Translate.vc / испанский → турецкий / Uganda
Uganda перевод на турецкий
245 параллельный перевод
- George Metcalf de Uganda.
Uganda'dan George Metcalf.
Gente que huyó a Burundi, al Congo, a Uganda...
Burundi, Kongo ve Uganda'ya kaçan insanlar.
¿ Uganda?
Uganda?
Habrá una fumata blanca para padres, e hijos de los campesinos de Ghana o de Uganda, o para padres e hijos de los temporeros hindúes muertos por la peste en el Ganges, para padres e hijos de pescadores chinos
beyaz duman çıkacak mı, Ghana'lı yada Uganda'lı bir çiftçinin oğlu papa olarak secildiği zaman, yada hintli bir göçmen işçisinin oğlu, babası Ganges nehrinde kara vebadan öldüğü, yada bir sarı balıkçının oğlu, ateşli toprağında soğukluktan öldüğü.
Entebbe, en Uganda!
Entebbe, Uganda!
Uganda!
Uganda!
Si, pero dicen que el aeropuerto fue completamente remodelado
Biliyorduk, ama o zamandan beri Uganda'daki durum tamamen değişti!
No tenemos idea de la cantidad de soldados, aviones, y combustible necesarios para volar a Uganda.
Buradan Uganda'ya uçmak için kaç asker, kaç uçak ne kadar yakıta ihtiyacımız olduğuyla ilgili bir fikri olan var mı? Direnişi alt edeceksiniz, havaalanının Güvenliğini sağlayacaksınız 240 kişiyi tekrar Uçağa bindireceksiniz... Bu yapılmalı!
Uganda también es parte del problema
Uganda sorunun sadece bir kısmı.
Para aquellos que no me conocen, soy el presidente vitalicio, Dr. Dara Idi Amín, el jefe de Uganda
Bilmeyenleriniz için, ben Uganda'nın ömür boyu Devlet başkanı Dr. Dara Idi Amin.
Sean todos bienvenidos a mi país.
Hepinize Uganda'ya hoş geldiniz diyorum.
Y repito, considérense en Uganda como en su casa
Uganda'yı eviniz olarak görün.
Disfrute su estadía en Uganda!
Uganda'da kalışınızın tadını çıkarın!
La radio de Uganda esta enviando nuestras demandas :
Uganda radyosu az önce talebimizi yayınladı :
Jefe de Estado de Uganda y designado por Dios Todopoderoso para salvarla!
Uganda Devlet Başkanı ve her şeye kadir Allah tarafından kurtarıcı olarak atanmış...
Creo que los palestinos no tienen derecho para hacer eso en territorio de Uganda
Filistinlilerin sizin ülkeniz sınırları içinde yaptıkları şeyleri yapmaya hakları yok.
Usan Uganda como plataforma
Uganda'da tatil köyünde gibi yaşıyorlar.
La primera implica movilizar tropas Israelíes hacia Uganda
İlk aşama askerlerimizin Uganda'ya götürülmesi
Llevamos nuestros propios equipos de bombeo usaremos las reservas del aeropuerto de Uganda.
Kendi pompalarımızı götüreceğiz. Uganda depolarını kullanacağız.
Tendremos que combatir con los Ugandeses si intentan detenernos
Peki Uganda askerleri sizi durdurmaya çalışırsa?
No voy a Uganda a combatir con ellos voy a salvar vidas israelíes
Biz Entebbe'ye Uganda ile savaşmaya değil, İsraillilerin hayatlarını kurtarmaya gidiyoruz.
En casa puedo pasar sin comer, pero en Uganda que!
Evde çok dikkat etmem, ama Uganda'da dikkat etmelisin.
Si uno de ellos se nos escapa podría arruinar toda la operación!
Biri kaçarsa, Uganda'dan asla dönemeyiz!
Ellos insisten que sea en Uganda
Uganda'da yapılması konusunda ısrar ediyorlar.
En este momento, 100 hombres, mujeres y niños sufren en Uganda
Şu an 100 erkek, kadın çocuk Uganda'da tuzağa düşmüş durumda!
En este momento esa gente necesita ser retirada de Uganda!
Ve eğer şu an oylayıp karar vermezsek bu uçaklar 10 dakika içinde geri dönmek zorunda kalacak!
ya vienen los soldados de Uganda!
Destek kuvvetler yaklaşıyor!
Están viniendo las tropas de Uganda.
Uganda destek kuvvetlerini durdurmalılar. Orada bir ordu olabilir.
Las tropas de Uganda se acercan a la puerta norte
Uganda destek kuvvetleri kuzey kapısına yaklaşıyor.
Antes del ataque a Entebbe, El cónsul británico visitó a Dora Bloch en el hospital en Uganda!
Entebbe baskınından önce İngiliz elçisi Dora Bloch'ı Uganda'daki hastanede ziyaret etti.
Uganda accedió a quedarse con Limbani y luégo rehusó devolverlo.
Uganda, önce Limbani'yi elinde tutmayı kabul etti. Ama daha sonra, iade etmeyi reddetti.
También se las han vendido a Cuba, Siria y Uganda.
Gizlice Küba'ya, Suriye'ye ve Uganda'ya sattılar.
Por eso estuve ahí cuando Amin dio el golpe de estado en Uganda.
Bu yüzden Büyük Baba Amin Uganda'da darbe yaptığında oradaydım.
En Uganda.
Uganda'da.
Ellos ciertamente no van a hablar de Uganda.
Ne de olsa televizyonda Uganda'dan bahsetmeyeceklerdir.
Mi padre es de Uganda.
Babam Ugandalı.
- Uganda.
- Uganda.
Mis padres deberán volver a Uganda.
Annemler Uganda'ya dönüyor.
El Nilo Blanco, que surge cerca del lago Victoria y se dirige al norte directo a Uganda y el Nilo Azul, que desciende de las tierras altas de Etiopía.
Victoria Gölü yakınlarından doğan ve Uganda'nın kuzeyi boyunca başı çeken Beyaz Nil ve Etyopya'nın dağlık bölgelerinden inen Mavi Nil.
visitando a sus viejos amigos en Uganda, Sarajevo, Montréal.
Uganda, Sarajevo, Montréal'deki eski arkadaşlarını ziyaret ediyorduk.
¡ Gran Bonda de Uganda!
Uganda'nın içli köftesi aşkına!
- [ Científicos se han precipitado a Uganda... - Michael, ahora. - Oh, de acuerdo.
Michael, şimdi.
Durante las últimas semanas, varios líderes religiosos en Uganda han dicho que el fenómeno de "los voladores de Uganda" es una señal divina.
Son birkaç haftadır Uganda hükümeti uçan Uganda söylentilerini yalanlıyor...
Okello reportó una pérdida estimada en 40 millones de dólares debido a las temperaturas bajas extremas que ha sufrido Uganda.
Uganda'nın ısı değişimlerinin etkilerini araştırmak için 40 milyon dolar gerekiyor.
Uganda, la nieve, la era de hielo.
Ugandalılar, kar, buz çağı...
Es de Uganda.
Ugandalı.
Mártires de Uganda, ¿ 1881?
Uganda şehitleri, 1881?
Orfanatos en Yugoslavia. Y... campañas de vacunación en Uganda.
Yugoslavya'daki yetimhaneler ve Uganda safarilerinde aşılar.
La mayoría no conoció que la guerra con Uganda.
Çoğu Uganda ile yapılan savaşı bilmiyor.
En 1990, desde su base en Uganda, el RPF lanzó una ofensiva en contra del régimen Hutu, que fue detenida por las fuerzas militares de apoyo, de Francia y Bélgica.
1990'da, RYK, Uganda'daki merkezlerinden Hutu rejimine karşı, Fransız ve Belçika askeri yardımı ile durdurulan bir taarruza geçti.
El huérfano de Uganda, del cual te hablé.
Bahsettiğim Ugandalı yetim.