Translate.vc / испанский → турецкий / Trauma
Trauma перевод на турецкий
3,771 параллельный перевод
Trata de encontrar un trauma para que su terapeuta pueda trabajar en él...
Terapistinin üzerinde çalışacağı bir travma bulmaya çalış. Görüşürüz.
No lo hagas. Llama al equipo de trauma.
Yok yok.. gelicem ben.
Escucha, te has pasado un trauma muy físico.
Bak, fiziksel travma geçirdin.
Un trauma aquí, y...
Travma burada ve...
El trauma que dejaste atrás es significativo.
Ama kayda değer bir travma atlatmışsın.
Es como un trauma, no es sorprendente.
Çok travmatik. Hiç şaşırmadım.
- Trauma Cerebral parece limpio...
Travmatik beyin sakatlığı. Evet.
Emily escúchame, cuando alguien ha experimentado un trauma severo...
Emily... dinle beni. Aşırı seviyede travma geçiren birisi...
Pensé que al proyectar tu trauma en las afirmaciones de abuso de Sarah podría de alguna manera estimular tu mente para que desarrollara una comprensión más firme de la realidad.
Sarah'nın taciz hikayeleriyle, geçirdiğin travmayı tekrar yaratıp... beynine gerçekleri kavrayabilmesi için... destek verebileceğimi düşünmüştüm.
Tienes que marcarte como objetivo alguien para trauma.
Yeni gelecek doktor hakkında gerekeni yap artık.
Hombre de 42 años, trauma craneal.
42 yaşında, erkek. Kafa travması.
¿ Y qué pasa con el de trauma?
Yeni gelecek travma doktorundan haber var mı?
El nuevo de trauma.
Yeni travma doktoru.
¿ Has escaneado un tumor biliar antes de mi trauma craneal?
Travma hastamdan önce mesane kanserliyi mi aldın?
No sé si es resultado de un trauma o si eres una sociópata de nacimiento, pero hay un tornillo suelto en tu cabeza.
Bunun nedeni bir travma mı yoksa doğuştan mı sosyopatsın bilmiyorum ama ama kafanda cidden bir sorun var.
Trauma obvio en la cabeza, sangrado vaginal, sin respuesta.
Belli ki kafasından travma yaşamış, vajinal kanaması var ve tepkisiz konumda.
Creo que no deberías subestimar el trauma que tuviste.
Yaşadığın travmayı küçümsememelisin bence.
La víctima de un crimen violento debe enfrentar el trauma...
Yakın zamanda bir şiddet suçunun kurbanı old- -
Sin embargo, a medida que se incrementaban las sesiones... también se observó una transformación... en aquellos que habían sufrido un trauma emocional... por la pérdida de algún familiar.
Ancak seanslar ilerledikçe aile üyelerini kaybedenlerin geçirdikleri travmanın etkisi diğer katılımcılarda da görüldü.
El sufrió un trauma psicológico
Psikolojik anlamda bir travma geçirmişti.
¿ Qué clase de trauma?
Ne tür bir travma?
Todo esto me produjo tal trauma, como ustedes comprenderán, que desde entonces soy incapaz de mentir.
Bu olanlar beni o kadar sarstı ki, o zamandan beri hiç yalan söyleyemiyorum.
Ha sufrido mucho trauma como policía, y lo ha cambiado.
Polislik hayatı boyunca birçok travma ile yüzleşti. Bu da onu değiştirdi.
Sin señales de lucha o trauma.
Herhangi bir karşı koyma ya da travma izi yok.
En cuanto a este, la causa de la muerte fue un fuerte trauma en la cabeza.
Buna gelince, ölüm sebebi küt bir cisimle kafada oluşan travma.
¡ Tengo trauma en la cabeza, niña de seis años de edad, se está desmayando!
Kafa travması var, 6 yaşında kız çocuğu, kaybediyoruz!
Son todos los veteranos de guerra con lesiones cerebrales - trauma.
Beyin travması yaralanmaları olan savaş gazileri hepsi.
¡ Llévenlo a trauma!
- Travmaya götürelim! Durun!
Llena el formulario de trauma o algo así, por favor.
Travma formlarını doldur lütfen.
Lo necesitan en la sala de trauma.
Travma 1 odasında size ihtiyaç var.
EL SR. ZAPRUDER JAMÁS SE RECUPERÓ DEL TRAUMA DE SU EXPERIENCIA... Y NUNCA VOLVIÓ A UTILIZAR LA CÁMARA QUE USÓ AQUEL DÍA EN LA PLAZA DEALEY.
Bay Zapruder girdiği travmadan bir daha çıkamadı ve o gün Dealey Plaza'da kullandığı Bell Howell marka kamerayı bir daha kullanmadı.
EL DR, CARRICO TUVO UNA CARRERA DISTINGUIDA EN MEDICINA DEL TRAUMA... Y LUEGO SE CONVIRTIÓ EN EL PRESIDENTE DE LA ASOCIACIÓN NORTEAMERICANA...
Dr. Carrico'nun yaralanma tedavisi alanında seçkin bir kariyeri oldu ve sonucunda Amerikan Yaralanma Cerrahları Birliği'nde başkanlık yaptı.
DE LA CIRUGÍA DEL TRAUMA. MURIÓ A LA EDAD DE 67 AÑOS EN EL 2002.
2002 yılında, 67 yaşında öldü.
A menos que tengas algún trauma extraño con los toboganes.
Tabii su kaydıraklarınla bir sorunun yoksa.
No tengo trauma con los toboganes.
Su kaydıraklarınla bir sorunum yok, Kenny.
Porque estaba tratando de determinar si era un trauma y estrés por su trabajo para ti o una enfermedad mental.
Çünkü bunun bir travma mı, senin için çalışmasının yarattığı stres yüzünden mi, yoksa bir akıl hastalığı mı olduğunu anlamaya çalışıyordum.
- Quizás sea sólo su trauma.
- Yaşadığı travmadan olabilir.
Dice que podría ser más que trauma, pero cuestiona que pueda estar involucrada.
Bunun travmadan fazlası olabileceğini söyledin ama hâlâ babasının cinayetlerine karışıp karışmadığını sorguluyorsun?
trauma, intervención.
Travma müdahalesi falan.
En algún lugar entre la negación de acontecimientos horribles y llamar mentiras a las verdades del trauma psicológico.
Korkunç olayları reddetmekle psikolojik travma gerçeğini yalanlarla süslemek arasında bir yerdesin.
Dra. Rivers, ¿ ha denunciado la Sra. Rowe algún - historial de trauma, un accidente de coche?
Dr. Rivers, Bayan Rowe travmadan ya da araba kazası geçirdiğinden bahsetti mi?
¿ Trauma continuado?
Tekrar eden bir travma mı?
Diría que no hay duda de que el señor Pullman sufre... de los típicos síntomas de disociación... vinculados a un trauma psicológico grave.
Bay Pullman'ın şiddetli psikolojik travmaya bağlı tipik disosiyatif semptomlarından muzdarip olduğuna şüphe yok derim.
Creo que este episodio es resultado de un trauma emocional.
Bence bu olay duygusal bir travmanın sonucu.
- Es un trauma en cabeza, ¿ no?
- Beyin sarsıntısı, değil mi?
Y aparte de estos dos agujeros de bala, no hay signos de trauma, ni un rasguño.
Bu iki kurşun deliği dışında, travma belirtisini bırak, çizik bile yok.
Gato trauma, no neurocirujano.
Gato travma uzmanı, beyin cerrahı değil.
Ponme con la sección de trauma por favor.
Beni travma bölümüne bağlayın, lütfen.
- ¿ El jefe de Trauma?
Travma şefini mi?
El trauma es muy severo. Todavía está con mucho dolor.
Geriye sinir kalmamış, acı duymamış.
Normal. - Obtén tiempo de trauma.
- Travma paneli yapın.