Translate.vc / испанский → турецкий / Yoga
Yoga перевод на турецкий
2,170 параллельный перевод
Zoey cree que me fui a la yoga.
Zoey beni yogada sanıyor.
Es que... el yoga me pone sensible.
Sadece... Yoga beni duygusallaştırıyor.
Tienes que hacer yoga,
Yogaya ihtiyacın var.
El yoga no puede ayudarte.
Yoga sana yardım edemez.
Yoga de reflejos, lleno.
Reflex yoga, dolu.
Yoga de arena, yoga caliente, yoga para parejas, lleno.
Kumda yoga, dolu. Seksi yoga, dolu. Eşli yoga, dolu.
Sí, o yoga.
- Evet, ya da yogaya. - Hayır, tavrını değiştirmesi gerek.
Y los lunes a la noche va a yoga.
Ve pazartesi akşamları yogaya gider.
Ya sabes, una mezcla de yoga con kamasutra.
Yoganın içine kamasutra katılmış yeni versiyonu.
Estoy en un silencioso retiro de yoga al norte de Nueva York.
Yukarı New York'ta sessiz bir yoga bakımı içindeydim.
Id al trabajo... haced yoga...
İşe git... yogaya git.
Así que tienes un interés en el budismo, en el yoga, en todas las cosas orientales.
O nedenle herkes Budizm, Yoga gibi Doğu sanatlarıyla ilgilendi.
Entonces toma clases de yoga.
O zaman bir yoga dersi al.
Ahora tenemos culo-gay-yoga en el itinerario?
Gey-göt yogası şimdi de müfredat programında mı?
Aprenderé a querer a mis pantalones de yoga e intentaré olvidar lo que es tumbarse desnuda en una cama con otro ser humano.
Yoga taytımı sevmeyi öğrenip başka bir insanla yatakta çıplak olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmaya çalışacağım.
Le pido que haga una cosa mientras yo estoy en yoga.
Yogadayken basit bir iş yapmasını istedim.
Vas a una clase introductoria y ni siquiera es en el estudio de yoga.
Giriş sınıfındasın ve yoga merkezi bile değil.
Y ni siquiera es una colchoneta.
Ve Yoga mat'in bile yok.
Se fue en un fin de semana caliente de yoga en tanga.
- Hafta sonu için yoga turu gibi bir şeye gitti.
Me dijo que Jessica está tomando unas clases de profesorado de yoga.
Jessica'nın yoga öğretmenliği eğitimi aldığını söyledi.
Ni si quiera hice yoga, mamá.
Ben yoga dersi bile almadım, anne.
El yoga y la meditación me parecen particularmente eficaces en un entorno como este.
Yoga ve meditasyonun, özellikle böylesi yerlerde oldukça yararlı buluyorum şahsen.
Vine de la clase de yoga.
Yogadan geliyorum.
¿ Cómo va esa cosa del yoga para embarazadas?
Şu hamile yogası nasıl gidiyor?
Tú sabes, tal vez vaya a esa clase de yoga después de todo.
Baksana, galiba seninle şu yoga derslerine gelsem iyi olur.
¿ Me va a llevar a clase de yoga?
Beni yoga dersine mi götürecek?
- Sí, él va a llevarte a yoga...
- Evet, seni yoga dersine...
¡ No puedo ir a la clase de yoga con Arne!
Arne ile yoga dersine gidemem!
Si no querías dolor, haber hecho yoga.
Acıyı hissetmek istemiyorsan yoga yapmalısın.
Primero fue yoga, luego escalada, ciclismo.
İlk yoga sonra dağ tırmanışı, bisikletçilik...
¿ Cómo va el estudio de yoga? . Oh, eso es bueno.
Yoga nasıl gidiyor?
Bikram... ¿ Es el yoga donde cocinan para ti? .
Bikram... yogada yemek mi yapıyorlar?
Sin embargo, las mujeres embarazadas se supone que no hacen yoga caliente.
Hamile kadınlar ağır yoga yapmamalı
¿ Qué pasa? . Valerie cree que las mujeres embarazadas no pueden hacer yoga caliente.
- Valerie hamilelerin sıcak yoga yapamayacağını söylüyor
Quizá tenga razón. ¿ Vas a seguir enseñando una vez que seas madre? Hago yoga caliente todo el tiempo.
Haklı belki.. sen hamile kalınca öğretecek misin?
Así que sólo te tienes que apuntar en esa lista. Pero fuera de eso, sólo relájate. Medita, se pacífica.
Listeye göre git.. yoga yap meditasyon yap
Haz yoga. Eso es lo que hago. Enseño Bikram.
- Ben Bikram hocasıyım
Genial, genial. Así que enseñas yoga, haces recados, ¿ y realmente quieres quedar embarazada?
Ne güzel.. yoga öğretiyorsun.. derse hazırlanıyorsun ve hamile kalmak istiyorsun
¿ Estás tenso de todo eso del yoga?
Yoga seni rahatlatmıyor mu?
Las mujeres embarazadas no están en el yoga caliente.
Hamile kadınlar yoga istemiyor
¿ Y si en lugar de yoga caliente - yoga templado? - ¿ Tibio?
Ateşli yoga yerine, sıcak yoga desek?
- No. Templado-templado. Para que todo el mundo que odia el yoga caliente pueda hacerlo.
Sıcacık.. ateşli yogayı sevmeyenler de yapsın
Buenas noticias. Tibio, tibio, el yoga es tan popular que nos inscribimos a 2 clases extras.
İyi haber.. sıcak yoga tuttu..
Ya sabes, la idea de tu yoga tibio-tibio ha sido descartada... incluso con ese nombre pegajoso.
- Ben hazırım Sıcak yoga fikrin iyi gitti.. isme rağmen Yarın parka gidip, yoğurt yeyip konuşmuyoruz?
Estoy embarazada... Uso un sapo... Enseño yoga sexy...
Hamileyim.. motora biniyorum.. yoga öğretiyorum.. fenayım ben!
Pero con mis reuniones y mis clases de yoga, quiero decir, yo- -
Toplantılara geldim. - Yoga falan yaptım.
Incluso tengo que ganar en el yoga.
Yogada bile kazanmak zorundayım.
Es una instructora de yoga. Totalmente diferente a mí.
Bir yoga eğitmeni.
Tiene un DVD de yoga.
Sütyen giymez.
Todos ganan.
Bir yoga DVDsi var Kazı-kazan.
Es el yoga caliente. Oh, sí...
- Sıcak yoga