Translate.vc / испанский → турецкий / Tse
Tse перевод на турецкий
154 параллельный перевод
Señor Sousè, si el deber le llamara, y entrara en Africa y la mosca Tse-Tse le provocara la enfermedad del sueño... - Si habría libros para examinar. - Hmm.
Bay Sousè, görev icabı çeçe sineği ülkesi Afrika'ya gider ve uyku hastalığına karşı göğsümü gererim eğer incelenecek defterler varsa.
Hna., a la junta le gustaría oír en qué partes de la mosca tse-tse pueden encontrase los tripanosomas.
Rahibe, kurul olarak sizden şunu duymak istiyoruz... Çöl sineğinin hangi kısımlarında tripanosom bulunur.
En la mosca tse-tse, los tripanosomas se pueden encontrar... en el intestino, partes de la boca, y glándulas salivales sitios en lo que se multiplican.
Çöl sineğinde tripanosom, bağırsak ve ağız civarında... tükrük bezlerinde bulunur ve... bunların hepsinde çoğalabilir.
Es uno de los apólogos del gran maestro.
Bu büyük hoca Lao Tse'nin öğütlerindendir.
Son mosquitos y moscas tse-tse, si fueran de verdad son así de grandes.
Sivrisinek ve sinekler, kocamanlar.
Che Guevara, líder de la guerrilla cubana... y Mao Zedong, líder del Partido Comunista Chino desde 1949.
Che Guevara, Küba gerilla lideri. Ve Mao Tse-tung, 1949'dan beri Çin Komünist Partisinin lideri.
Sí, ¿ Mao Zedong?
Evet, Mao Tse-tung?
Karl Marx, Che Guevara, Lenin y Mao Zedong.
Karl Marx, Che Guevara, Lenin ve Mao Tse-Tung.
En 1958 hubo cerca de 100 pintadas para Krutchev, 50 a Mao Tse Tung y 500 escritos en contra de Stalin.
1958'de Krutchev'e yazılan yaklaşık 100 tane, Mao Tse Tung'a yazılan 50 ve Stalin'e yazılan 500 mektup vardı.
Esos ladrones fanáticos, bajo el liderazgo de Mao Zedong... habían cogido a la Srta. Johnson desprevenida... y la destruyeron... como están dispuestos a hacer cada vez que los hombres libres... flaquean en la defensa de la democracia.
Bu fanatik hırsızlar, Mao Tse-Tung denen kişi liderliğinde, Bayan Johnson'ı kısa ama ölümcül bir an için savunmasız yakaladılar ve onu ortadan kaldırdılar. Evet. Tıpkı her zaman, her yerde savunmaları gevşeyen özgür insanlara yapmaya hazır oldukları gibi.
Sí, estos monomaníacos fanáticos... bajo las órdenes del así llamado Mao Tsé Tung... sorprendieron a la Srta. Spume con la guardia baja, por un breve pero fatal momento y la destruyeron...
Evet, Mao Tse-tung'un liderliği altındaki bu bağnaz şeytanlar Bayan Spume'yi sadece bir anlığına hazırlıksız yakalayıp onu mahvetmişlerdi.
LA REVOLUCIÓN ES UN ACTO DE VIOLENCIA. MAO TSE-TUNG
DEVRİM BİR ŞİDDET EYLEMİDİR.
Mao Tse-tung tenía razon...
Mao Çe Tung haklıydı, sizin gibi pislikleri acımadan yok etmek gerek.
Mao Tse-tung es suave.
Mao Tse-tung çok ılımlı biri.
- ¡ Mao Tse Tung, el líder de la China comunista!
- Mao Tse Tung, kızıl Çin'in lideri!
Lung-ho-Tse : poeta chino del siglo VIII.
18. yüzyıl Çinli şairlerinden birinin.
¿ Cómo se va a llamar?
Adı ne olacak peki, Mao Tse-Tung Saati mi?
¿ La hora de Mao Tse-tung? ¿ Por qué no?
Neden olmasın?
Y voy a poner La hora de Mao Tse-tung a las 8. : 00... porque estamos teniendo problemas vendiendo La hora de Mao Tse-tung.
Ve Mao Tse-Tung Saati'ni saat 8'e aldım çünkü o programı satmakta çok büyük zorluklar çekiyoruz.
La hora de Mao Tse-tung se está transformando en una molestia.
Şu Mao Tse-Tung Saati programı bizi oldukça zorluyor.
Más que el Watergate. " Sólo necesito seis semanas de litigio federal... y La hora de Mao Tse-tung tendrá una audiencia propia.
Tüm ihtiyacımız, bize açılacak altı haftalık bir dava ve sonra Mao Tse-Tung Saati'ni kendi saatinde yayınlayabiliriz.
La hora de Mao Tse-tung salió al aire el 14 de Marzo.
Mao Tse-Tung Saati 14 Mart'ta yayına başladı.
Creo que puedo lograr que lo mate la gente de Mao Tse-tung... para su programa.
Galiba Mao Tse-Tung ekibini, programlarına malzeme çıkarmak için onu öldürmeleri konusunda ikna edebilirim.
Tenemos mucha competencia en las otras cadenas... los miércoles en la noche... podría ser una apertura genial.
Çarşamba geceleri diğer kanallarda çok ciddi rakiplerimiz var ve Mao Tse-Tung Saati sansasyonel bir açılış yapabilir
Es indudable que el pacto entre Stalin y Mao Tse-tung... garantiza que la bomba atómica soviética defenderá a los chinos.
Mao Tse-tung ile Stalin arasında yapılan anlaşmada... Çinlilerle savaştığımız takdirde Sovyet atom bombasının Çin'i koruyacağını garanti ediyor.
No sigas. Abad, no sabemos quien es.
Wang Jen-Tse masumları öldürdü bu da insanları kızdırdı
Desde que llegó Wang Jen-Tse ha matado a inocentes, ha enfurecido a la gente.
Başrahip, Budist yardımsever olmalıdır bırak kalsın Başrahip... Önce onu kurtardın
¿ Parece borracho, pero no lo está? ¿ Club de borrachos? Sí, hace años, cuando su esposa daba a luz, estaba tan feliz que compró un jarro grande de vino.
Ama, karısı öldürülmüştü soyguncu Wang Jen-Tse tarafından
Pero asesinaron a su esposa, el ladrón Wang Jen-Tse fue.
Böylece şarap bağımlısı oldu Her gün efkarlı ve sarhoştur
En ese momento, me estaba atacado Wang Jen-Tse y me vi obligado a refugiarme en el Templo Shao Lin.
İntikam için Wang Jen-Tse'yi öldürmeliyim Lütfen bana Shao Lin Kung-fu'sunu öğret
Es una pena que no pudiera matar a Wang Jen-Tse.
Wang Jen-Tse'yi öldüremem yazık
Los soldados de Wang Jen-Tse buscan por todos lados.
Wang Jen-Tse'nin askerleri her yeri aradı
¡ Maestro! Wang Jen-Tse todavía lo está esperando en el templo.
Wang Jen-Tse onu hala Tapınakta bekliyor
Wang Jen-Tse te espera para atraparte. ¡ Huye rapido!
Wang Jen-Tse seni yakalamk için bekliyor Acele kaç!
El ejército de Wang Jen-Tse ha cruzado Shao Shih Shan
Wang Jen-Tse'nin ordusu Shao Shih Shan'ı geçti
Che Guevara, el líder de la guerrilla Boliviana, y Mao Tse-tung, presidente del Partido Comunista chino desde 1949.
Bolivyalı gerilla lideri. Ve Mao Çe Tung, 1949'dan beri Çin Komünist Partisi... M.Ç. TUNG... başkanı.
No? Sí, Mao Tse-tung?
Evet, Mao Tse Tung?
Sung Tse Ho ha matado a algunos de nuestros Hermanos en Taiwan.
Sung Tayvan'daki bazı adamlarımızı öldürmüş.
Sung Tse Ho fue derrotado por él.
Sonuç olarak biz kaybettik, Ho.
- Sung Tse Ho.
Sung Tse Ho
El grupo de Sung Tse Ho está fuera.
Patron, Ho dışarıda.
¡ Sung Tse Ho!
Sung Tse Ho!
Jefe, Sung Tse Ho es demasiado, ¡ matémosle!
Patron, Ho artık çok oluyor. Onu öldürelim.
Señor, tengo noticias. Sung Tse Ho y el inútil tuvieron una pelea con Shing.
Bay Mok, mark ve Shing'in sürtüşmesinden haberim var.
Después de que Sung Tse Ho llegara, él y su señor discutieron.
Ho geldikten sonra Usta'yla kavga etmişti.
No está en el mismo Yang-Tsé.
Onu asıl Yangtze'ye bırakmıyorlar.
Anoche, en Wanxian, remontando el Yang-Tsé, dos barcos británicos se enfrentaron al caudillo local.
Dün Wanxian'da Yangtze geçitlerinin yukarılarında, iki İngiliz savaş gemisi yerel diktatörle savaştı.
"Citas del Presidente Mao Tsé Tung."
Başkan Mao Zedong'dan Alıntılar.
Mao Tse Tung.
- Mao Tsé-Toung!
¡ Mira a esa niña!
O sırada Wang Jen-Tse bana saldırmıştı ben de Shao Lin Tapınağına saklanmak zorunda kaldım
Debo vengarme de Wang Jen-Tse y matarlo.
Sen Shao Lin keşişi değilsin, ben... Keşiş olmak istiyorum