Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Abbey

Abbey перевод на турецкий

435 параллельный перевод
Vous l'avez trouvé prés de la vieille abbaye, c'est cela?
Anladığım kadarıyla Sör Charles'ın cesedini Abbey tepesi civarında bulmuşsun.
La beauté du Taj Mahal, la sérénité de l'abbaye de Melrose.
Tac Mahal kadar güzel. Melrose Abbey kadar dingin.
Abbey.
Abby?
Merci beaucoup, M. Abbey.
Çok teşekkürler, Bay Abbey.
En attendant, la seule fois ou je joue le dur c'est quand on se dispute au sujet de "Downton Abbey."
Fakat ben sadece Downtown Abbey'de kimin daha yakışıklı olduğu üzerine yaptığımız kavgada "Dük" diye bağırdım.
Abbaye. 19 h 30.
Abbey, 7 : 30,
Il y a de nombreuses abbayes en ruines dans les environs.
Ve Abbey'de eve makul seyahat mesafesinde bazı kalıntılar var.
Abbaye. 19 h 30. Pourquoi 19 h 30?
Abbey, 7 : 30, niçin 7 : 30?
Abbey, allez-vous enfin m'écouter?
Abbey, lütfen, beni dinler misin
Je suis Soeur Abbey.
Ben Kardeş Abbey.
Si le voyage ne vous a pas trop éprouvé, parlons de l'achat de l'abbaye de Carfax.
Ve şimdi, kendi kendine dediğin başka şeyler yoksa Carfax Abbey'in hakkında konusmak isterim
J'ai acheté l'abbaye de Carfax qui jouxte vos terres.
- Ben Carfax Abbey'i satın aldımda... ve sizin yerinizle bitişik olduğunu biliyorum
Quel soulagement de revoir de la lumière aux fenêtres de Carfax!
Kont Drakula, o karanlık ışıkların artık aydınlık olması bizi çok mutlu etti Carfax Abbey uzun süredir kapkaranlıktı.
L'abbaye me fait penser à ces vers :
Oh, evet. Abbey beni herzaman korkutmuştur
On a fouillé l'abbaye de Carfax sans succès.
Carfax Abbey nin her yanını aradık hiçbirşey yok.
L'Abbaye de Westminster.
Westminster Abbey kilisesi.
Mon Abbaye!
Canım Abbey'im.
À part vous et Mrs Goddard, je ne connais que les Martin, de la ferme d'Abbey Mill.
Siz ve Bayan Goddard dışında tanıdığım sadece Abbey Mill Çiftliği'ndeki Martinler var.
Imaginez, pas d'oeufs à Donwell Abbey mais il est très généreux
Düşünün, Donwell Abbey'de hiç yumurta yok! , ama o çok cömert.
Je n'aurais pas pu rendre visite à Mme Robert Martin de la ferme d'Abbey Mill
Bayan Robert Martin'i ziyaret edemem.
Et nous comprenons que vous serez beaucoup plus heureux à Hartfield plutôt que de déménager à Donwell Abbey.
Ve Donwell Abbey'e taşınmanızdansa Hartfield'de daha mutlu olacağınızı anlıyoruz.
Mettez-le dans la poubelle verte... qui est à côté de l'abbaye du Refuge dans l'allée McBryde... en sortant de la rue de la Vieille Ecole.
- McBryde Yolunda, Abbey Sığınağı önündeki yeşil çöp kutusuna bırak.
Je suis la mère de Natalie.
Ben Natalie'nin annesiyim, Abbey Logan.
Alors, premier arrêt... Westminster Abbey.
Pekala, ilk durağımız Westminster Manastırı.
Ma femme Abbey refuse que je bouge si je suis irrité.
Eşim üzgünken hiçbir şey yapmamı istemiyor.
Abbey m'avait dit de ne pas conduire.
Abbey sinirliyken araç kullanmamamı önerdi.
Comment allez-vous Abbey?
Abbey, nasılsın? Güzel görünüyorsun.
Laisse tomber. On va rater la bande-annonce de Northanger Abbey.
Boşver şimdi. "Kuzey öfke manastırı"'nın fragmanını kaçırıcaz.
Abbey, tu as vu mes clés?
Abbey, anahtarları mı gördün mü?
Abbey, Sean a besoin d'un autre verre.
Abbey, belki Sean'a başka bir içki vermelisin.
Abbey, sers-lui plutôt un double.
Abbey, şunu iki kat yapsan daha iyi olacak.
- Salut, Abbey.
- Merhaba, Abbey.
- Bonsoir.
Abbey, selam. - Selam.
Abbey, peux-tu servir à Sean ce qu'il veut...
Abbey, Sean ne içmek isterse, ona...
Plus de Abbey qui perd et toi qui gagnes.
Abbey sonsuza kadar gitti. O bir mağlup ve sen bir galipsin.
Abbey, la fille du bar.
Senin barmenin, Abbey.
Pourquoi voudrait-elle s'en prendre à Prue?
Abbey mı? Abbey neden Prue'yu incitmek ister ki?
- Abbey s'en est pris à Prue? - Attends.
- Abbey Prue'yu mu incitiyor?
- Abbey tue Prue au manoir.
- Abbey köşkte Prue'yı öldürüyor.
J'ai entendu dire qu'il y avait de l'or à Glen Abbey.
Glen Abbey'nin civarında bir küp altın olduğu söylendi.
Et Annie a dit que George il croit... que George Harrison il pouvait pas... enfin peut-être, qu'il pouvait pas écrire de chanson... et puis il a écrit "Here Comes the Sun"... et elle disait que c'était une des meilleurs chansons sur "Abbey Road."
Annie, Geroge Harrison'ın şarkı yazamadığını... "ama sonra" "Here Comes A Son'ı" "yazdığını..." ve...
Abbey.
Abbey!
Abbey...
Abbey.
- Eh bien, Abbey- -
Bak Abbey...
Il a été pendu?
Abbey adında biri. Asılmış mı?
Apôtre...
Abbey ( manastır ) Architecture ( mimari )
- Abbey!
Abby, Abby, Abby.
Là il y a Donwell Abbey
. İşte Donwell Abbey.
Westminster Abbey. C'est quoi, ça?
Ooh, ooh, ooh, ooh, ooh.
- Abbey.
- Abbey.
Abbey?
Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]