Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Tiramisu

Tiramisu перевод на турецкий

109 параллельный перевод
- Si, yo quiero el tiramisu.
- Ben tiramisu istiyorum.
[si, a mi también, si] si acaso llega mi hermano dile que lo voy a matar!
- Tiramisu. Evet. Eğer kardeşim gelirse, onu öldüreceğimi söyle.
Um... tiramisú.
Tiramisu.
Tiramisu, tiramisu,
Tiramisu, tiramisu
Viendo esa cara en ti hace que mi Tiramisu me caiga como el orto.
Sende bu yüzü görmek beni çok korkutuyor.
Este tiramisú es excelente.
Bu tiramisu ( peynirli kakaolu kek ) mükemmel.
Más tiramisú.
Daha fazla Büyükanne tiramisu'su.
Después de dos cafés y un tiramisú ya sabía que Sean era el menor de tres hermanos tenía su propia empresa financiera y se estaba por mudar a un apartamento que había comprado.
İki espresso ve bir tiramisu sonra Sean'ın, üç erkek kardeşin en küçüğü olduğunu kendi yatırım şirketi olduğunu ve daha yeni aldığı bir daireye taşınmak üzere olduğunu öğrendim.
- El tiramisú de cumpleaños.
- Doğum günü tiramisusu.
Creo que debemos tomarnos un minuto y comer tiramisú.
Bence herkes bir nefes alıp tiramisu yemeli.
Este tiramisú es más amargo que la vida
Bu tiramisu, hayattan bile daha acı.
Tiramisú "Norma".
Tiramisu "Norma".
Acá hay tiramisú, papá.
- Bizde tiramisu var.
Te venís acá y hacés el tiramisú "Nino".
Geri döndüğünde tiramisu "Nino" yaparsın.
Vos si querés vení, hacé el tiramisú, como vos quieras, cuando quieras, con todo gusto.
İstediğin zaman tiramisu yapabilirsin, memnun oluruz.
Cuando él se negó a pagar por uno de mis trabajos, Le preparé un tiramisú mezclado con estricnina.
Yaptığım bir iş için bana ödeme yapmayı reddettiğinde ona strikninli içki konulmuş tiramisu hazırladım.
Tú te tomaste un tiramisú.
Tiramisu yedi.
Un tiramisu, dos tenedores...
Bir tiremusu. İki çatal ve bir paket köfte.
- Porque este tiramisu esta tan bueno... que aunque el aniversario estuviera horrible hasta ahora, lo salvaria.
- Çünkü tiremisu o kadar güzel ki eğer kutlama berbat geçiyor olsaydı, bu kesinlikle durumu kurtarırdı.
Estará viendo el partido de prueba desde la cama... comiendo tiramisú con una cuchara larga.
Yatakta uzanmış, kriket maçı izlerken, kocaman bir kaşıkla tiramisu yiyor olacak.
- No, eso es "tiramisú".
- Paket içinde gelenler mi? - Hayır, o tiramisu.
Pasé a comerme un tiramisú al café.
Tiramisu almak için kafeye uğradım.
Olvídate de las dulces, hablo de bistec y tiramisú.
Şekerleri boş ver, ben biftek ve tiramisudan bahsediyorum.
De toda nuestra historia, así que vamos, subamos y comamos tiramisú.
Hadi, yukarı çıkıp biraz tiramisu yiyelim.
¿ Un poco de tiramisú?
Tiramisu isteyen?
Tenemos tiramisu, pastel de chocolate, tortoni... Sabes? Estoy pensando en un deseo.
Tiramisu, çikolatalı pasta, tortoni... bence her birinden bir tane.
Sí, un tiramisu, para dos.
Çukalatalı pasta. Evet, bir tiramisu, 2 kaşık.
Si les gusta el tiramisú, encontramos un restaurante italiano...
Eğer tiramisu seviyorsanız, yeni bir İtalyan restoranı bulduk...
Sólo digo que nos encanta el tiramisú.
Demek istediğim, tiramisuya bayılıyoruz.
Me enloquece y a ti te enloquece el tiramisú.
Ben çıldırıyorum, sen de çıldırıyorsun tiramisu için.
Nos encanta el tiramisú.
Tiramisuya bayılıyoruz.
Nos encanta el tiramisú.
Tiramisuya bayılıyoruz mu?
¿ Que te encante el tiramisú es una actividad grupal?
Bu, gerçekten bir grup etkinliği mi? Tiramisuya bayılmak.
R-A-T-A-T-O-U-I-L-L-E. - "Ratatouille".
T-İ-R-A-M-İ-S-U, Tiramisu.
Quieres un tiramisu?
- Tiramisu ister misin?
Pongámoslo de este modo una vez se refirió a mi tiramisú de chocolate blanco...
Şöyle söyleyeyim, bir keresinde beyaz çikolatalı tiramisum için...
- No has probado mi tiramisú.
- Tiramisumu daha denemedin.
¿ Sabes que en italiano "tiramisú" significa "comida de dioses"?
İtalyanca'da "Tiramisu" "Tanrıların yemeği" anlamına gelir.
¿ Tiramisú?
Tiramisu?
Jamás voy a tener que cocinar tiramisú.
Ayrıca tiramisu yapmaya hiç de ihtiyacım yok.
¿ Cuándo lo voy a cocinar?
Ne zaman tiramisu yapmam gerekecek ki?
Hicimos un tiramisú fabuloso.
Sabah yaptığımız tiramisu çok güzel oldu.
- Un tiramisu y banana split.
Ben iyiyim.
- Helena ¿ en serio les vas a pedir tiramisú y banana split? - Bueno... si.
Helena gerçekten onlara muzlu split ve tiramisu mu söyleyeceksin?
¿ Puedo intentar el tiramisú?
Ooh, tiramisulu olanı denesem?
Te traje unos Tiramisú.
Sana tiramisu getirdim.
Lo siento, estoy comiendo Tiramisú.
Affedersin, tiramisu yiyordum.
Y somos malcriados porque tiramos un perfectamente buen Tiramisú porque tiene un pequeño pelito en él.
Ve bence şımarığız çünkü üzerinde ufak bir parça kıl var diye harika bir tiramisuyu çöpe atıyoruz.
Tiramisú.
Tiramisu.
Ratatouille...
Tiramisu.
¡ Y tengo tiramisú!
Bu harika bir gece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]