800000 перевод на турецкий

Euro-Textil a suspendu ses paiements. Je viens de leur livrer 800000 brochures.

- Euro-Tekstil geçen hafta onlara 800,000 broşür gönderdikten sonra ödemeyi kesti.

A 800000 $ par an, il a intérêt!

- 800,000'e öyle olmalı.

Il gagne 800000 $?

800,000 dollar mı?

- Jerry. Tu n'as pas l'intention d'apporter les 800000 $ que je t'ai donnés du dernier chargement?

Yanında 800 bin doları götürürken payımı sonraki teslimatta mı verecektin?

Une femme s'embrase, à la bonze, dans le bureau du Directeur de la BVB après s'être vu refuser un prêt de 800000 Ptas.

Bir kadın kendisine olan borçlarını inkar ettikleri için kendini vurmuş.

Je me suis fait près de 800000 en sponsoring, en liquide, plus consultation et commission sur les animaux.

Sponsorluk anlaşmalarından nakit olarak neredeyse 800 bin aldım.. artı danışmanlık ücretleri, artı hayvan sözleşmelerinden komisyon.

Tu veux... 800000 dollars pour faire ce pour quoi on te paye?

Şimdi, bu ne? İcra ettiğin şeyin karşılığı olan $ 800,000`ını mı istiyorsun?

800000 dollars pour montrer ses nibards.

Göğüslerini göstermek için $ 800,000 istiyor.

Il nous a épargné 800000 dollars.

Bizi 800,000 papelden kurtardı.

800000 dollars en liquide.

$ 800,000 nakit.

Ca donne une zone de recherche de 800000 km2.

Bir milyon iki yüz doksan bin kilometrekarelik bir arama alanı.

800000?

800.000 mi?

Je possède 800000 mètres carrés rien qu'à Irvine.

Sadece Irvine'da 8.5 milyonluk yere sahibim.

Il y avait 800000 $ de microprocesseurs dans cet entrepôt... et un mandat de saisie.

Orada 800.000 $ değerinde çalıntı bilgisayar çipleri vardı bir de el koyma izni.

800000 hectares.

800.000 hektar.

"800000 $."

"800.000 dolar."

On dirait qu'il y a environ 800000 $ dans un sac de marin vert.

Yeşil bir çantada 800 bin dolar kadar para var.

- Oh, oh. Il y a 800000 $ dans ce sac, Jethro.

Orada 800 bin dolar var, Jethro.

La langue anglaise est composée de 800000 mots.

İngilizce'de 800.000'in üzerinde kelime var.

Si tu avais 800 000 taels d'argent, qu'en ferais-tu?

800000 gümüşün olsa ne yapmak isterdin?

Si je les avais, tu ne serais pas avec moi. Pourquoi?

800000 gümüşüm olsa burada benimle olmazdın.

Avant sa mort, ton père a contracté un emprunt de 800 000 HK $.

Baban ölmeden önce 800000 dolar borç almış.

La station pèse près de 400 tonnes,

Istasyon 800000 pound agirliginda,

Tu as perdu 800000?

800 bin mi kaybettin?

Ou 800000.

Veya 800 bin.

800000 exactement?

Tam 800,000 mi? Yaklaşık olarak sekiz yüz.

Un barjot a trouvé le moyen de voler 800000 euros de chaussures rares.

Bir kaç delinin 800.000 euro değerindeki nadir ayakkabıları çalıp kaçacağına inanır mıydın?

800000 S pour huit hommes. - Ça fait beaucoup.

Sekiz kişi için yüzer bin çok para demek.

800000.

800,000.

800000 la semaine dernière.

Bu hafta da 800,000.