
- En Echo Park.
- Echo Park'taki.
Le dije a Jesus que nos sentaríamos con el ojeador de Flintwood. ¿ Me odias?
Jesus'a Flintwood'taki çalışanla konuşacağımızı söyledim.
Y no es el único pastor en el sur de Los Ángeles.
Güney Los Angeles'taki tek papaz o değil ya.
Señora Brown, creemos que su esposo... fue a la casa de la detective Martinez en Washington Heights. la noche que murió.
Bayan Brown, kocanızın öldüğü gece Washington Heights'taki Dedektif Martinez'in evine geldiği kanısındayız.
Tuvieron que dejar sus casas en Las Vegas por su poder.
Sylvia'nın gücü yüzünden Las Vegas'taki evlerini terk etmek zorunda kaldılar.
Parece ser un parque en Columbia Heights.
Columbia Heights'taki bir parkta görünüyor.
Penn State y Alabama. En esta exclusiva de ABC Sports.
Penn State ve Alabama, New Orleans'taki Superdome'da,
Bueno, ella es la que empezó todo este asunto cuando ella saltó de esa rueda de la fortuna en Nueva York.
New York'taki o dönme dolaptan atlayıp her şeyi başlatan kişi o.
La disposición de su empresa por delante del 11-S y la Guerra del Golfo, es como si lo hubieran visto venir.
Şirketinizin 9 / 11'i hazır durumda ve Gulf'taki savaş, sanki onu görmüş gibisiniz.
El segundo capítulo tiene por objeto los maravillosos sucesos de York, las estatuas parlantes...
İkinci bölümde York'taki muazzam konuşan heykeller hadisesinden...
Así que... me reuni con esa experta de Duke hoy.
Duke'taki uzmanla görüştüm.
Las mulas de Tinder Banks estaban moviendo cinco millones mínimo.
Tinder Banks'taki torbacılar ayda beş milyon dolar para aktarıyormuş.
Estoy pretendiendo buscar rebeldes escondidos en Nueva York. Le doy nombres falsos, caminos sin salida.
New York'taki gizlenmiş asileri arar gibi yapıp yanlış isimler ve çıkmaz sokaklara destekleyeceğim.
Trabaja conmigo para ayudar a erradicar a los rebeldes de Nueva York. ¿ Qué?
- New York'taki isyancıların kökünü kazımaya yardım etmek için benimle çalışıyor.
¿ Qué? Quiero hablar contigo sobre su futuro... Aquí en Chambers y en otros lugares.
Seninle geleceğin hakkında konuşmak istiyorum Chambers'taki ve diğer yerlerdeki.
Recibí tu correo y hablé con nuestros amigos en Idyllwild.
E - postanı aldım ve Idyllwild'taki arkadaşlarımla konuştum.
Estoy apostado aquí para dar caza a los rebeldes de Long Island, no para hacer incursiones en territorio enemigo de Connecticut.
Düşman elindeki Connecticut'a baskın yapmaya değil Long Island'taki isyancıları avlamak için buraya atandım.
Y todas las pruebas aquí en Nueva York apuntan a Simon de Merville.
New York'taki tüm kanıtlar Simon De Merville'i gösteriyor.
¿ Averiguando el lugar más frío en Nueva York para gritarme?
- Bana bağırmak için New York'taki en soğuk yeri mi buluyordun?
Fue visto la última vez cerca de Red Hook en Brooklyn.
En son Brooklyn, Red Hook'taki bir semtte görüldü.
Cada idiota en Montauk compró y leyó esa mierda, incluido el Oficial Skerry.
Montauk'taki her gerizekalı bu beş para etmez şeyi alıp, okudu. Memur Skerry dahil.
Que conste que este libro ha descubierto cada gema oculta de Nueva York.
Dikkatini çekerim, bu kitapta New York'taki gizli olan her değerli taş gösteriliyor.
Encontramos a tu viejo amigo, Damon... y pasó los últimos días con todos tus amigos de Finchingfield juntos.
- Arkadaşın Damon'a ulaştık. Son birkaç günü Finchingfield'taki arkadaşlarını toparlayarak geçirdi.
Y aun así, las pruebas forenses y digitales apuntan a un solo hacker, alguien de aquí, de Nueva York.
Ama tüm forensik ve dijital kanıtlar tek bir hackeri gösteriyor tam New York'taki birini.
Se ha especulado sobre una gira para el verano pero hasta ahora solo confirmaron el Reading Festival, en Agosto.
Yaz turnesi planları ile ilgili spekülasyonlar var, ama şu an Ağustos'taki Reading Festivali kesin durumda.
¿ Recuerdan el pequeño pájaro en David y Goliat?
Davey and Goliath'taki küçük siyah kuşu hatırlar mısın? Küçük ne?
¿ Te contó lo del nuevo plan para el parque del Bronx en el que está trabajando?
Size üzerinden çalıştığı Bronx'taki yeni park planından bahsetti mi?
Tu hija era la chica más maravillosa, bonita de Williams.
Kızınız Williams'taki en havalı, en güzel kızdı.
Las malas noticias son que la CAR es el puesto más fortificado en el Cuadrante.
Kötü haber şu, Rack, Quad'taki en fazla korunan yer.
Te enviamos una tarjeta de cumpleaños a tu apartamento en Nueva York, y la siguiente semana estás prendiéndole fuego a un Jamba Juice en San José.
New York'taki dairene doğum günü kartı yolluyoruz sen sonraki hafta San Jose'deki "Jamba Juice" u ateşe veriyorsun.
Como... ¿ recuerdas cuando estuvimos en Syracuse?
Syracuse'taki olayı hatırlıyor musun?
No soy el teleñeco científico.
Muppet'taki bilim adamı değilim ben.
Estamos en el tribunal federal de Nueva York donde Arthur Strauss, el hombre que según el FBI, es el mentor de Joe Carroll, se enfrentará a un jurado por los cargos de asesinato, retención ilegal e intento de asesinato.
Sağ ol, Jim. FBI'ın, Joe Carroll'un akıl hocası olduğunu iddia ettiği Dr. Arthur Strauss'un adam kaçırma, zorla alıkoyma ve cinayette teşebbüsten yargılanacağı New York'taki federal mahkemedeyiz.
Buscó indicaciones para ir al muelle 46 en Red Hook.
Red Hook'taki 46. iskeleye nasıl gidileceğine bakmış.
- Mientras más cooperación tengamos de nuestros amigos aquí en Red Hook, más efectivamente podemos hacer nuestro trabajo y restaurar el orden en el vecindario.
- Red Hook'taki dostlarımız iş birliği yaptıkça işimizi o kadar etkin yapabilir ve bölgedeki düzeni sağlayabiliriz.
Es el mejor cazador de criaturas de Nueva York.
O New York'taki en iyi yaratık avcısı.
Me gustaría contratarlo para llevar una fiesta privada al otro lado del río hacia Red Hook esta noche, enseguida de la puesta del sol.
Seni bu gece, günes batar batmaz baslayacak olan Red Hook'taki özel bir partiye gidebilmemiz için ise almak istiyorum.
Quiero que apague las luces de Red Hook.
Red Hook'taki tüm elektrigi kesmeni istiyorum.
Ella está en la bolera en Hancock.
- Hancock'taki bowling salonundaymış.
¿ Cree que es el laboratorio que falta en Norfolk?
Norfolk'taki kayıp laboratuvar olabilir mi?
Es el cabrón más corrupto en Los Ángeles.
Kendisi Los Angeles'taki en yozlaşmış orospu çocuğudur.
El día de nuestra audiencia, Val y yo fuimos al sitio donde nos conocimos, ese bar, Rudy en la novena, y acabamos pedo con tequila.
Duruşma günümüzde, Val ile tanıştığımız mekana gittik. Brooklyn 9.Sokak'taki Rudy'nin barına. Ve tekilayla bayağı zil zurna olduk.
La Atticus Book Shop en Montauk, Nueva York, ha realizado tres nuevos pedidos de la edición de bolsillo de "Descent".
New York, Montauk'taki Atticus Kitabevi Descent'ın ciltsiz versiyonunu üç kez yeniden sipariş etti.
Finalmente van a ver mi nuevo lugar en Crown Heights.
Sonunda Crown Heights'taki yeni yerimi göreceksiniz.
Conseguí ese lugar que te gustó en Crown Heights.
Bize Crown Heights'taki beğendiğin yeri aldım.
y a través de la entrada, encima del juego de té y liberado de una pensión marroquí donde pasaron su luna de miel, colgaba el retrato que hizo de Whitman cuando era bebé, las tres ventiscas de invierno
Antrede balayını geçirdikleri Fas'taki küçük bir pansiyondan kurtardığı çay takımının altında,... Whitman'ın bebeklik portresi asılı. O kış üç kar fırtınası hızlıca ve art arda şehri vurdu.
Se ve como una suite de hotel, del hotel Four Seasons de Nueva York.
New York'taki Four Seasons Otel gibi.