Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Zeus

Zeus перевод на турецкий

1,082 параллельный перевод
¿ Fue Zeus?
Zeus mu?
¡ Sé testigo, Zeus y los dioses del Olimpo!
Tanığım ol Zeus ve siz yüce Olimpos'un bütün tanrıları!
Construyó muchos templos y te los dedicó gran Zeus, padre de los dioses.
Birçok tapınak inşa ettirip sana adadı yüce Zeus, tanrıların babası.
Zeus, tu marido, amaba a la niña.
Kocan Zeus, o kıza aşıktı.
Pero Zeus se transformó en una lluvia de oro...
Ama Zeus kendini altın bir yağmura dönüştürdü...
- El niño, Perseo, es el hijo de Zeus.
- Çocuk, yani Perseus, Zeus'un oğlu.
El hijo de Zeus queda expuesto al capricho del azar mientras se castiga al mío con deformidad.
Zeus'un oğlunun işi kısmete kalacak oysa benimki çirkinlikle cezalandırılacak.
Perseo está protegido por Zeus.
Perseus Zeus tarafından korunuyor.
Que el gran Zeus sacuda el Olimpo con su furia.
İsterse yüce Zeus Olimpos'u bile titretecek kadar öfkelensin.
Gran Zeus, en la Tierra es víspera del día más largo.
Yüce Zeus, yeryüzünde şu anda en uzun günün akşamı oluyor.
...... a la cisterna, hasta el canal de entrada. Sero, ¡ ¿ cómo, en nombre de Zeus, te lograste escapar de la celda?
Ama lütfen söyler misin Zeus'un kıçı adına, hücrenden nasıl çıktın?
" Oh, Zeus misericordioso, y vosotros, dioses... permitid a mi hijo... alcanzar la gloria... entre los troyanos, ser valiente y fuerte.
"Tanrıların Tanrısı, merhametli Zeus... " Oğlumun Truvalılar arasında... " üstün, güçlü ve kuvvetli...
¿ Tienes a todos los varones de otros nombre, allí, excepto Zeus.
Zeus dışında bütün erkek isimleri orada var Normie.
Zeus?
Zeus mu?
Me gusta eso, Zeus.
Hoşuma gitti, Zeus.
Pretendía aparearla con el famoso campeón Zeus del Olimpo.
Onu meşhur şampiyon Olimpos Zeus'uyla çiftleştirmek için saklıyordum.
La corriente que hizo que Zeus se enamorara de Ganymedes... llamada "la corriente del anhelo"
"Zeus'un, Ganymede'e olan aşkı'arzu nehri'diye adlandırılırdı."
¿ Por qué los hijos de Chet lo miran como si fuera Zeus... y las mías me miran como si yo fuera una estantería de herramientas en la tienda?
Chet "in çocukları ona niye Zeus" a bakar gibi bakıyorlar? Benim çocuklarım bana Sears mağazasının bahçe bölümündeki tırmığa bakar gibi bakıyor.
Podrías haber nacido de la cabeza de Zeus.
Zeus'un başından büyümüş olarak fırlamış olabilirsin.
No, es Zeus.
Hayır, Zeus.
¿ Por qué no vamos a la oficina de crédito, Zeus?
Neden kredi ofisimize geçmiyoruz, Zeus?
Y luego jugó al Zeus en la estación eléctrica.
Sonra da santralde Zeus'u oynamış.
Van a ser llamado los Zeus.
Adı Zeus olacakmış.
Soy el hombre Zeus.
Ben Zeus adamıyım.
Zeus.
Zeus.
Pero con Zeus, usted no tendrá que hacerlo.
Ama Zeus'la bunları yapmanıza gerek yoktur.
Zeus, los zapatos que le sobrevivirán.
Zeus, sizi gömecek ayakkabılar.
¡ Soy el hombre Zeus, maldición!
Ben Zeus adamıyım.
Quizá lo hayan visto a él... en el comercial de Polaroid o como Zeus... en "El Choque de los Titanes".
Onu Polaroid reklamında görmüş olabilirsiniz, ya da "Devlerin Savaşı" nda Zeus rolünde.
" Ahora los troyanos los troyanos, cual leones voraces, se lanzaron a los barcos griegos pues el corazón de Zeus iba con ellos y sus espíritus estaban llenos como velas en la mañana.
" Truvalılar... Truvalılar, Yunan gemilerine vahşi aslanlar gibi saldırdılar. Çünkü Zeus'un yüreği onlarlaydı.
¡ Sorprendente... salí, pensando que había un terremoto y el lugar parecía haber sido destruido por el mismo Zeus!
Hayret doğrusu. Deprem oluyor, diye dışarı fırlamıştım bir an. Bir de ne göreyim!
Diviérteme con historias de cuando los mortales temblaban al oír el nombre "Zeus".
Ölümlülerin Zeus'un isminden ürperdiği zamanlardaki hikayelerle neşelendir beni.
¿ Por qué habría de preocuparse Zeus de las armas del hombre cuando puede hacer sus propios rayos?
Zeus tüm yıldırımları kendi başına yönetirken neden insanların silahları için kaygılansın ki?
Digo, ¿ mandó llamarnos, gran Zeus?
Yani, bizi emretmişsiniz yüce Zeus?
Pronto, todos los mortales temblarán una vez más ante la furia del renacimiento de Zeus.
Yakında tüm ölümlüler bir kez daha Zeus'un öfkesiyle titreyecekler.
Ayudar a Maximillian Zeus.
Maximillian Zeus'a yardım etmeyi.
Sientan la cólera de Zeus, insignificantes...
Zeus'un gazabını hissedin, sizi önemsiz...
Átenla al rayo de Zeus.
Zeus'un şimşeğine bağlayın onu.
Por fin, el poderoso Zeus está en casa.
Sonunda, kudretli Zeus evinde.
Con Norman Fell como Zeus.
Zeus`u Norman Fell oynuyor.
"Y a la tercera puñalada, se lo entregué a Zeus el guardián de los muertos."
"Son darbeyle onu ölüleri tutan Zeus'a gönderdim."
Nacido de una hermosa mujer mortal pero engendrado por Zeus, el rey de los dioses.
Çok güzel, ölümlü bir anneden dünyaya gelmişti... Ama babası Tanrıların kralı Zeus'tu.
La obsesión eterna de Hera era destruir a Hércules ya que era el constante recuerdo viviente de la infidelidad de Zeus.
Hera'nın en büyük isteği Hercules'i yok etmekti, Çünkü o Zeus'un sadakatsizliğinin yaşayan kanıtıydı.
¿ Era tu padre?
O, Zeus muydu?
¿ Ese era Zeus? ¡ Debes estar bromeándome!
Şaka yapıyor olmalısın.
Nacido de una hermosa mujer mortal pero engendrado por Zeus, el rey de los dioses.
Çok güzel, ölümlü bir anneden dünyaya gelmişti... Ama babası tanrıların kralı Zeus'tu.
- Me envió el mismísimo Zeus.
- Beni bizzat Zeus gönderdi.
Tú y Zeus llegaron seis años tarde.
Sen ve Zeus altı yıl geç kaldınız.
- ¿ Quién sería? - Zeus.
- Kim olurdu?
[PSER, MALDONADO URUGUAY]
Çeviri : ZeuS
¿ Zeus?
Zeus mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]