Translate.vc / испанский → турецкий / Yoru
Yoru перевод на турецкий
70 параллельный перевод
Co0moe s posible que ella nunca...?
Neden o hiç olamıyoru?
No puedo...
Inanamıyoru..........
Escucha Dobbs, díle a ese cerdo grasoso que lleve inmediatamente su culo a la oficina de Frank Phillips.
Dobbs Dinle, o şişman domuza söyle hemen kıinkntamje i ile yoru tuzlu oldu çını kaldırıp Frank Phillips ofisine gelsin.
Me mira y dice :
Bana bakıyor hemen yatırıyoruım seni diyor
Le recuerdo que soy un funcionario federal.
Seni uyarıyoru. Ben federal bir memurum.
No soy muy bueno, Yoru Sensei.
Yeterince iyi değilim Usta Sensei.
A Yoru Sensei le dolería perder esta espada.
Usta Sensei o kılıcın kaybolmasını hoş karşılamayacak.
Yo no causo daño a nadie...
Kimseyi tehlikeye atmıyoruım... umarım...
Por ejemplo, estoy usando una...
Mesele ben bile bu gece şey kullanıyoru- -
- Si es así, oí un perro ladrando por ahí.
- Eğer öyleyse, bir köpek orada havlıyoru.
Trato de ser espontáneo en las noches.
Ve gecelerimiizn olabildiğince spontane olmasını sağlamaya çalışıyoru.
- Te dejo la llaves y cuando
- Anahtarları sana bırakıyoru...
Practicando sexo con 3 monos Hynerianos
Pip, napıyorsun? Üç Hyneria eşeğiyle seks yapıyoruım.
Yoru no jikan ga semarikuru [La hora del anochecer se aproxima]
Kabus hızla yaklaşıyor.
Ella hace el baile sensual. ¿ En qué clase de película crees que va a actuar?
Çıplak dans gösterisi yapıyoru. Ne tür filmlerde oynayacağını sanıyorsun?
Yo me acuerdo.
Ben hatırlıyoru.
Recuerdas a un chico llamado Trevor Dawson?
Trevor Dawson adındaki çocuğu hatırlıyoru musunuz?
55 ) } aa ikutsumono yoru wo koete 56 ) } koota yume to kieyukun namida
Ah, üzerinden bir çok gece geçti, Soğuk rüyalar ve solan göz yaşlarının.
49 ) } aa ikutsumono yoru wo koete 49 ) } koota yume to kieyukun namida
500 ) } Sayısız geceleri aşarak geldi 500 ) } Bu donmuş hayallerle solup giden gözyaşları sar beni
Me gusta golpear.
Ben çatlıyoru beğendim.
- Queremos hacer lo mejor...
- En iyisini yapmaya çalışıyoru- -
34 ) } mikazuki no yoru 473 ) } Debajo de una luna creciente.
Bir hilâlin altında!
El sistema está sobrecargado.
Tam kapasitede çalışıyoru...
Lo siento, creo que confunde a James con otra persona
Üzgünüm.Sanıyoru James'i başkasıyla karıştırdınız.
No puedo oírte.
Seni duyamıyoru.
"Para Yoru Morino"
"Yoru Morino" ya
Yoru Morino, ausente.
Morino Yoru, yok.
La cuerda roja que se usaba para atar al perro en tu casa la cuerda que mató a Yoru.
Evde köpeği bağladığın kırmızı iple... Morino Yoru'yu astın.
No pude imaginar que Yoru al crecer se cortara las muñecas.
Yoru'nun bileklerini keseceğini tahmin etmemiştim.
Pero... entonces pensé, ¿ y si fuera Yoru la que murió?
Fakat düşündüm... Ya ölen Yoru olsaydı?
Desde que volví a casa como Yoru Yuu lo perdió todo.
Eve Yoru olarak gittiğimden günden itibaren... Yu...
Bueno, creo que no.
Sanmıyoruım.
Estoy haciendo lo mejor que puedo.
Elimden geleni yapıyoruım. Gitmeliyim.
Pense en la palabra negro el otro dia, le voy a contar esta historia y no era racista, nisiquiera en un contexto racista.
Bunlar hep kafamda. Gerçekte kullanmıyoru... Gençen gün nigger aklımdan geçti.
No puedo creer que le firmé un libro...
Bu adama kitap imzaladığıma inanamıyoru
- No puedo sostenerlas..
- Onları tutamıyoru...
- A mi me parece que tu no lo entiendes porque nosotros estábamos aquí cómodamente sentados y...
- Anladığını sanmıyorum. - Ben de senin önce bizim geldiğimizi anladığını sanmıyoru- -
kuuhaku no yoru mo kuru hazu no nai asa mo zenbu wakatte'tan da
[\ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 ] Şafağın asla sökmeyeceğini sanıyorum. [ \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 ] [ \ a6 ] [ \ k23 ] Ku [ \ k12 ] u [ \ k34 ] ha [ \ k21 ] ku [ \ k18 ] no [ \ k46 ] yo [ \ k18 ] ru [ \ k30 ] mo [ \ k28 ] ku [ \ k40 ] ru [ \ k23 ] ha [ \ k38 ] zu [ \ k23 ] no [ \ k22 ] na [ \ k15 ] i [ \ k11 ] a [ \ k30 ] sa [ \ k38 ] mo [ \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18] Hepsini biliyorum.
- El vertido de aguas residuales?
- Çamurlu su? Orada olduğunu sanmıyoru...
- Así no puedo. - Toma.
Bu işe yaramıyoru burada!
- ¡ Yo no aguanto más!
- Buna dayanamıyoru!
No encuentro mi teléfono.
Telefonumu bulamıyoru.
Ella trata de cosas dulces en el oído, Richard.
Kulağına tatlı şeyler vermeye çalılıyoru Richard.
Esto es un desperdicio de mi puto tiempo.
Zamanımı harcıyoru burada.
Entonces, ¿ Qué...?
Ne yapıyoru -
La cámara no funciona. Conexión perdida.
Kamera çalışmıyoru lBağlantı koptu
Te aviso, deja de echarle miradas a mi chica.
Seni uyarıyoruım, kadınıma öyle bakmayı kes.
- No, en serio, ayer a la mañana yo casi me suicido. - Estás exagerando, ¿ no?
Abartmıyoru musun?
¿ me conoces?
Beni tanıyoru musun?
Le aseguro, Srta. Barnes, que hizo lo correcto. No estaría aquí si no lo creyera así.
Anlıyoru m sizi
- Oh, Dios mío, ustedes hacen éstos a menudo?
Aman Tanrım, Siz bunları çok kullanıyoru musunuz?