A6 перевод на турецкий

Quatre personnes ont été tuées sur l'autoroute A6... Voilà. ... Leur voiture a percuté un camion citerne.

Bugün M6 otoyolu üzerinde bir otomobille tankerin... çarpışması sonucu... dört kişi hayatını kaybetti.

Elargis la partie A6.

A-6 karesini büyült.

Ils étaient deux, mais c'était le même type.

{ \ A6 } No Orada iki tanesi oldu, ama onlar aynı adam vardı.

Et une nuit, j'etais sur le pont de l'autoroute A6, a reflechir, et elle est apparue.

- Kim? - O. Bakire Meryem. - Bu mu?

Elle flottait sur l'A6.

- Estetik görünüyordu. - Bir şey görmedim sayılır.

Une bombe dans l'A6.

A6'da bomba var.

Agent Todd, assurez-vous que le garde n'a pas oublié le formulaire DD-932-A6 comme la dernière fois.

Ajan Todd, askeri inzibatın geçen sefer yaptığı gibi DD-932-A6 formunu doldurmayı unutmamasını sağla.

C'était peu après 6 heures hier soir que ses parents ont signalé la disparition d'une Davina âgée de 3 ans, apparemment enlevée pendant qu'elle faisait les coures en famille au centre commercial Greysmark.

Ailesinin 3 yaşındaki Divana'nın kaybolduğunu bildirdiğinde. ( / a6 ) Dün akşam 6'dan sonraydı. Greysmark alışveriş merkezinde ailesiyle birlikteyken,

[... ] totalisait déjà presque 110 kms de retenue aux portes de la capitale, 43 kms sur la 6A à 6B, 18 sur la 86 extérieure de Fagnes au pont de Naujan.

A6 yolunda 20km boyunca tüm Paris'te trafik felç vaziyette.

{ / a6 } 29 policiers exécutés publiquement dans le stade de football par Al Qaïda.

Herkesin gözü önünde El Kaide tarafından 29 Iraklı Polis futbol stadyumunda idam edildi.

{ / a6 } Prenons trois poulets.

3 tane tavuk alalım

{ / a6 } Et tout ce dont nous avons besoin.

Başka bişey gerekli mi?

{ / a6 } Poulets.

Tavuklar.

{ / a6 } Ces cons d'Al Qaïda ont tué le prof d'anglais.

El Kaideli aptallar İngilizce öğretmenini öldürmüşler.

{ / a6 } Non, apporte-moi un verre.

Getir içeyim.

{ / a6 } Tu l'as apporté?

Malzemeyi getirdin mi?

{ / a6 } Prends à gauche.

Sola dön.

{ / a6 } Quand on l'aura récupéré { / a6 } ils nous montreront comment tirer. { / a6 } Si Dieu le veut!

Aleti aldığımızda nasıl çalıştığını bize gösterecekler.

{ / a6 } Savent-ils où le mettre?

Nereye koymak istediklerine karar verdiler mi?

{ / a6 } Ils le savent? { / a6 } Oui.

Evet verdiler.

{ / a6 } S'ils sentent l'alcool, ils me tueront.

Bu herifler alkol kokusu alırlarsa, beni öldürürler.

{ / a6 } Souffle.

Üfle bi.

{ / a6 } C'est bon.

Tamam.

{ / a6 } Écoute, ces gars-là sont des fous.

İyi dinle Jafar, bu El Kaideli herifler çılgın adamlardır.

{ / a6 } Ils ont tué le prof d'anglais.

Bunlardan biri bir ingilizce öğretmenini öldürdü.

{ / a6 } Tu vois.

İyi bak.

{ / a6 } Attention, elle peut être activée par tout contact électrique.

Dikkat etmeniz lazım, herhangi bir elektrik yüklenmesi patlamaya yol açar.

{ / a6 } Compris?

Anladın mı?

{ / a6 } Ensuite, tu attaches le portable.

Buraya cep telefonunu bağlıyorsun.

{ / a6 } Un portable.

Cep telefonu?

{ / a6 } Oui.

Aynen.

{ / a6 } Puis tu allumes le téléphone, { / a6 } et tu sors l'antenne.

Sonra telefonu açıyorsun ardından anteni açıyosun.

{ / a6 } Quand tu l'enterreras, { / a6 } laisse dépasser l'antenne du sol

Bunu gömdükten sonra antenin bir kısmını toprağın üzerinde bırakacaksın.

{ / a6 } pour la connexion.

Aradaki bağlantı için.

{ / a6 } Tu as compris?

Anladınız mı?

{ / a6 } Oui, grâce à Dieu.

Tamam anlaşıldı.

{ / a6 } Ce téléphone déclenchera la bombe { / a6 } en appelant ce numéro.

Bu numarayı aradığınızda bomba patlayacak.

{ / a6 } Quand les blindés s'approcheront, { / a6 } appelle simplement ce numéro, { / a6 } et la bombe explosera.

Amerikan Humerları bombanın yakınında iken tek yapmanız gereken bu numarayı aramak sonra bomba patlayacak.

Reese, je dirais C moins, comme note.

Reese... Bu A6'lık bir not.

Une Audi A6.

Audi A-6.

{ / a6 } Quoi d'autre?

Başka bişey?

{ / a6 } Les poulets.

Evet Tavuklar.

{ / a6 } Poulets... { / a6 } Tu veux les voir?

Bakacak mısın tavuklara?

{ / a6 } Merci.

Teşekkürler.

{ / a6 } Vite.

Hadi çabuk.

{ / a6 } Thé?

Çay ister misin?

{ / a6 } OK.

Tamam.

{ / a6 } Qu'est-ce que c'est?

Ne o?

{ / a6 } Allons-y.

Hadi.

{ / a6 } Et voilà.

İşte burada.

{ / a6 } Ça se met dans la bombe.

Bu kablo bombanın içine gidiyor.