Translate.vc / испанский → турецкий / Université
Université перевод на турецкий
2,480 параллельный перевод
La universidad.
Üniversite.
LOS CUATRO CHICOS RECIBIERON BECAS UNIVERSITARIAS.
BU DÖRT ÇOCUĞA ÜNİVERSİTE BURSU VERİLDİ.
Contacta a la policía universitaria.
Cinayet gecesi civarda Hightower'ın aracına benzeyen araçlar var mıymış tespit etsinler. Üniversite polisiyle irtibata geç.
Mi licenciatura.
Üniversite öğrencisi.
- Él gastó los fondos para tu universidad, ¿ y no estabas enojado con él?
- Üniversite paranı harcadı ve sen hiç kızmadın öyle mi?
Dijo que lo sentía sobre el dinero de la universidad, respecto a todo.
Üniversite parası ve her şey için üzgün olduğunu söyledi.
La única alerta es el hijo del Senador, Andre, que ha estado fuera de su residencia universitaria.
Tek tehlike işareti senatörün oğlu, Andre. Üniversite arkadaşının evinden 48 saat önce ayrılmış.
Interior, biblioteca de la academia St. Abban.
İç mekan, St. Abban's Üniversite kütüphanesi.
Algunos son compañeros y llegaron juntos sin antecedentes de ningún tipo.
Üniversite çağındalar. Bazıları aynı okula gidip buraya beraber gelmişler ama bunun gelişigüzel bir saldırı olmadığını gösterecek hiçbir şey sabıka kaydı ya da gençlik suçu yok.
Ok, revisa los registros del campus de la Universidad.
Tamam, Üniversite kampüs kayıtlarını kontrol et.
Encontraron dos nombres en su cuenta de universidad... el suyo y el de ella...
Üniversite için para biriktirdiğiniz banka hesabında hem senin hem onun ismi var.
¿ Cómo vas a pagar la universidad?
Üniversite harcını nasıl karşılayacaksın?
Esta es una mejor manera de revivir tus años universitarios.
Üniversite anılarını tazelemek için çok daha iyi bir yol.
Con todas las tareas universitarias y las becas escolares, de verdad que es demasiado.
Üniversite başvuruları, burs için tavsiye mektupları falan gerçekten fazla geliyor.
Toda la Universidad lo sabe.
Tüm Üniversite biliyor.
Puede conseguir una beca para la universidad.
Üniversite için burs kazanabilir.
Con la universidad?
Üniversite.
Era una estudiante universitaria, no salía mucho de fiesta.
Üniversite öğrencisiydi, fazla dışarı çıkmıyordu.
- Universidad...
Üniversite...
Soy el Profesor Hwang Woo-hyuk de la Universidad Nacional.
Ben Ulusal Üniversite'den Profesör Hwang Woo-hyuk.
Es un catedrático de la Universidad Nacional.
O adam, Ulusal Üniversite'de bir profesör.
Universidad Nacional o lo que sea, ese imbécil dice porquerías.
Ulusal Üniversite veya değil, o gerzek saçmalıyor.
Durante el segundo año en mi estúpida universidad me enamoré del mariscal este súper atractivo tipo a quien llamaban "Leche Derramada"...
Üniversite ikinci sınıftayken takımın defans oyuncusu süper seksi Dick Sledge'e âşıktım.
Bebí con un amigo del instituto.
Üniversite arkadaşlarıyla içtik.
University 2-1, llamada de emergencia, hombre, 50 años, posible ataque cardíaco.
Universite 2-1 ; imdat çağrısı, erkek, 50 lerinde, muhtemel kalp krizi.
University 2-1, responda.
Üniversite 2-1, cevap verin.
University 2-1 1070 responda.
Üniversite 2-1 1070 cevap ver.
University 2-1, 1070, responda.
Üniversite 2-1 1070 cevap ver.
University 2-1...
Üniversite 2-1...
University 2-1 ¡ responda por favor!
Üniversite 2-1, lütfen cevap verin!
¿ Cuál es el 1020 de University 2-1?
Üniversite 2-1'in 1020 vakasında durumu ne oldu?
University 2-1 está... ahí.
Üniversite 2-1... işte.
Ambulancia University 2-1 última ubicación conocida calle Cherry, cerca del autocine.
Buna ne dersin? Üniversite 2-1 ambulansının bilinen en son konumu Cherry Yolu civarı.
University 21, lesiones corporales, mujer de 42 años, entre Grange y John...
Üniversite 21, yaralanma, 42 yaşında kadın... Grange ve John'da...
No son estudiantes de escuela.
Üniversite öğrencisi değilsin sen.
Recuerdo cuando... conseguiste tu diploma del instituto.
Üniversite diplomanı aldığın günü hatırlıyorum.
La Universidad es cool. Organizas tu propio tiempo.
Üniversite harika, kendi zamanını organize ediyorsun.
¿ Cómo crees que pagué mis estudios superiores?
Üniversite masraflarımı nasıl çıkardım sanıyorsun?
La universidad me culpó, y me despidieron.
Üniversite beni suçlayıp kovmuştu.
El periódico universitario envió las hojas de contactos de ese día, y las tengo aquí mismo.
Üniversite o tarihin bağlantı sayfalarını göndermişti. Bilgisayarımda duruyor.
A la universidad no es que le emocione mucho que se la relacione con un profesor chiflado.
Üniversite, kaçık profesörle bağlantısı olmasından pek hoşlanmıyor.
Universidad, encuestas por trabajo, transporte público.
Üniversite, iş görüşmeleri, toplu taşıma araçları.
Chico universitario siéntate.
Üniversite bebesi. Otur bakalım.
Ahora mismo no estoy emocionado por la universidad.
Şuanda beni heyecanlandıran şey Üniversite değil.
Master en criminología, la mejor de tu clase en la academia,
Kriminoloji de yüksek lisans yapmışsınız, Üniversite'yi birincilikle bitirmişsiniz,
"Alumna de colegio mixto brutalmente asesinada"
Size manşeti vereceğim. "Üniversite öğrencisi zalimce katledildi."
Cuando atacaron a la estudiante llevaba puesta una sudadera roja.
Üniversite öğrencisi saldırıya uğradığında onun da üzerinde kırmızı bir sweatshirt varmış.
Busco talento entre los estudiantes y me aseguro que piensen en nosotros.
Üniversite çağına gelen bu yetenekle konuşmak ve bizi düşündüğünden emin olmak istedik.
No dijo la parte de la universidad, ¿ cierto?
Üniversite kısmını söylemedi, değil mi? Hayır.
Estaba por el campus de la universidad.
Üniversite kampüsünde takılıyordum.
Los estudiantes universitarios de hoy en día no tienen conciencia política.
Üniversite öğrencilerinin bugünlerde hiç politika bilinci yok.