Translate.vc / испанский → турецкий / Tí
Tí перевод на турецкий
15,248 параллельный перевод
Agarré una botella para tí.
- Bir şişe de sana aldım.
Ya sabes, está fuera en busca de sexo, pero usa un brazalete de cábala para que se vea que es espiritual y él, hablaría de alguna iluminación seria sobre tí.
Seks için dışarıya çıkıyor ama bir kabala bilekliği takıyor, ruhani biri ve aydınlanmayı sana becererek geçiriyor.
¿ Qué escenario de "Real Housewives" es el más intrigante para tí?
"Gerçek Ev Kadınları" nda ilgini en çok çeken yer neresi?
El arrepentimiento de ponerlo a él antes que a tí misma no.
"Onun için hayatını bırakmanın pişmanlığı geçmez."
Diez, veinte treinta, cuarenta, cincuenta. Esas cincuenta flexiones son para tí, Sam.
10... 20... 30... 40... 50... 50 şınav çekeceksin Sam.
"BBT", Baño en el Bosque para Tí.
OT, yani ormanda tuvalet.
Exploradores y líderes nos arrodillamos ante tí a través del silencio resuena el himno.
İzciler ve liderler önünde diz çöküyor Marşımız, sessizliğin içinde yankılanıyor
Si es lo mismo para tí, yo trabajo sola.
Hepsi senin için aynıysa, yalnız çalışırım.
No, amigo, gracias a tí, hombre.
Hayır dostum, asıl sen sağol.
"Todo es por tí..."
"Bir an için bile gözlerimi ayıramıyorum."
- Ey, tengo algo para tí, amigo.
- Selam, sana bir şey aldım dostum..
¿ Qué hay de tí, Bart?
Ya sen Bart?
Y a tí te gustan las cosas difíciles.
Sen, işleri zor tarafından çözmeyi seviyorsun, öyle değil mi?
Todo lo que hago es para tí y Lana.
Her şeyi Lana ve senin için yapıyorum.
No, parece que ella está tomando cuidado de tí muy bien.
Görünüşe bakılırsa Jordan sana gayet güzel göz kulak oluyor.
Nunca se sabe qué tipo eres hasta que pierda la cosa más importante para tí.
En önemli şeyini kaybedene kadar nasıl birisi olduğunu asla bilemezsin.
Esto debe haber sido difícil para tí, Ted.
Bu senin için zor olmalı, Ted.
Yo también pensé en tí.
- Ben de seni düşündüm. - Dur.
Que te jodan a tí y a tu viaje, y tu deseo me puede chupar la polla.
Dileklerin de aletimi yakalayabilir.
Quiero decir, yo estaba asustado por tí, pero pensaba en que tú no lo estarías y entonces yo ya no lo estaba tanto.
Demek istediğim, senin için korkuyordum, ama sonra senin korkmadığını düşündüm ve daha da korkmadım.
A tí, Chubowski, a todos nosotros, todos nosotros somos soldados En el ejército de los Estados Unidos.
Kendini, Chubowski, hepimiz Birleşmiş Milletler ordusunun askerleriyiz.
Esa es la mentira que siempre te dices a tí misma, pero has poseído cuerpos sabiendo que eso está mal.
Kendine her seferinde söylediğin bir yalan bu. Ama yanlış olduğunu bile bile bedenleri ele geçiriyorsun.
Lo hice para protegerlos de tí.
Onu senden korumak için buldum.
Cada vez que he hecho una mala excusa. o cada vez que no he estado ahí para tí o te he hecho cuestionarte.
Her seferinde kötü bir bahane uydurduğumda ya da her yanına olmayışımda ya da her kendini sorguladığında.
Si tu sigues teniéndolo en tí, podría usar tu ayuda.
Kitap hâlâ içindeyse bir şey isteyeceğim.
- ¡ Tampoco es la indicada para tí! ¿ Por qué no?
- Onlar da sana uygun değil.
Quería estar equivocada sobre de tí.
Senin hakkında yanılmak istedim.
Es bueno para tí.
Senin için iyi olur.
Escucha, no está en tí, ¿ vale? No te preocupes por ello.
Dinle, senin suçun değil, tamam mı?
Puedes encontrarla, yo acabo con César por tí, o la próxima llamada que haga será... para decirte dónde puedes recoger su cadáver.
Sen kızı bul, ben de senin için Cesar'ın hakkından geleyim. Yoksa bir dahaki aramamda oğlunun cesedini nerede bulacağını söylerim.
Grayson no es un Halcones Rojos, y si creyera que sus padres iban a ser alguna amenaza para tí o cualquier otro atriano en la fiesta, lo habría dicho.
Grayson, bir Kızıl Şahin değil. Eğer ailesinin sana veya partideki başka bir Atrian'a zarar vereceğini bilseydim, bunu kesinlikle sana söylerdim.
- Confío en tí. - Si.
Sana güveniyorum.
- Bien por tí.
- Aferin sana.
Sé que es duro para tí, pero realmente aprecio que estés perdiendo por mí.
Bunun sana ağır geldiğini biliyorum, ama benim için kaybetmeni gerçekten takdir ediyorum.
¡ El Doctor Gunderson te dice a tí cuando es suficiente!
Dr. Gunderson sana neyip yetip yemeyeceğini söyler!
Mira, No confío en tí, ni tampoco en ese loco.
Bak, sana güvenmiyorum, o çatlak herif Linder'a hiç güvenmiyorum.
No, si te tuvieron a tí como hija.
Senin gibi bir kızları olduğuna göre bir farklılıkları vardır.
Barney, te estás degradando a tí mismo.
Barney, şu anda kendini küçük düşürmekten başka bir şey yapmıyorsun.
Conspiraste con tu hijo no nacido para liberarte a tí misma.
Kendini özgürleştirmek için doğmamış çocuğunla komplo kurdun.
¿ Hay algo malo en tí?
Sende yanlış bir şeyler mi var?
Nos dieron una habitación para tí y todo. - ¿ Cuándo?
Sana bir oda ve gerekli her şeyi ayarlayacağız.
Pastrami para Danny. Y pavo ahumado para tí.
Danny'e pastırma, sana da Türk tütünü.
Yo fuí a tí hombre a hombre. Traté de hacer negocios.
İş yapabilmek için sana erkek erkeğe konuşmaya geldim.
Una chica luciría bien para tí ahora.
- Git başımdan. - Azgınlık sana iyi gelmiş olmalı.
Quería verte a tí de igual forma.
Ben zaten sadece seni görmek istemiştim.
Todos los que he perdido han sido por tí
Kaybettiğim herkesi senin yüzünden kaybettim.
Y aloha a tí, Pupukaka.
Sana da merhaba Pupukaka.
Está tratando de llegar a Sarah a través de tí.
Senin aracılığınla Sarah'a ulaşmaya çalışıyor.
Aquí, dejame hacer esto por tí.
Sana yardım etmeme izin ver.
Confío en tí amigo.
Sana güveniyorum dostum.
a tí te ha ido bien.
Senin işine de pek yaramıyor.