Translate.vc / испанский → турецкий / Titus
Titus перевод на турецкий
958 параллельный перевод
Titus, ven conmigo.
Titus, gel artık.
- Titus, tu padre debe dinero.
- Babanın borcu var, Titus.
Ve a tu habitación, Titus.
Bak evladım.
Titus, trae el brocado dorado y la capa violeta.
Titus, altın işlemeli giysiyle mor pelerini getir.
Titus, ¡ dile a tu padre que abra!
Titus! # - Titus, babana söyle kapıyı açsın.
Oye, Titus si me sucede algo, ve al campo con la familia de tu madre.
Dinle, Titus. Bana bir şey olursa, köye, annenin ailesinin yanına git.
¡ Titus!
Titus?
El Dr. Fabrizius, el Dr. Menasseh y Titus, por supuesto.
Arkadaşlarım Dr. Fabrizius, Dr. Menasseh. - Ve Titus elbette.
La Sra. Saskia Van Uylenburgh le dejó su fortuna a su amado Rembrandt Van Rijn con la condición de que, si se volvía a casar debía entregarle la mitad del legado a su hijo, Titus.
Bayan Saskia van Ulyenburgh, kocasının yeniden evlenmesi durumunda, yarısının oğlu Titus'a devredilmesi koşuluyla servetini sevgili kocası Rembrandt van Rijn'a bırakmıştı.
No puedes volver a casarte a no ser que entregues al tribunal la suma de 20.000 florines para tu hijo Titus.
Oğlun Titus adına, Yüksek Mahkeme'ye 20 bin Florin ödemediğin sürece yeniden evlenemezsin.
- ¡ Cállate, Titus!
Kes sesini Titus!
Debes explicarme...
Bana açıklamak zorundasın, Titus.
Tengo un socio instruido. ¿ Titus?
İyi öğrenim görmüş bir ortağım var.
¡ Titus!
Titus.
- Te ves cansada. - ¿ Dónde está Titus?
- Yorgun görünüyorsun.
Sé que lo que le he ofrecido, no le habrá hecho ningún efecto,... ya que usted es el descendiente del emperador Titone y la reina Berenice.
Söyleyeceğimin İmparator Titus ile Kraliçe Berenice'in aşkından gelen sizi..... pek etkilemeyeceğini biliyorum.
Que el día recomience y que el día termine... Sin que jamás Tito pueda ver a Berenice.
" Günler yine başlayacak, yine sona erecek, Titus Bérénice'yi bir daha asla göremeyecek...
Como últimos herederos de la rama de Titus W. Merrye...
"Yetimlerin haricinde Titus W. Merrye malikanesinin hayatta olan tek mirasçıları olarak..."
¿ Es Papá?
- "Titus" babacığım değil mi?
Tengo entendido que estos últimos años usted ha sido el único... tutor de los tres hijos del difunto Titus W. Merrye.
Anladığım kadarıyla son birkaç yıldır rahmetli Titus W. Merrye'nin üç çocuğunun tek vasisi olmuşsun.
Me gustaría saber dónde se encuentran el resto de los miembros de la familia Merrye. Las dos hermanas de Titus W. Merrye, y su hermano, que se llama... Nedrick Merrye.
Merrye ailesinden diğer bazı fertlerin yerini bilmek isterdim Titus W. Merrye'nin iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşi ki sanırım ismi de Nedric Merrye, yaşıyorlarsa tabii.
Bien, a ver qué dijo el cretino del Sr. Meredith Merridew sobre mi Tito Andrónico :
Şimdi şu salak Meredith Merridew Titus Andronicus performansım hakkında neler yazmış bir bakalım.
Es Tito Andrónico.
Titus Andronicus.
Recuerda, monsieur, como en Tito Andrónico... le sirven a la reina Tamora un pastel hecho con sus propios hijos.
Titus Andronicus oyununda, Kraliçe Tamora'nın öz çocuklarını pasta zannedip yediği sahneyi hatırlıyor musun?
Mi Tito Andrónico. "Aquí tiene su manjar, Meredith Merridew".
Titus Andronicus performansım... "Bu senin tabağın, Meredith Merridew."
No grandes fábulas de hazañas heroicas como las que escribió T-Tito Livio, no, sino los simples hechos, los detalles de cocina, incluso el c-c-chisme.
Titus Livy'nin yazdıkları gibi, duygu sömürüsü kahramanlık masalları değil hayır, yalın gerçekler, ayrıntılı bilgiler, hatta dedikodular.
La vimos en Antioquía hace un año, cuando Tito estuvo destinado allí.
Önce Antakya'da gördük onu, Titus orada görevliyken.
La encontramos tan soberbia que Tito Ie pagó una gira por Ias provincias.
O kadar çok beğendik ki Titus onu eyalet turlarına kattı.
¡ No, Tito, por favor!
Hayır Titus, lütfen.
- ¡ No permitiré que sigas!
- Hayır, Titus.
Sí, esposo mío. Por salvar a mi hija, me ofrecí yo a cambio.
Evet, kocam Titus kızımı kurtarmak için, onun yerine kendimi teklif ettim.
Yo os bautizo Titus, hijo de Rembrandt van Rijn de Leiden y de Saskia van Uylenburg de Leeuwarden, el día 22 de septiembre de 1641.
# Leydenlı Rembrandt van Rijn ve Leeuwardenli Saskia van Uylenburgh'un.. #... oğlu Titus, Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına... #... 22 Eylül 1641 tarihinde seni vaftiz ediyorum.
Eligió como heredero, a su hijo Titus, dejando por entendido que su esposo, excepto en caso de matrimonio o muerte, tendrá entera posesión de los bienes legados por ella.
# Varisi seçtiği oğlu Titus... #... kocası Rembrandt ölünceye ya da yeniden evleninceye kadar... #... mal varlığına sahip olma ve kullanma hakkını elinde tutacaktır.
Le confío el cuidado de la casa y sobre todo el de mi hijo Titus.
# Evin bütün işlerini sana bırakıyorum hepsinden de önemlisi, oğlum Titus'un bakımını.
pero condena, sin embargo, a Rembrandt... a pagar aquí la suma de 160 florines, además de 200 florines anuales durante toda su vida, con la condición que la demandante nombre Titus como heredero.
# Dirx'in, Van Rijn'ın kendisine evlilik vaadinde bulunduğu iddiasına... #... yeterli kanıt bulunamamıştır ancak, davacı Dirx'in, Titus'ı mirasçısı olarak kabul etmeye devam etmesi koşuluyla, Van Rijn kendisine derhal 160 Florin, Dirx hayatta kaldığı sürece de her yıl 200 Florin aylık ödeyecektir.
¿ Cómo está Titus?
- Titus nasıl?
Hay que hacerle entender que Titus van Rijn y Hendrickje Stoffels decidieron crear una sociedad para vender cuadros, grabados en papel, cobre y madera así como otras cosas del mismo género, con el fin de que el beneficio de estas obras no fuera para sus acreedores,
# Evet, Rembrandt'a açık açık söylenmeli, oğlu Titus ve Hendrickje Stoffels... #... resim, gravür, bakır levha, ağaç baskı ve benzeri sanatsal... #... ürünlerin ticaretini yapmak üzere kendi başlarına iş kurmaya... #... karar verdiler, çünkü Rembrandt'ın tüm yapıtları alacaklılarına ait olacak. #
Todos los cuadros y estampaciones que hará hasta su muerte pintados en Rozengracht, serán de Hendrickje y Titus sin que Rembrandt pueda reivindicar la propiedad... de dichas obras.
# Rozengracht'ta, ölünceye dek üreteceği tüm resim ve gravürler... #... Hendrickje Stoffels ve Titus'a gelir sağlayacak. # Rembrandt bu yapıtları üzerinde bir hak talep edemeyecek.
Titus van Rijn de Ámsterdam, de 27 años, residente cerca de Rozengracht y Magdalena van Loo, de 27 años, residente en Singel, Ámsterdam, para celebrar su matrimonio.
Amsterdam, Singel'de oturan 27 yaşındaki Magdalena van Loo... #... evlilik bağıyla birleşmek üzere bu mutlu günde... #... Tanrı'nın huzurunda bir araya geldi.
Yo os bautizo Titia, hija de Magdalena van Loo y de Titus van Rijn, en este día, 22 de marzo de 1669 en Ámsterdam.
# Magdalena van Loo ve Titus van Rijn'ın kızı Titia... #... bugün, 22 Mart 1669 tarihinde Amsterdam'da, seni vaftiz ediyorum.
Titus Cromwell, el rey de Aragón.
Titus Cromwell, Aragon kralı.
Tienes razón, Titus.
Haklısın Titus.
Oh, Titus.
Titus.
Titus Cromwell, tomas a esta mujer como esposa, reina y madre de tus hijos?
Sen, Titus Cromwell bu kadını eşin, kraliçen ve çocuklarının annesi olarak kabul ediyor musun?
"Oh, Tito, trae a tu amigo aquí".
"Ey Titus, arkadaşını buraya getir."
Titus, es casi medianoche.
Titus, neredeyse geceyarısı oldu.
Y, Titus, oye, tengo ratas.
Oh, Titus, dinle, fareler var.
Titus trata de ajustar las puertas de los armarios.
Titus mutfak kapısını mutfak dolaplarına uydurmaya çalışıyor.
¿ Titus?
- Titus nerede? Titus?
La de ayer era "tócame, Tito".
Dün de "Ellesene beni, Titus!" parolasını vermiştim.
Y tú, Alana, hija de lord Mogullen y última heredera de la corona de Ehdan, ¿ tomas a este hombre, Titus, protector de Ehdan, emperador de Swabia, Castul, Goth,
Sen Alana Lord Mogolin'in kızı ve Ehdan tahtının son varisi olarak bu adamı, Titus'u Ehdan'ın koruyucusu Swabia'nın, Castul'un Goth'un, Aragon ve İberya'nın imparatoru Brishia ve Kelti ve Evmark'ın batısındaki tüm kuzey krallıklarının Lordu Suders'in efendisi doğru ve yanlış olanın tek sahibi olan bu adamı eşin olarak sevgilin, efendin ve çocuklarının babası olarak kabul ediyor musun?