Translate.vc / испанский → турецкий / Tisch
Tisch перевод на турецкий
30 параллельный перевод
A Marlene Tisch la adoran. ¡ Esa mierda germanista!
Marlene Tisch ve sıkıcı yazılarına bayılıyorlar.
Me reuniré con el mismísimo Tisch.
Tisch'le toplantım var. - Tisch'le mi?
Soy el meteorólogo Juan Viento y estoy con Liza Tisch.
Ben Gale Force, sevgili Liza Tisch ile canlı yayındayız.
Si Tisch puede vender la CBS por $ 81 la acción a Westinghouse y surge la amenaza de un pleito multimillonario por parte de B W que podría desbaratar la venta...
Eğer Tisch CBS'i hisse başına 81 dolara Westinghouse'a satabilecekken aniden Brown and Williamson tarafından milyarlarca dolarlık tazminat davasıyla tehdit edilirse bu, satışı mahvedebilir.
Me he metido con Tisch y con la dirección.
Tisch'e laf ettim, şirkete laf ettim.
Tisch tiene libertad de prensa.
Larry Tisch'in özgür basını var.
- Tony te presento a Ignatz, arquitecto de muchas de las casas de Tooth Drive.
Tony, Tisch yolundaki evi lgnatz yaptırmış.
Asisto a clases nocturnas en Tisch.
Tisch'de akşam derslerine katılıyorum.
La solicitud para el programa literario Tisch vence en dos días, así que... Necesito esforzarme y terminar el primer acto.
Tisch'in yazma programına kabul edilmek için iki günüm var oturup tek kişilik oyunumu bitirmeliyim.
¿ Qué hubiera pasado si no me decías esto y yo enviaba la historia equivocada con mi solicitud.
Bunu bana söylemesen ve Tisch başvurum için yanlış senaryoyu yollasam ne olurdu gördün mü?
No sabía que querías aplicar al programa literario Tisch.
Tisch yazarlık programına başvurduğunu bilmiyordum.
De acuerdo, ya he mandado la solicitud de "Tisch",
Tamam, Tisch başvurum postada,
"Lamentamos informarle que debido a la gran cantidad de aplicantes al programa de escritores de drama de la escuela Tisch..."
" Size bildirmekten üzüntü duyarız ki nitelikli başvuruların fazlalığından dolayı Sanat Okulu'ndaki dramatik yazım programına...
Debe ser la central de los estudiantes de Tisch.
- Tisch öğrenci merkezinde olması gerek.
- Te esperaba en Tisch el año entrante.
Seneye Tisch'de olmanı dört gözle bekliyordum. Evet.
Escucha ¿ recuerdas que para entrar a Tisch se requería presentar una pieza original?
Dinle, Tisch'in özgün bir yazı istediğini hatırlıyor musun?
Sí. Quiero decir, no es justo lo que Chuck le está haciendo y de verdad no quiero que lo de Tisch se interponga entre nosotros. - Yo tampoco.
Chuck'ın ona yaptığı şey çok acımasızca ayrıca Tisch'in aramızı bozmasını istemiyorum.
¿ Me estás diciendo que ella tiene que ver más con Tisch que tú?
Yani Tisch'i senden daha mı fazla hak ediyor?
¿ Le dijiste que la muestra que envié a Tisch estaba adaptada de tu historia? Se me escapó.
Ona Tisch başvurumda senin hikâyeni mi kullandığımı söyledin?
Así que te veré después en la biblioteca y siento lo de antes con lo del catálogo del Tisch
Daha sonra kütüphanede görüşürüz ve Tisch kataloğu için özür dilerim.
¿ No hará eso que tengamos problemas con Tisch?
Zaten Tisch'de yaşadığımız sorun konuşmadığımız için olmadı mı?
Hey, escúchame estoy ditando a Donald Rumsfeld vale, hasta que el escozor del Tish se haya agotado no creo que debamos hablar de las clases como, si.. si estuvieras dando clase de drama con Sam Shepard
Donald Rumsfeld'den alıntı yapıyorum burada. Tisch'in acısı geçip giden kadar dersler hakkında konuşmamalıyz diye düşünüyorum. Eğer Sam Shepard'la bir oyun yazarsan bu canımı acıtabilir.
Y todos los problemas del año pasado, Tisch, etcétera ahora me parecieron muy insignificantes.
Geçen seneki bütün problemlerimiz, Tisch vs, şu anda gerçekten küçük görünüyorlar.
Ahora va a Tisch, ¿ cierto?
Şimdi Tisch'e gidiyor değil mi?
Sr. Tisch, compartimos una suite en el Súper Tazón.
Bay Tisch, Super Bowl'da bir suiti paylaşmıştık.
Ravi está en el penúltimo año de Arte en la NYU Tisch School.
Ravi, New York Tisch Sanat Akademisi'nde üçüncü sınıfta okuyor.
Podríamos ir a tu habitación de la universidad y hablar de la fluidez de género.
Tisch Akademisi'ndeki yurt odana gidebiliriz ve değişken cinsel yönelimler hakkında konuşabiliriz.
No sabía que habías enviado una solicitud para el programa de Tisch.
- Sona geldik Chuck.
No lo dije a nadie.
- Tisch Yazım Programı'na katıldığını bilmiyordum.
Heard Tisch apoyará tu oferta.
- Heard Tisch verdiğin teklifi destekleyecek.