Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Tïo

Tïo перевод на турецкий

4,598 параллельный перевод
Entiendo que un niño con la pierna rota no tiene preferencia sobre un tio con un cuchillo en su cabeza, pero mi hijo está asustado y con dolor,
Emin olun bacağı kırılmış bir çocuğun, kafasına bıçak saplanmış bir adam kadar öncelikli olmadığının farkındayım ama oğlum korkuyor ve çok ağrısı var.
Hey, tio.
Selam, adamım.
- ¿ Cómo va eso, tio?
- İyi misin, dostum?
'Cada vez que visitaba a mi tio, sólo para tocar, ella estaba allí.'
Ne zaman amcamı ziyaret etsem, oyun oynamak için, o orada olur.
¿ Te acostasté con ese tio Brody o no?
Şu Brody denen adamla yattın mı yatmadın mı?
Mi tio Dennis me los vendio en la fiesta de cumpleaños de mi mama.
Dayım Dennis, annemin doğum gününde satmıştı bana.
Y Hawkins torturó al tio.
Sonrada Hawkins adama işkence etti.
¿ El tio que canta en la acera?
Dışarıda durup şarkı söyleyen mi?
El tio que dejó Cleveland para jugar con Miami, su nombre se pronuncia ¿ "le-bron" o "le-braun"?
Miami de oynamak için ayrılan adamın adı, "le-bron" mı yoksa "le-braun" olarak mı telaffuz ediliyor.
Mirad, se que es una imposición increible, pero de verdad es un muy buen tio.
Bakın, Bunun inanılmaz bir yük olduğunu biliyorum, ama aslında bayağı iyi bir adam. Hiç birimizden bir farkı yok.
Y por el sin techo conocido como "el tio de la ópera," ésta "lejos de estar gorda" señora ha cantado una canción de amor.
Ve "operacı" diye bilinen evsiz adam, uzaktaki şişman kadına aşk şarkısı söyledi.
- Tal vez el tenga un herpes. Eso no tampoco pararia a un tio.
Bu da bir adamı durdurmaz.
Tio Derek.
Derek amcana merhaba de..
Teniamos grandes seguidores, tio, e iban creciendo dia a dia.
İşler çok iyi gidiyor. ve her geçen gün daha da iyiye gidiyor.
V. Habilidades de supervivencia para un mundo débil, tio.
Muzip dünya için hayatta kalma yeteneği işte.
Dame el nombre, el nombre del tio que disparó a los policías.
Bana isim ver, polisleri vuran kişinin adını. Memur Betz'i.
Su tio sabría la verdad.
Amcası gerçeği biliyor olmalı.
Tio, tio, ¿ Quieres canales sexy? Te conecto.
Kardeş, kardeş, seksi kanallar mı istiyorsun?
En serio, tio, ella basicamente me estaba dando el permiso, esta bien?
Cidden ama dostum. Şu anda harekete geçmem için bana tüm kozları verdi.
- Vas a ser tio.
- Dayı olacaksın.
Tio.
Of be kardeşim.
Estoy colgado de este tio que no conozco.
Tanımadığım bu adamla takılıyorum.
Quiero volver a ver a este tio de nuevo.
Bu adamı tekrar görmek istiyorum.
ahora, Mi tio "temerario", me contaba acerca de mi bisabuelo. Que se llamaba "el buen Thorney"
Neyse, amcam Fearless bana, ismi Thorney Good olan asil büyükbabamı anlatır dururdu.
Denmedia tienda, por la tienda familiar, mi madre, Norma, por la opera Bellini, y mi tio, Temerario, por la forma en que miró a su padre justo después de que él naciera.
Aile mağazasının adını Denmedia Marketa koyar. Annem Norma adını Bellini'nin operasından ve amcam, Fearless da adını doğar doğmaz babasına dik dik bakışlarından alır.
Mi tio "temerario" me consiguio un trabajo como camarero de coche en BO.
Amcam Fearless beni B O'da yemekli vagon garsonu olarak işe sokmuştu.
Mi tio Fearless se habia ido.
Amcam Fearless ölmüştü.
Envió un mensaje de texto a su compañera de piso desde el Club Countess hacia las once de anteanoche, y decía que había conocido a un tio genial, y que no volvería a casa.
Countess Club'da çalışan oda arkadaşına evvelki gece saat 11 : 00 civarında mesaj atmış ve harika bir adamla tanıştığını yazmış. Bu yüzden de eve gelemeyebileceğini söylemiş.
¡ Sabes lo que hiciste, tio!
Ne yaptığını biliyorsun, dostum!
¡ Eh, tio! Eh, ¿ qué pasa?
Ne var lan?
Te entiendo, tio.
Seni anlıyorum, dostum.
Yo soy el tio al que recurres para hacer las cosas que quedan al margen de la constitución.
Ben sizin pis işlerinizi yaparak bundan sıyrılan adamım.
¡ Jo tio! .
Oh dostum.
- Hola tio.
Ben Bobby.
Es un tio agradable, pero nadie quiere realmente compartir la habitación con él.
İyi bir adamdır, fakat kimse onunla aynı odayı paylaşmak istemez.
Nos vemos, tio.
- Pekâlâ, adamım.
- Tio. ¿ Qué está mal?
- Conrad!
- ¿ Conoces a mi tio J'onn?
Amcam J'onn'u tanıyor musun?
El tio es imbecil.
Adam tam bir malmış.
La única razón por la que este tio tiene un trabajo es porque el burro que le precedió no estaba prestando atención y le mordieron.
Bundan önceki budala işe dikkatini veremedi ve ısırıldı.
Lo siento tio.
Özür dilerim dostum.
Tio, no puedo creer que tenga que llamar a esos tipos.
Bu kadar çok adamı aramam gerektiğine inanamıyorum.
Dame el dinero, tio.
Paraları sökül, ahbap.
Vámonos, ya vamonos de aquí, tio.
Hadi gidelim. Hadi hemen buradan gidelim, dostum.
- No es por eso, tio.
- Mesele bu değil, dostum.
Formulario estandar de la plantilla de las agencias de espias, tio.
Standart casus ajans metni şeysi, dostum.
Mi pregunta es ¿ qué hace tan importante a este tio?
Benim sorum, bu adam neden bu kadar önemli?
La verdadera pregunta es ¿ qué hace tan importante a este tio que obligaría al CSIS a montar esta estúpida maniobra?
Asıl soru, bu adam hakkında önemli olan şey KGHS'ye bu kadar aptal bir numara çektiren ne?
¿ Reconoces a este tio?
Bu herifi tanıyor musun?
¡ Eh, Adam! ¿ qué estás haciendo, tio?
Selam Adam, nasılsın adamım?
¿ Conoces bien a éste tio?
Bu adamı ne kadar iyi tanıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]