Translate.vc / французский → турецкий / Abel
Abel перевод на турецкий
937 параллельный перевод
Les personnages du film :
Oyuncular : Joh Fredersen : Alfred Abel
- Alfred Abel
Alfred Abel
Caïn ayant tué Abel,
Kabil, Habil'i öldürdüğünde, tanrı ona bunu söylemiştir.
Abel Magwitch m'a informé qu'il est mon bienfaiteur.
Bana, Abel Magwitch adında biri tarafından... kendisinin beni himayesine alan kişi olduğu bilgisi iletildi.
Vous devez savoir que j'ai rappelé à Abel Magwitch en Australie... que, pour lui, rentrer dans ce pays est un crime passible de la peine de mort!
New South Wales'teki Abel Magwitch'e... bu ülkeye ayak basması halinde... bunun bir suç olarak kabul edilip kendisini kanunun... sert cezasına maruz bırakacağını ilettiğimi bilmelisin.
Chef A aux chefs B et C :
Abel'dan Baker ve Charlie liderlerine.
Commandant appelle B et C.
Abel'dan Baker ve Charlie Gücü'ne.
Commandant B à Commandant A. Vent de travers.
Baker'dan Abel'e. Yandan esen rüzgar var.
Rien à faire.
Abel'dan Baker'a.
" Caïn se jeta sur son frère Abel et le tua.
" Kabil kardeşi Habil'e saldırıp onu öldürdü.
Si à l'origine, il n'y avait qu'Abel, Caïn, Adam et Eve, d'où venait donc cette femme?
Başlangıçta sadece Kabil, Habil, Adem ve Havva varsa eğer bu fazladan kadın nerden geldi?
"Abel nocturne", qui connaitra sûrement le même succès que "garrotage publique".
- Buraya gel José Luis! "Boğarak İdam" ın satış rekorunu kıran son kitabı "Habil'in Gecesi" ni imzalıyor.
Nous communiquons oralement avec Tangle-Abel-One.
Tangle-Abel-One ile sesli iletişim içindeyiz.
Tangle-Abel-One, ici le colonel Cascio au Q.G.
Tangle-Abel-One, ben Ultimate-1'den Albay Cascio.
lci Tangle-Abel-One.
Burası Tangle-Abel-One.
Vous en tuerez et en crucifierez, vous en flagellerez dans vos synagogues, vous les persécuterez de ville en ville pour que retombe sur vous le sang des justes répandu sur la terre depuis le sang d'Abel le juste,
Bunlardan kimini öldürecek, çarmıha gerecek kimini havralarınızda kamçılayacak ve şehirden şehre kovalayacaksınız. Böylece, doğru kişi olan Habil'in kanından, tapınakla sunak arasında öldürdüğünüz Zekeriya'nın kanına kadar,..
Able Murray qui conduisait le train, et Bill Farrow qui escortait le convoi
Bana şahit olacaktı. Abel Murray treni sürecekti.
Va chercher Able Muray et le juge Kutscher!
Derhal gidip Abel Murray ve Yargıç Culthell'i arayın.
Pour Murray il est trop tard. Va chercher le juge.
Abel Murray için çok geç korkarım.
Nous sommes tous navrés de la fin du pauvre Murray.
Bayanlar ve baylar... Abel Murray'e benden fazla üzülen biri olduğunu sanmıyorum.
Pourquoi Cain a tué Abel?
Kabil, Habil'i neden öldürdü?
Et Caïn parla à son frère Abel.
" Kabil, kardeşi Habil'le konuştu.
Caïn se jeta sur son frère Abel et le tua.
"Kabil kardeşinin üzerine çullandι... " ve onu öldürdü. "
Le meurtre d'Abel.
- Habil'in Kabil'i öldürüşünü.
M. Abel?
Bay Abel?
- Abel Rosenberg.
- Abel Rosenberg.
Abel!
Abel!
Comment ça va, mon cher Abel?
İşlerin nasıl, sevgili Abel?
Pourquoi ne dis-tu rien, Abel?
Neden bir şeyler söylemiyorsun, Abel?
Salut, Abel.
Merhaba, Abel.
Mais bien sûr... Abel Rosenberg.
Elbette, Abel Rosenberg.
On pourrait faire un numéro de magie.
Abel, bir sihirbazlık numarası yapabiliriz.
Abel, tout va bien.
Abel, her şey yoluna girecek.
Ecoute-moi bien, Abel.
Abel, şimdi beni dinle.
- Sois pas idiot, Abel.
- Saçmalama, Abel.
Sois gentil avec moi, Abel.
Bana iyi davran, Abel.
S ´ il te plaît, sois gentil avec moi.
Lütfen bana iyi davran, Abel.
Je suis en retard.
Abel, geç kaldım.
Maintenant, je dois m ´ occuper d ´ Abel, le frère de Max,
Şimdi de Max'in kardeşi Abel'a bakmam gerektiğini düşünmeye başladım.
Ça va, Abel.
Ben iyiyim, Abel.
Ne t ´ emporte pas, Abel.
Kendini kaybetme, Abel.
Juste un petit peu?
- Sadece biraz daha, Abel.
Je sais ce que vous allez dire, Abel.
Bana ne diyeceğini biliyorum, Abel.
Je ne suis pas un monstre, Abel.
Ben bir canavar değilim, Abel.
Nous sommes des précurseurs, Abel.
Biz zamanımızın ilerisindeyiz, Abel.
C ´ est comique, non?
Komik, değil mi Abel?
Le dimanche 1 1 novembre au soir, Abel Rosenberg échappa à l ´ escorte policière qui le conduisait à la gare ferroviaire.
11 Kasım pazar sabahı Abel Rosenberg, kendine tren istasyonuna kadar eşlik edecek polisin elinden kurtuldu.
Shalom! Je m'appelle Jack Abel.
Ben Jack Abel.
- Caïn a seulement tué Abel.
Kabil'in Habil'e yaptığı tek şey onu öldürmekti.
- "Abel nocturne"?
- Bu olur mu, "Habil'in Gecesi"?
Jette-le dehors Able, ou je dois m'en charger?
Onu dışarı çıkar, Abel.