Translate.vc / испанский → турецкий / Vistas
Vistas перевод на турецкий
1,722 параллельный перевод
Hablamos con usted la semana pasada sobre los apartamentos con vistas grandiosas que tiene con cable, incluyendo "Skinnymax"
Aslında sizinle geçen hafta, dayalı döşeli nefes kesici manzarası olan, havadar daireler hakkında konuşmuştuk. Skinimax`da içeren ücretsiz kablolu yayın.
- Tiene unas vistas preciosas.
- Manzarası bir harikadır.
Siempre grabo mis sesiones para que sean vistas por mis clientes en especial cuando hay elementos de trance o hipnosis involucrados.
Seanslarımı genellikle kayda alırım ki müşterilerim bunları gözden geçirebilsinler. Özellikle de trans haline veya hipnoz durumuna geçmişlerse.
" Zina : No te vistas de negro. No es un funeral.
" Zina, sakın siyah elbise giyme cenaze töreni düzenlemiyoruz.
Querían tener vistas desde la Sala Hawaiana.
Tiki Room'un manzarası için. Çok hoş, değil mi?
No es justo que tú tengas estas vistas.
Bu adil değil, ne güzel manzaran var.
Una habitación con vistas.
Manzaralı bir oda.
Ahora bien, el conductor no pudo ser identificado pero, al parecer, eran las manos de una mujer las que fueron vistas tomando el volante.
Şoför teşhis edilemedi ama direksiyondaki kadın eline benziyormuş.
Las vistas.
Manzaraya.
Algún día lograré que vistas de color, Alec O'Donnell.
Bir gün gelecek seni de rengarenk giydireceğim, Alec O'Donnell.
teníamos unas vistas impresionantes de la ciudad desde el balcón.
Şehrin kışkırtıcı güzelliğine karşı bir balkonu bile vardı.
Mary, no hagas ninguna tontería ahora que impida que vistas de blanco en nuestra boda.
Mary, aptalca bir şey yapma düğünümüzde beyaz giyinmesini engelleyemeyeceksin.
Increíble... Ilevas aquí dos años medio y consigues una oficina con vistas al centro de la ciudad.
İnanamıyorum, iki buçuk yıldır buradasın ve şehir manzarasını kapıyorsun.
Las atrocidades que ha cometido ahora serán vistas por el mundo entero.
Yaptığınız canavarca şeyleri artık tüm dünya bilecek.
porque quiere que vistas chomba polo de color caqui y saco blazer. ¿ De verdad? ¿ Trajiste eso?
Ondan söz etmen komik çünkü o ağaç bana Dwight'ı hatırlatıyor.
Construyen unos apartamentos como a una cuadra de las oficinas, así que... Tienen vistas amplísimas de la ciudad.
Ofislerden bir blok ötede çatı katı daireleri yapıyorlar, geniş şehir manzarası var.
Las vistas son tan románticas.
Sadece manzara çok fazla romantikti.
Habitación con vistas al Etna en la niebla.
Sisler içindeki Etna manzaralı bir odadayım.
No quiero que sean vistas por el público.
Bunları herkesin görmesini istemiyorum.
Hermosas vistas.
Sağlam manzara.
Me dijiste que había vistas espectaculares pero no puedo ver nada.
Muhteşem manzaralar var demiştin ama hiçbir şey göremiyorum!
Esta película en verdad una de las más inusuales jamás filmadas contiene escenas que, bajo ninguna circunstancia deben ser vistas por personas con problemas cardíacos o que se alteren fácilmente.
Bu film, şimdiye kadar ki alışılmadık şekilde çekilmiş doğrulardan birisi olup içerdiği sahnelerle hiç bir şekilde kalp hastalığı olan ya da kolay üzülenlerce seyredilmemelidir.
- Es acogedor, cálido, con vistas al mar.
Güzel bir okyanus manzarası var.
Pienso que las normales están demasiado vistas.
Normal kadehler bence çok eski moda.
Tan solo observe estas vistas.
Şu manzaraya bir bak.
Usted y la Dra. Brennan ya han sido vistas dando vueltas por ImagiCon haciendo preguntas, ¿ no es así?
Sen ve Dr. Brennan, ImagiCon'da sorular sorarken görüldünüz, değil mi?
Con vistas a las 2 al Duran tierra el cuello y el cuello
Şimdi 2.sırada ve boyun boyunalar
De este lado, verán vistas panorámicas del océano inaccesibles a cualquier otra forma de transporte, mientras de su lado, tendrán 550 kilómetros de Costco's, Jiffy Lubes, y casas de bloques de hormigón con piscinas sobre suelo.
Bu tarafta, panaromik ve başka ulaşım araçlarında karşılaşamayacağınız türden bir okyanus manzarası, bu tarafınızda ise üç yüz elli mil boyunca CostCo'lar Jiffy Lube'lar ve havuzu yerin altında olan cüruf briketiyle kaplı evler göreceksiniz.
Necesitaremos vistas aéreas del vecindario.
Bölgenin havadan görüntülerine ihtiyacımız olacak.
Necesito que te vistas como un canario de seda.
" Senin saten bir kanarya gibi giymeni istiyorum.
He sacado 27.521 vistas en YouTube.
İnternette 27,521 adet videosu var. Severim...
Me refiero a que no tendremos vistas al mar, pero podemos estar allí en dos horas. ¿ Qué?
Yani, okyanus manzaramız olmaz ama, iki saat içinde daha huzurlu bir yerde oluruz.
Bien, dejaré que te vistas.
Tamam, çıkayım da giyin.
Las vistas óseas son normales.
Kemik pencerelesi normal.
Un intermediario, a medio camino entre la casa del médico y el castillo, maravillosas vistas de cada uno.
Arada bir adam. Tam Doktor'un eviyle, şato arasında. İkisinin de manzarası harika.
Los últimos sitios donde fueron vistas con vida.
Kurbanların sağ görüldükleri en son yerler.
Y vivían en una casa grande en una colina con vistas a la ciudad.
... bir tepenin üzerindeki büyük bir evde yaşarmış.
Aquí es donde puede relajarse, relajarse, disfrutar de las vistas panorámicas.
Sırtınızı yaslayıp gevşiyor, geniş manzaranın keyfini çıkarıyorsunuz.
Algún día le compraré a mi madre un hogar con vistas como estas.
Birgün, anneme böyle manzarası olan biryer alacağım.
Ni me importa que haya tanta gente, me encanta retirarme ahí con esas vistas increíbles.
Kalabalık olması umurumda bile değil. İnanılmaz manzarasına düşüyorum hep.
Motel con vistas al océano.
Okyanus Kıyısı Oteli.
Las barbacoas están muy vistas
Mangal biraz eski moda, değil mi?
Siempre hay que priorizar las vistas.
Her zaman manzaraya öncelik vermelisin.
Esperaré a que te vistas.
Ben gidip giyinmeni bekleyeyim.
Luchamos juntos contra una embarazada que quería ver las vistas
"Manzara" diye bir programı seyretmek isteyen bir hamile kadına karşı güçlerimizi birleştirdik.
En las próximas horas cubriremos algunas de las cosas... Sabías que Hay 39 símbolos que representan a las constelaciones vistas desde la Tierra Al establecer una conexión entre dos puertas estelares, un vórtice inestable de la energía emerge de la puerta... ¡ Guau!
Önümüzdeki birkaç saat boyunca size takımyıldızlarını simgeleyen 39 sembol vardır, Dünya'dan göründüğü şekliyle iki geçit arasında bir bağlantı kurulduğunda, geçitlerde kararsız bir enerji girdabı oluşur.
Necesito que te vistas con esto.
Gidip şunu giymen gerek.
La compraron cuando las vistas de árboles y agua no costaban un millón de dólares.
Evi aldıkları zamanlar, ağaç ve deniz manzaralı yerler 1 milyon dolar verilen şeyler değilmiş.
Pero lo que más impresiona, es que sólo pueden ser vistas desde el aire.
Fakat böyle aşırı ebatlardaki çizimler, ancak havadan görülebilir.
Nazca y sus figuras no forman nada, vistas desde la Tierra tienes que sobrevolarlas.
NAZCA ve NAZCA çizgileri yerden görülebilen izler değiller.
Estamos tan lejos de Japón, pero piensa en las vistas que tienes aquí.
- Ama şu manzaraya bir bak.