Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Vendetta

Vendetta перевод на турецкий

150 параллельный перевод
Ya no es pantomima, es vendetta, toros.
Bu pandomim değil, bir kan davası, bir boğa güreşi.
Esto es una vendetta.
Bu bir kan davası.
Calandrino, el hermano de Vendetta.
Calandrino, Vendetta'nın erkek kardeşi.
Ésta no es una vendetta personal, 007.
Bu kişisel bir dava değil 007.
Pero esto no es una Vendetta.
Bu şahsi bir kan davası değil
¿ Hay alguna vendetta o algo así? ¿ Cierta inquina?
Kan davaları, kin ve bunun gibi şeyler var mı?
Les dije que era una "vendetta" de mafiosos.
Mafya arasında bir hesaplaşma.
Tiendo a creer lo que el Sr. Foscarelli dice. Que fue un mafioso rival vengándose por una "vendetta" que la policía yugoslava sin duda identificará.
Bay Foscarelli'nin fikrine katılabilirdim, mafyanın kendi içindeki bir tür hesaplaşması olabilir, bu durumda Yugoslav polisi katilin kimliğini tespit edecektir.
Larry, por favor. Apoyo la vendetta pero sólo si hay buen tiempo.
Larry, lütfen.Hava güzelse, kan davasına bile varım.
Para él, es una vendetta.
Bu onun için bir kan davası.
Le desea informar que la "vendetta" el arte de Kanly, sigue vigente.
Eski bir dili kullanarak ve kandavasını da hatırlatarak şunu söylüyor : Kanly kanunları hala yürürlüktedir.
De ninguna manera arriesgaré mi vida con un policía fuera de la ley... que tiene una vendetta personal.
Kişisel intikam peşinde koşan bir asi polis için hayatımı ortaya koyarsam namerdim.
¡ Vendetta!
Kan davalımsın!
Olvidemos esta vendetta.
Kuzen, amca, kan davasından yorulduk.
- Esta vendetta privada podría comprometer fácilmente a nuestro gobierno.
- Bu kişisel kan davan.. .. Majestelerinin Hükümetine zarar verebilir.
¿ Qué ha conseguido ese abogado con su vendetta, sino perjudicar a los trabajadores?
Bu hukuk görevlisi işçilerle uğraşmak dışında ne yaptı?
El anti-Cristo. Me obtuvo en un tipo de vendetta con humor.
Beni, dinime aykırı olan ve hiçte hoşnut olmadığım bir kan davası durumuna sokmuş bulunuyorsunuz.
Piensa que es una vendetta personal por mi parte, ¿ verdad?
Bunların benim kişisel kinimden kaynaklandığını düşünüyorsun değil mi?
Esta vendetta nos la buscamos nosotros mismos.
Bu kendi kendimize getirdiğimiz bir kan davası.
Que los Narn lleven a cabo su vendetta contra nuestra gente... dentro de territorio neutral de esta manera... es imprudente e irresponsable.
Narnların halkımıza karşı besledikleri nefreti böyle tarafsız bir bölgede dışa vurmaları pervasız ve sorumsuz bir davranıştır.
Debe de haberle resultado muy doloroso, pero se trata de una vendetta personal.
Eminim, onun için çok acı verici bir şey olmalı, ama söylediğin bu şey, kişisel sorun.
Nos vestimos mejor, lo toman en forma personal, como si fuese una vendetta.
Lanet olası üniformaları bile onlardan daha iyidir. Herşeyi kişisel alırlar, kandavası gibi...
Pero ahora sé que, desde que el comandante Thorn llegó a Fort Baxter, ha emprendido una vendetta personal contra el sargento Bilko.
Fakat şu anda farkına vardım ki Binbaşı Thorn Baxter kışlasına ayak bastı. Çünkü Başçavuş Bilko'ya karşı kişisel bir davası vardı.
- ¿ Vale la pena arriesgar su vida, su nave, su tripulación, por una vendetta personal?
Gerçekten değiyor mu? Kendinizi, geminizi, mürettebatınızı kişisel bir kan davası için riske atmaya?
Que lo he convertido en una vendetta entre Eddington y yo.
Ne? Tüm bakış açımı kaybettim. benimle Eddington arasında bir kan davası olduğunu ve gemiyi, mürettebatı ve tüm kariyerimi riske atacacak yerde
Va en contra de todo en lo que cree por una vendetta.
İnandığınızı iddia ettiğiniz her şeye karşı davranıyorsunuz. Peki ne için? Kişisel bir kan davasını halletmek için mi?
Es una vendetta contra la célula de resistencia de Shakaar.
Ve Shakaar direnç hücresine karşı bir kan davası var.
Yo había sido adoptado por el hombre cuya vendetta había matado a mi padre.
- Ben ömür boyu babama kan davasi güden bir adamla kucaklastim.
Ahora el avión, luego la "vendetta".
Uçağını kaçıracaksın.
"Vendetta"
Bir kan davası!
Solo estoy aquí para asegurarme que no pienses que es una buena idea empezar alguna vendetta infantil.
Sapıtıp kan davası gütmenin İyi bir fikir olmadığını düşündüğünden emin olmak için geldim.
¿ Me dice que se trata de una vendetta política?
Bana bunun politik bir kin olduğunu mu söylüyorsun?
¡ Vendetta!
Bir kan davası!
¿ De qué habla? - No sé si las Triadas... Ie pagaron por matar a Tan o si fue un asesinato de vendetta... o si Ud. está metido en el contrabando.
Triadlar size Tan'den kurtulmak için para mı ödediler yoksa bu sadece bir kan davası mıydı?
LA VENDETTA ELÉCTRICA
Elektrikli Kan Davası
Sin la ley como un tope tendríamos un mundo de vendetta, violencia, caos.
Arayı dolduran hukuk olmasa, kan davası olan, şiddet dolu ve karmaşık bir dünyada yaşıyor olurduk.
"Recordando" en italiano significa vendetta.
Onu öldüğü gibi hatırlayın.
Sí, esto podría ser una vendetta.
Zor bir davaya benziyor. Çete işi olabilir.
¿ Crees que tenía una vendetta en contra de Trudy?
Peki, Trudy'e karşı bir kin mi güttüğünü düşünüyorsun?
Una kanly... una vendetta... contra Stilgar y contra la tribu que se le unió.
Safkan... Kan davası... Stilgar ve ona katılan tüm kabilesiyle.
Lo que ocurre es que Vendetta y Klein... trabajan ambos para monsieur Sauvage.
Buradaki önemli nokta efendim, Vendetta ve Klein... her ikisi de Mösyö Sauvage için çalışıyorlar.
Quiero parar esta guerra, esta vendetta, esta cosa siciliana. - Esto debe pararse
Bu savaşı, Sicilya usulü kan davasını bitirmek istiyorum.
Solo esta llevando a cabo una vendetta contra quien no es.
Sadece yanlışını takip ediyor.
Es sólo un periodista resentido en una vendetta personal.
Kişisel intikam peşinde üzgün bir gazeteci o.
He jugado al Vendetta.
- Def Jam Vendetta oynadım.
Y el guión que hice para V de Vendetta no fue la excepción.
Sonuçta yazdığım V for Vendetta da bu duruma bir istina değildi.
El único veredicto es venganza, la revancha... como un voto, no en vano, pues el valor y la veracidad de tal... algún día vindicarán al vigilante y al virtuoso.
Verilecek tek bir hüküm var, "Vendetta". Beyhude bir vaaz değil, vicdan ve vakar adına verilmiş günün birinde vefi olanın ve vaziyeti görenin velisi olacak bir vaattir.
Familia Simpson, ¡ emprenderé una Vendetta contra ustedes!
Simpson ailesi, burada intikam yemini ediyorum.
Vendetta... Eso quiere decir que, ¡ Se vengará de nosotros!
İntikam, intikam demekmiş!
Hay que esperar e investigar. ¿ Cuánto más podremos esperar? - Es vendetta contra las piscifactorías.
"Direnmek, hayata tutunmak bencilce, bunaltan mali zorluklar çocukları hasta birini görmek zorunda bırakmak lazımlığı boşalttırmak."
Dieter Klein y Klaus Vendetta.
Dieter Klein ve Klaus Vendetta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]