Translate.vc / испанский → турецкий / Éléphant
Éléphant перевод на турецкий
47 параллельный перевод
- Éléphant.
- Eléphant.
¡ Un éléphant, ça trompe! ¡ Ça trompe!
"Un éléphant, ça trompe, ça trompe."
Yo iré al Elephant and Castle.
Ben ve Razors Elephant ve Castle'a gideceğiz.
Crearon "The White Elephant" ( algo inútil y caro )
Onlar beyaz fili icat ettiler.
"El trigo está tan alto como el ojo del elefante"
# The corn is as high as an elephant's eye #
El Hombre Elefante.
* * The Elephant Man. * * "Fil adam" bir David Fincher filmi
Quiero ir a ver The Elephant Man.
The Elephant Man'i görmek istiyorum.
Elefante.
Elephant.
Elephant le Hace el Amor a un Cerdo
Çeviren... Burak TELCİ...
Viste "El hombre elefante"?
Elephant Man'i izlemiş miydin?
¿ No escribió una canción... llamada "Effervescent Elephant"?
"Köpüren Fil" * diye... bir şarkı yazmıştı galiba o.
- Sí. A "Elephant and Castle".
- Evet, "Elephant and Castle."
¿ Sabes quien tampoco está casado?
Kiminle hiç evlenmemen gerektiğini biliyorsun? * * The Elephant Man.
Papa, ¿ en inglés se dice "LEFANT"?
Baba, Elephant böyle mi yazılır?
Pero había un embotellamiento alrededor de " Elephant y Castle
Ama Elephant and Castle civarında trafik berbattı.
Sabe donde esta "El elefante Rojo"?
Crimson Elephant nerede biliyor musun?
- Este es El elefante Rojo?
- Burası Crimson Elephant mı?
En Elephant Castle.
Elephant Castle.
La próxima parada es Elephant Castle.
Sonraki durak, Elephant Castle.
Elephant Castle es la próxima.
Elephant Castle, sonraki durak.
Verificamos esa pista en Elephant Castle.
Elephant Castle'daki bağlantıya baktık.
Al menos no es Elephant Butte, en Nuevo México.
En azından New Meksiko'dan Fil Tepesi değil.
Siempre : "Estamos pasando por el lugar donde Lord Nelson hizo el amor por primera vez con Lady Hamilton". Generalmente elegía Elephant and Castle.
"Şimdi de Lord Nelson'un, Lady Hamilton'la ilk yattığı yerden geçiyoruz." Bunun için de Fil ve Kale'yi seçerdim.
El elefante y el mercado de Castillo, entrada sur al este, en dirección oeste.
Elephant ve Castle Market, güneydoğu girişi, batıya ilerliyor.
Hace más de 150 años que nadie usa las torres de perforación E34 Elephant.
150 yıldır kimse E-34 büyük sondaj aletini kullanmıyor.
El hombre elefante.
"Elephant Man."
En la noche del 12 de agosto de 1965, el 2do batallón, 3era de la Marina, intentaron hacer un osado asalto en helicóptero en Elephant Valley.
12 Ağustos 1965 akşamında 3. denizci bölüğünden 2. tabur Filler Vadisi'ne cesaret isteyen bir helikopter saldırısı düzenledi.
Necesito libres los lugares VIP La Playa y en el Dunas y también en Pink Elephant, ¿ sí?
Bak, dur,... bana La Playa ve Dune'de VIP masalar ayırmanı istiyorum, Ayrıca Pink Elephant'da, tamam mı?
Elephant, entra dentro.
Fil sen içeri gir.
"El hotel Elephant."
"Elephant Otel."
Soy la hermana Mary Elephant, su profesora sustituta.
Ben vekil öğretmeniniz, Rahibe Mary Elephant.
Los corredores de apuestas no habían empezado a ver la "LBPC" y el clásico juego Dragón-Elefante estaba siempre agotado.
Bahisçiler daha ÇPBL'yi izlemeye başlamamıştı ve The Dragon and The Elephant oyun klasikleri hep tükenmiş olurdu.
No te atrevas a ir de Hombre Elefante conmigo.
Sakın bana "Elephant Man" gibi davranmaya kalkma.
¿ Al lago Elephant Butte?
Ta Elephant Butte'e mi gidecek?
Creo que estoy viendo Elephant Village.
Sanırım fil köyünü de gördüm.
Estamos en Elephant Ridge.
Şu an Elephant Sırtındayız.
# Mi abuela ofrece el c... por todo "Elephant and Castle"
# Büyükannem Elephant and Castle'ın her tarafında boş boş kıç gezdiriyor
¿ Quieres Sr. Elephant?
- Bay Fil'i ister misin?
Sabes, el Hombre Elefante follaba mucho.
Şu Elephant Man bayağı sevişmişti.
El Hombre Elefante.
"The Elephant Man."
Tenía síndrome de Proteus, como el hombre elefante.
The Elephant Man filmindeki gibi.
Pasamos mucho tiempo con él en el backstage del hombre elefante.
Elephant Man'ın kulisinde fena kafa olmuştuk hep birlikte.
- ¿ Qué tal el White Elephant? - Bien. Suena bien.
- Beyaz Fil'e ne dersin?
Supongo que te veré en el White Elephant a la una.
Beyaz Fil'de saat 1'de buluşabiliriz.
- Estoy en el White Elephant, pero tengo que ir a recoger a Clara.
Beyaz Fil'deydim, gidip Clara'yı alacağım.
No me pude decidir entre "Elephant's Breath" y "Clown's Pocket".
Filin nefesi ve geniş vajina arasında seçim yapamadım.