Translate.vc / испанский → турецкий / Tipi
Tipi перевод на турецкий
2,441 параллельный перевод
Pensé que eres del tipo de caimanes en las alcantarillas.
Biliyor musun, senin daha çok'kanalizasyondaki... timsahlar'tipi bir adam olduğunu düşünmüştüm.
Éste es su modus operandi y sin duda es su tipo.
Bu, onun yöntemi. Kız da tam onun tipi. "Öldürme Vakti Gelince" için araştırmıştım onu.
¿ Cómo es la hija?
Kızının tipi nasıl?
Es una máquina de capuchino como las de restaurante.
Gerçek bir restoran tipi kapuçino makinesidir.
Personalidad de tipo paranoide acompañado con desorden mórbido de inseguridad.
Hastalık derecesinde güven sorunu olan paranoid kişilik tipi.
Imagine que necesitabamos a un sujeto Que tenía que parecer dispuesto a vender información a un mafioso, De acuerdo?
İhtiyacımız olan adam tipi yaratığa bilgi satması gereken birisi, değil mi?
No, este muchacho no es un "Doogie Howser".
Hayır, bu çocukta hiç doktor tipi yok.
Esta es la libreta de direcciones de Marley.
Bu, Marley'nin adres defteri. Farklı bir yazı tipi.
Oh, si, claro, pareces del tipo que andan metidos en auténticas peleas de bar.
Sende de bar kavgacısı tipi var zaten.
Y él dice, "Tendría que extirparle el hocico por completo " y quedaría con una rara, redonda, y peluda cabeza " que no luciría como un perro
O da "Tüm burnu çıkarmam gerekecek, sonra da tipi mahvolacak, köpeğe bile benzemeyecek."
"y sólo podria comer con una pajilla, " pero no puedes enseñarle a un perro a chupar una pajilla, " así que moriría de estupidés
"Sadece pipete yemek yiyebilecek ama bir köpeğe pipetle yemek yemesini öğretemezsin aptal olduğu için ölecek ve de tipi kayacak."
Este es un paracaídas IGC 6000.
IGQ6000 tipi paraşüt.
Bueno, ella es el tipo de todo el mundo, pero es claramente heterosexual.
Sanırım herkesin tipi, ama gay olmadığı kesin.
Variante conflictiva. Del tipo F.
Conficker cinsi, F-tipi.
Y te pareces a él, tienes su mirada y yo tengo el dedo.
Ve ona benziyorsun. Sana tipi bana da şu parmağı düştü.
Muy bien, así que, ¿ cómo luce?
- Peki. Tipi nasıldı?
Estas ventanas son tan hermosas ventanas francesas
Pencereler çok güzel! Fransız tipi.
Desde los años 80, los astrofísicos conocen una clase particular de explosión estelar llamada Supernova Tipo 1A.
Astrofizikçiler, 1A Süpernova tipi olarak adlandırdıkları özel bir yıldız patlamasını 1980'lerden beridir biliyorlar.
Nuestro corazón usa las reacciones de Belousov para regular su latido.
Kalplerimiz atımlarını düzenlemek için Belousov tipi tepkime kullanır.
Tienes cara de contador.
Muhasebeci tipi var sende.
Tal vez solo no eres su tipo
Belki tipi değilsindir.
También he econtrado trazos de sulfuro, carbon vegetal, nitrato de amonio y potasio hidroxido, así que, el arma asesina fue una serie de minas direccionales de tipo claymore.
Ayrıca sülfür, kömür, amonyum nitrat ve potasyum hidroksit izleri buldum. Yani cinayet silahı bir dizi claymore tipi yönsel mayınmış.
- ¿ Cómo es este Lars?
Bu Lars denen adamın tipi nasıldı?
Yo tengo cara de judío.
Bende Yahudi tipi var.
¿ Cuál es la descripción de este tipo, Lars?
Bu Lars denen adamın tipi nasıldı?
La ventisca nos retrasó.
Tipi bizi yavaşlattı.
- ¿ Cómo es este tipo Lars?
- Bu Lars denen adamın tipi nasıl?
Sería inposible caminar por ahí si tuvieran compresor de aire...
Tabii ki! Filmlerdeki gibi kompressör tipi olsaydı, taşıyamazdın, değil mi?
Soy un Sedán familiar con un interior beige que está atravesando un divorcio.
Bej döşemeli aile tipi bir sedanım ve boşanıyorum.
Sentado en su apartamento y maldiciendo a mi abogado por haberle quitado todo el dinero en el divorcio.
Stüdyo tipi evinde oturuyor ve boşanma avukatıma bütün parasını aldığı için küfrediyor.
Tú haces la carpa.
Fakat Ukrayna tipi.
Me fui por las ramas en algunas cosas sobre la violación de Roosevelt del laissez-faire.
Roosevelt'in "Bırakınız yapsınlar" tipi ekonomiyi ihlal etmesiyle ilgili alakasız bazı şeyleri atladım.
T-tu no eres su tipo.
Ama tipi değilmişsin.
Espera un minuto. ¿ Qué quieres decir con que no soy su tipo?
Bir dakika, ne demek tipi değilmişim?
No sabía que tuviera un tipo.
Bir tipi olduğunu bilmiyordum.
Podría ser su tipo.
Ben de onun tipi olabilirim.
Sabemos que la víctima femenina no es relevante para este sudes, ¿ pero y si es esto?
Kadın tipi şüpheli için önemsiz dedik, ya önemli olan buysa?
No tiene la apariencia o la confianza para sacarlo fuera, así que llama a Syd para que cierre el trato.
Bu işi yapacak güveni ya da tipi yok, o yüzden Syd'den yardım istiyor. Fotoğrafları gördük.
- o la bomba casera? - ¿ Bomba?
ya da boru tipi bomba mı?
Y entonces un día yo estaba sentado afuera del parque Williamson y un policía llegó y me agarró, diciéndome que me parezco a un tipo que acusado de un robo y que me necesitaban para una rueda de reconocimiento.
Ve bir gün Williamson parkının dışında oturuyordum ve bir polis gelip beni yaka paça götürdü. Bana bende işlerine yarayacak hırsız tipi olduğunu söyledi. Ve beni şüpheliler arasına koymalıydılar.
¿ De tu estatura, como medio raro?
Senin boylarında, hafif garip bir tipi var.
No parece su tipo.
Onun tipi gibi görünmüyor.
De acuerdo, creo que ese tipo es algún tipo de medio lagarto.
Pekala, bence bu herif bir çeşit kertenkele tipi adam.
¡ Entonces los oponentes son del tipo Gundam!
Düşmanımız Gundam tipi birimler!
¡ ¿ Ese rayo de partículas fue de...? !
Bu partikül ışın tipi...
¡ ELS de clase crucero aproximándose por el punto 13!
Kruvazör tipi ELS 13. bölgeden yaklaşıyor! Hiçbir şey beni daha fazla korkutamayacak, hiçbir şey. Lasse!
Tal vez es la dama de "¿ Dónde está la carne?".
Belki de, "Bunun eti nerede?" tipi bir kadındır.
Son personalidades tipo A y creen que lo saben todo.
Karşımızda A tipi kişilikler var.
- Es el tipo de todo el mundo, pero es hetero.
- O herkesin tipi, ama hetero.
Chico, esta cosa es como la SUV de los bichos.
- Küçük mü? Böceklerin arazi tipi olanlarından bu.
- Cierto.
- En azından bakılası bir tipi var.