Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Tropas

Tropas перевод на турецкий

5,267 параллельный перевод
Pero algo de mayor interés, cuatro de nuestro antiguos sujetos de prueba están dentro de Mundoguerra. y están atacando a nuestras tropas.
Ancak daha önemlisi önceki test objelerimizden dördü Savaş Dünyası'nın içindeler ve askerlerimize saldırıyorlar.
Eso es lo que usted dice. Donde escribí que el rango de su visión se limita a los intereses de sus tropas.
Görüşünün emir komuta zinciri ile sınırlı olduğunu yazdığım kısımdan bahsediyorum.
Usted envía sus tropas, sus helicópteros, sus drones, para matar a tus enemigos.
Düşmanlarınızı öldürmek için birliklerinizi, helikopterlerinizi, insansız uçaklarınızı gönderiyorsunuz.
Solo quería confirmar que estaba sana y no estaba mandando tus tropas en misión kamikaze.
Ben sadece sağlıklı olduğumu teyit ettirmek istedim ve senin askeri herhangi bir kamikaze görevine göndermiyorum.
Tengo que supervisar el tránsito de todas las tropas de la OTAN que van a Afganistán haciendo escala en la base aérea de Papa.
Tüm NATO askerlerinin Papa Üssü'nden Afganistan'a geçtiğini gözden kaçırmışım.
Tropas inglesas deberían llegar aquí, a Edimburgo, esta noche.
Bir piknik sepeti hazırlayacağım, ay ışığında gölün üzerinde oluruz.
- Inglaterra nos advirtió de que estaban enviando tropas.
Neden onu korkuttun?
Se dice que Warwick tiene tropas tres veces más grandes y aún espera refuerzos.
Söylentilere göre Warwick'in asker sayısı 3 kat fazlaymış ve artmaya da devam ediyormuş.
Niños, podéis dejar de escribir cartas de apoyo a nuestras tropas ; solo era para teneros ocupados.
Çocuklar, artık askerlere destek mektubu yazmayı bırakabilirsiniz ;
Llevaré a las tropas de regreso a Georgia.
Ben de askerleri Georgia'ya geri götürürüm.
Algunos exploradores vieron varias tropas de la milicia a unas dos millas al este de aquí.
Gözcüler buranın 3 kilometre doğusunda milis birlikleri görmüş.
Un portavoz del gobierno ha condenado la escalada de ataques en Singapur y ha reiterado que a pesar de la campaña terrorista, las tropas británicas y de la Commonwealth permanecerán en Borneo para salvaguardar los intereses del gobierno de Malasia
Hükümet adına, bir sözcü Singapur'daki artan saldırılardan üzüntü duyduklarını terör eylemlerine rağmen, İngiliz Birliklerinin ve Ulusal güçlerin Borneo'da kalarak
Esta tarde una famosa cantante, cantará para subir la moral de las tropas.
Bu akşam askerlerin moralini yükseltmen için ünlü bir şarkıcı sahne alacak.
Lamento el ataque ocurrido a sus tropas.
Askerlerinize yapılan saldırıya çok üzüldüm.
Producen almacenamiento de municiones para las tropas y uniformes masculinos.
Ordu için cephane kutusu üretip üniformaları dikiyorlar.
Tropas de la Milicia, Señor, vienen del norte.
Milis birlikleri kuzeyden geliyorlar.
Las tropas de Monroe están a un par de días de distancia.
Monroe'nun adamları bir kaç gün uzaklıkta.
Sí, vamos, tropas.
Evet, asker gidelim.
Operaciones Especiales del Ejército asignados a apoyar a tropas pacificadoras de la OTAN en los Balcanes.
Askeri özel harekat, Balkanlar'daki NATO barış güçlerine destek veriyorlarmış.
No le he dicho esto a nadie más, pero justo después de que alertaras la amenaza de las tropas de Seal, le pregunté a Sonya si quería irse conmigo.
Bunu kimseye söylemedim. Sen Mühürleme ekibinden bahsettikten sonra Sonya'dan benimle birlikte buradan ayrılmasını istedim.
Y ahora, amigos míos, conozcan a sus tropas.
Ve şimdi dostlarım, birliklerinize dönün.
Las tropas de Rommel nos llevaron a un campo minado.
Hayır! Rommel'in askerleri bizimkìleri mayın tarlasına çekti.
Se envió a las tropas a Washington D.C. A proteger al presidente y miembros del Congreso.
Askerî birliklere Washington'a gidip başkanı ve kongre üyelerini koruma emri verilmiş.
Mira, estas son las fotos de las tropas " movimientos.
Bak askerlerin fotoğrafları var
Volvamos a llamar a las tropas de tierra.
Herkesi geri çağıralım.
B.O.B., ¿ por qué jabonaste a mis tropas?
B.O.B., neden benim askerlerimi yıkıyorsun?
Muchas de las tropas, de Georgia y Monroe, solo estaban vagando.
Pek çok Georgia ve Monroe birliği öylece ortada kaldı.
¡ Reúne a tus tropas y establece una guarnición para mi castillo!
Bütün adamlarını toplayıp mal varlığımı koruman gerek!
Teníamos traductores, locales, y eran asesinados por ayudarnos, para mostrar qué pasaría si apoyaban a nuestras tropas.
Tercümanlarımız, yerel halk vardı. Bazen, bize yardım ettikleri için öldürülürlerdi. Sırf, askerlerimize destek olan Afganlar'a ne olacağını göstermek için.
Discos de plata para enfrentarme a las tropas de Drácula.
Gümüşle kaplı saldırı diskleri. Drakula'nın birliğiyle başa çıkmak için gerekli araçlar.
Bueno tropas, vayan.
Pekala takım, toparlanın.
Indiquen a todas las tropas de mantener su distancia de las mutaciones y disparar a la vista.
Yarattığınız bu şeyi bulun ve onu hemen... yok edin! Sizin kaderinizin ne olacağını ne yazık ki sonra göreceğiz.
Es hora... de sacar las tropas de élite de Bondage.
Ve şimdi... Bondage'ın elit birliklerini çıkarmanın zamanı geldi.
Ten en cuenta, que no tienes tropas de combate.
İyice emin olun. Hiç muharebe desteğiniz yok.
Su padre, el General, pasó tiempo en Bosnia... apoyando a las tropas de la OTAN en la región "Bihac Pocket".
Babası, yani General Bosna'da Nato birliklerini Bilhac Pocket bölgesinde destekledi.
¿ Enviaron tropas?
- Birlikleri mi gönderdin?
- de nuestras tropas restantes!
-... kaybetmekle sonuçlandı!
las tropas harán la entrega de mis abastecimientos
askerler kalan malzemelerimi...
Capitán, las tropas están en formación.
Kaptan, askerler düzenlerini aldılar.
¡ Tropas en contacto!
Düşmanla temas!
Aunque primero tengo que poner a las tropas de mi lado.
Tabii öncelikle askerlerin benim tarafımda olması gerekiyor.
Y eso ha inflamado el deseo del Presidente Karzai para limitar las tropas de la OTAN en las bases principales.
Ve bunun için Başkan Karzai, NATO birliklerinin belirli üslerde toplanmasını istiyor.
De acuerdo, tropas, aquí está.
Pekala çocuklar, zamanı geldi.
Después de eso, seis personas fueron asesinada bajo sus tropas.
Ondan sonra askerleri altı kişiyi öldürdü.
La candidata a la presidencia, Michele Bachmann, cree que nuestras tropas son las mejores.
Başkan adayı Michele Bachmann ordumuzun, dünyadaki en iyi ordu olduğunu düşünüyor.
No se puede hacer nada mejor que ayudar a nuestras tropas cuando están, literalmente, en el frente luchando por nuestra libertad.
Özgürlüğümüz için canlarını tehlikeye atarken askerlerimize yardım etmenin pek bir yararı olmuyor.
- querría que apoyásemos a nuestras tropas * * * *
-... askerlerimizi şu an yaptığımızdan...
Sienten que este es un momento sensible debido a los recientes despliegues de tropas,
Geçenlerde yapılan asker sevkiyattan dolayı şu anı hassas bir zaman olarak görüyorlar...
Las tropas hacen mucha ayuda comunitaria.
Askerler çok fazla sosyal sorumluluk projesinde bulunuyor.
Envía a tus exploradores a cada región circundante en busca de más tropas inglesas.
Hoş görünüyorsun.
Ahí vienen las tropas.
Askerler geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]