Translate.vc / испанский → турецкий / Tok
Tok перевод на турецкий
1,021 параллельный перевод
En fin. Más vale un caníbal sobrio que un cristiano borracho.
Gözü tok bir yamyam, sarhoş bir Hıristiyan'dan iyidir.
No hay razón para que asistas, esté el estómago lleno o vacío.
Sen düğüne ha aç gitmişsin, ha tok ne fark eder.
Podrá verla con el estómago lleno.
Tok karnına izleyebilirsin.
Lo que yo quiero es plata, que de sermones tengo el buche lleno.
Para istiyorum, vaazlara karnım tok.
- Tienes tu sombrero torcido, policía.
- Şapkanı doğru tok, yamuk polis.
Me he acostumbrado a tus lloriqueos, y ya no me hacen efecto.
Senin sızlanmalarına artık karnım tok.
Algo que me mantenga durante el viaje.
Yolculuk sırasında karnımı tok tutacak bir şey.
¿ Viene, Dr. Tok?
Geliyor musunuz, Dr. Tok?
¿ El Dr. Tok de la Agencia Espacial ONU?
UN Uzay Bakanlığı'ndan Dr. Tok mu?
Margaret Hoy, el Sr. Glushkov y el Dr. Tok.
Margaret Hoy, Bay Glushkov ve Dr. Tok.
¡ Les arrancaré la piel a todos!
Sizin numaralarınıza karnım tok
'No hay ninguna que no haya oído
" Bu laflara karnım tok
Pues siga huyendo, se lo aconsejo, se acabaron los milagros.
Tavsiyem kaçmaya devam et. Mucizelere karınları tok.
Es difiïcil llenarlo con los precios de hoy en dia.
Onu tok tutmakta zorlanıyorum. Fiyatlar bu günlerde çok arttı.
A Roma no le interesan los conquistadores nimios.
Roma halkının karnı küçük zaferlere tok.
Mejor estar bien alimentado que muerto.
Ölmektense karnım tok olsun, derler ya?
- No tienes escapatoria.
- Yapabileceğin bir şey tok.
Marat, necesitamos comida y ropa.
Marat, sırtımız pek, karnımız tok olmalı!
Oiga, no me creo su historia del "accidente temporal".
Kaptan bak. Bu sizin "zaman tüneli kazası" öykünüze karnım tok.
En casa con un buen fuego y estomago lleno es mejor que afuera pidiendo limosna, ¿ eh?
Karnının tok, sırtının pek olması dışarıda dilenmekten iyidir. Değil mi?
Con el estomago lleno, no harán nada..
Karnı tok adamın, çalmaya ihtiyacı olmaz.
No puedes engañarme.
Bu laflara karnım tok.
no caiga yo en conserva.
Reçele karnım tok benim.
Le da un sonido mejor.
Kayıt daha iyi, daha tok bir ses veriyor.
No hay nada como un estómago lleno para enfrentarse a un futuro incierto.
- Bilinmeyen bir geleceğe doğru giderken karnı tok olmak gibisi yoktur.
Queridos niños, a pesar de que vuestros estómagos estén llenos, podréis aguantar un pequeño discurso.
Sevgili çocuklarım, karınlarınız tok olduğuna göre küçük bir konuşmaya tahammül edersiniz sanıyorum.
He hecho aquella voz de hombre : "El Jurado tiene que entender..."
Tok sesimi denedim, "Jürinin anlaması gereken..."
No me endulces los oídos, que ya he cenado.
Yağ çekmeyi bırak. Benim bunlara karnım tok.
Estoy harto de buscadores fracasados, vagabundos y partidarios del "rico-a-costa-mía".
Batmış girişimciler, benim paramla zengin olmak isteyen adamlara karnım tok.
¡ Conde, estoy harto de charlas y promesas!
Boş laflara ve vaatlere karnım tok.
No queremos soportarlo más.
Bu laflara karnımız tok artık, oy kullanalım!
Lo es si tienes hambre. Sí.
- Karnın tok olduğu sürece, tabii.
Los que tienen hambre, odian a los que están hartos.
Karnı aç olanlar, tok olanlardan nefret eder.
El que está desnudo odia al que está vestido ".
Karnı tok ve sırtında güzel elbise olanları bir düşman olarak görürler.
- Estoy llena hasta los topes.
- Karnım tok.
Louise, me llamaste, porque... Se que no quieres hacerlo, y me estás chantajeando... quieres hacerme sentir culpable... y no te voy a detener.
Louise, beni buraya ya yapmak istemediğinden seni durdurmam için ya da suçu üzerime yıkmak için çağırdın ama bunlara karnım tok.
No te creo.
Bu laflara karnım tok.
Para mostrar que no soy tan ambicioso que sólo me ayudaba a arrestarte estoy dispuesto a conformarme con los $ 5000 por ti muerto.
Ne kadar tok gözlü olduğumu göstermek için, seni yakalamama yardım eden bu zavallı adamı öldürdüğün için seni öldürüp 5.000 dolara razı olacağım.
Me da igual lo que digas.
Açıklamalarına karnım tok!
Ya he tomado el postre.
Benim bunlara karnım tok.
No necesito o ¡ r esa mierda de héroe de la clase trabajadora.
Bu işçi sınıfı kahramanlıklarına karnım tok.
No, estoy lleno.
Hayır, karnım tok.
Pero no vamos a hablar de tus sueños con el estómago lleno.
Yine de, hayallerini tartışmayacağım, tok karna hele.
Tal vez sabría explicarme mejor si como alguna cosa.
Ama onu tok karınla daha iyi kandırırım...
Te lo devolveré sano, alimentado y entero.
Seni tok ve tek parça halinde getiririm.
Comeré, no pasaré hambre.
Aç olmak yerine tok olacağım.
Querían matarme y he salvado la vida, tengo la boca llena y una cama.
Sonra kurtarıldım. Karnım tok, sırtım pek.
El helado no te satisface, empieza a saber a arena.
Meybuz sizi doyurmaz. Midenizi tok tutmaz.
Nigel lo consigue.
İşte Nigel. Tök ezledi.
Simon vuelve a caer.
Nigel tök ezleyip geçti. Simon yine başarısız.
Ya no tengo hambre.
Karnım tok.