Toast перевод на турецкий

"The Toast from the Coast" desde Atlanta, Georgia, y los "Fabulous Freebirds".

Tahminleri altüst ediyorlar! Ve ABD, Brad Street'ten geldiler! Ben onlara ünlü Özgür Kuşlar adını veriyorum!

Let's toast to your hasty departure'cuz Oh, what's this?

d Böylece ölümünün şerefine içelim d d Oh, bu da nedir?

Dentro de cinco horas y 17 minutos, atacamos la bosta enemiga.

Tam olarak 5 saat ve 17 dakika sonra düşman tostunu ( toast ) vuracağız.

"Echo de menos..." "el crujir de tus tostadas".

I miss... the crunch of your toast.

"Y que abras esa botella, brindemos con ella..."

- Open up that bottle. - We'll toast.

Tenemos "Tostadas de la libertad."

Freedom Toast bir ihtimal.

Midland, en el Burnt Toast Café.

Şehir merkezinde, Burnt Toast restoranı.

Lo han visto en Sports Illustrated, en la caja de cereal con canela. Quizás ya tengan su vaso coleccionable de McDonald's.

Onu Sports Illustrated dergisinde, Cinnamon Toast Crunch kahvaltılıkları kutularında, hatta McDonalds'ın kolleksiyoncular için çıkardığı bardaklarda gördünüz.

Episodio 15 "Scary Sherry : Bianca's Toast"

# Doğruyu söylemediğimi ben biliyorum, sen biliyorsun #

Brindaremos en tu cámara de tortura.

"We'll drink a toast in your torture chamber"

* Conozco una chica que... * "I know a girl who" * piensa en tostadas. * "thinks of toast"

Bir kız tanıyorum fikrinde tost.

* Te hará el desayuno. * "She'll make you breakfast" * Te hará tostadas. * "She'll make you toast"

Kahvaltı hazırlayacak sana bir tost.

Soy Big Texas Butters, y este es mi caballo Toast.

... Ben Büyük Teksas Butters ve bu da benim yumurta topuk...

Solamente un pastelito Toast'em, ¿ eh?

Demek sadece bisküvi yiyorsun.

- Me gustan los Toast'em.

- Bisküvi yemeyi seviyorum.

Pero un Toast'em no proporciona la suficiente energía.

Sadece bisküviyle günlük enerji ihtiyacını karşılayamazsın.

Tueste UN PANECILLO

Toast A BUN

Patatas francesas, tostadas francesas, sopa de cebolla francesa.

French fries, french toast, Fransız soğan çorbası değil mi?

Se nos acabaron las Melba Toast.

Rejim ekmeğimiz bitmiş.

- Cinammon Toast Crunch.

- Tarçınlı Tost Gevreği.

Necesitamos un favor, Toast.

Bir iyiliğe ihtiyacımız var, Toast.

Tomate tu tiempo, Toast.

Acele etme, Toast.

¿ La contraseña es "Toast"? "Toast" sí.

- Güvenli kelime "tost", değil mi?

Obtener con el showgram. - Para mí, saben como Cinnamon Toast Crunch.

Ver bakalım.

Quizá puedas leer las tostadas francesas.

... French Toast'a bakarak belki bir göz atabilirsin.

¿ Qué pasa, Toast?

Nasıl gidiyor Toast?

- Toast, escucha.

Toast, bak.

¿ De qué glándulas estamos hablando, Toast?

Ne tür bir bezmiş bu Toast?

- Toast, Toast.

- Dinle Toast, Toast.

No creo que pueda hacer esto. ¿ Toast?

Yapabileceğimi sanmıyorum beyler.

Larga vida y transpira.

Toast? Uzun yaşa ve ter dök.

Es la hora del juego, Toast.

Oyun zamanı Toast.

Bien, Toast, estás dentro.

Pekâlâ Toast, içeridesin.

- Toast, escúchame.

- Toast, beni dinle.

Para de hablar, Toast, ¿ sí?

Konuşmayı bırak Toast, tamam mı?

¡ Toast!

Toast!

- Buen trabajo, Toast.

Aferin sana Toast.

Pondré a Toast a ello, ver si puede hackearlo.

Şifreyi kırması için Toast'a haber vereyim.

Tenía una forma de encriptación que ha impresionado a Toast.

Kullandığı şifreleme sistemi Toast'ı bile büyüledi.

¿ Qué pasa, Toast? Jersey.

Bir dakikan var mı?

¿ Hablarás en inglés, por favor?

Toast, bak.

¿ De qué glándulas estamos hablando, Toast? Mm... las glandulas sudoríparas.

Bu gibi stresli durumlar için önleyici ilaç kullanırım ama bunun için çok geç.

Quiero decir, ¿ y si sudo tanto que se introduce en el micro y me electrocuta?

Alet ter geçirmez. - Tamam mı? - Dinle Toast, Toast.

- Ey, Toast, Toast. Sólo recuerda el plan, ¿ vale?

Yalnız kalınca onun bilgisayarındaki her şeyi buna yüklemeni istiyorum.

Brindis de Nueva York.

Toast of New York.

- "Aloha".

Toast.

- Toast. Te ves como un lugareño.

Kama'aina * gibi görünüyorsun.

Sí, Toast, ¿ qué pasa? Jersey, no quiero asustarte, pero...

Evet, Toast, hayırdır?

Tostadas francesas.

French Toast.

Toast, escucha.

Tamam mı?

¿ Qué es?

Ne tür bir bezmiş bu Toast?