Translate.vc / французский → турецкий / Aidan
Aidan перевод на турецкий
1,055 параллельный перевод
J'avais terminé ma liaison avec Big, mais ma culpabilité envers Aidan était comme une gueule de bois persistante.
Büyük'le ilişkimi sonunda bitirdim, ama Aidan'a yalan söylemenin verdiği suçluluk yüzünden uyuyamıyorum bile...
- Dire à qui?
- Kime? Aidan.
Aidan. Je devrais lui dire pour Big.
Ona Büyük'ten bahsetmek zorundayım.
Je ne veux pas prétendre quoi que ce soit ni que tu te disputes avec Aidan.
Rol yapmakla ilgili birşey bilmek istemiyorum.
J'ai voulu me glisser dans le lit d'Aidan, mais il n'était pas dans son lit.
Aidan'la yatakta vakit geçirmeye karar vermiştim ama yatakta değildi.
- Aidan, je dois te dire quelque chose. - Quoi?
- Aidan, sana söylemem gereken birşey var.
Aidan, j'ai couché avec mon ex.
Aidan, eski erkek arkadaşımla yattım.
Je le regrette vraiment, Aidan.
Çok üzgünüm, Aidan.
a faisait à peu près trois semaines qu'Aidan et moi, on se voyait quand...
Aidan'la üc haftadır beraberdik ve- - Ne oldu?
Aidan m'offre ses parents sur un plateau d'argent et je ne suis pas sûre de vouloir les rencontrer. C'est peut-être trop tôt.
Ama şimdi Aidan ailesini gümüş tepside sunuyor ve tanışmak istediğimden emin değilim.
Le plus drôle, c'est qu'Aidan fait tout ce que'aurais voulu que Big fasse. Et moi, je fais comme Big.
Ne tuhaf, Aidan tam da Büyük'ün davranmasını istediğim gibi davranıyor.Ben de tam Büyük gibi davranıyorum.
Ce n'est pas à Aidan que tu devrais dire tout ça? Il est 3 h du matin.
Bunu Aidan'a söylemen gerekmez mi sence?
Le lendemain,'attendis une heure décente pour appeler Aidan et lui dire combien il me manquait. - Furniture Company
Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim.
- C'est Carrie, j'aimerais parler à Aidan.
- Ben Carrie, Aidan'ı arıyorum.
D'un seul coup, l'idée de perdre Aidan m'empêchait de respirer.
Birden, Aidan'ı kaybetme fikri nefesimi kesmişti.
Au bout de deux ours sans nouvelles d'Aidan, e compris que seul un geste dramatique pouvait sauver la situation.
İki gün boyunca Aidan'dan haber almayınca sadece dramatik bir jestin durumu kurtaracağını anladım.
Il s'appelle Aidan.
Adı Aidan.
Aidan.
Aidan.
J'ai avoué ma liaison à Aidan. Il a rompu.
Aidan'a onu aldattığımı söyledim ve benden ayrıldı.
- Que s'est-il passé avec Aidan?
Aidan'la neler oldu?
Je n'ai accepté de faire ce voyage que pour m'éloigner d'Aidan et de ce chaos.
Bu seyahate çıkmamın tek nedeni Aidan'la Büyük'ten ve çıkan karışıklıktan uzaklaşmaktı.
J'étais venue à L.A. en vacances, pour fuir Big, Aidan et moi-même.
Los Angeles'a Aidan'dan, Büyük'ten ve en çok da kendimden uzaklaşıp bir tatil yapmayı umarak gelmiştim.
Vous n'imaginez pas comme je suis flattée.
Gerçekten gururum okşandı. - Ben Aidan.
- Je suis Aidan.
- Ben utanan.
Si ça ne plaît pas à Aidan, tant pis.
Aidan'ın bununla ilgili sorunu varmış.
- Et Aidan?
- Aidan ne olacak?
Et Aidan?
Aidan ne olacak?
Big devient jaloux. J'ai peur qu'il l'appelle ou qu'il fasse une bêtise.
Şimdi de Büyük kıskanmaya başladı ve Aidan'ı arayıp aptalca bir şeyler yapmasından korkuyorum.
Il s'appelle Aidan.
- Diğer adamın bir adı var ;
- Tu as une femme, Natasha.
Aidan! - Senin de bir adın var ;
Pendant ce temps, moi et Aidan, c'était tout plus bonus.
Bu arada ben Aidan'la her şeyi yapıyordum.
Je ne savais pas pour Aidan, mais moi, mon bidule était allumé.
Aidan'ınkini bilmem ama benim ışığım kesinlikle açıktı.
Dix minutes plus tard, Aidan n'était toujours pas revenu.
10 dakika sonra Aidan hâlâ gelmemişti.
Vous êtes bien chez Aidan.
Merhaba. ben Aidan.
J'ai fait des faux appels à Aidan.
- Aidan'a sessiz telefonlar ediyorum.
- Carrie appelle Aidan.
- Carrie Aidan'ı arıyor.
Mais il a refait son plancher!
Aidan muhteşem! Onun parkelerini cilaladı.
Je ne vais quand même pas me connecter pour Aidan.
- Sırf Aidan'a göndermek için e-mail adresi alamam. Korkunç bir şey.
Ce soir-là, j'essayai de rédiger mon premier email, un message plein d'esprit, tout en étant sexy, à Aidan.
O gece ilk e-mail'imi yazmaya çalıştım. Aidan'a hoş, seksi ve duygusal bir not.
Les lndiens devaient attendre jusqu'à six mois pour une réponse.
Kızılderililer mesajlarının karşılığı için 6 ay beklermiş. Benim Aidan'la birlikte olmak istediğimi anlamam 6 ay sürdü.
Il m'a fallu six mois pour réaliser que je voulais être avec Aidan et j'étais désormais impatiente.
Ama şimdi bir dakika bile beklemeyecektim.
Steve sera l'airbag d'Aidan.
Steve de Aidan'ın hava yastığı olacak.
Aidan avait besoin d'un airbag aux toilettes.
Anlaşılan Aidan'ın tuvalette hava yastığına ihtiyacı varmış.
Aidan Shaw.
Aidan Shaw.
Les fantômes de mes relations passées ne lâchaient pas prise.
Geçmişteki ilişkilerimin hayaletlerinden kaçmak pek de kolay olmuyordu. Büyük'le Aidan'dan uzaklaşamadığım gerçeğiyle yüzleşmek zorundaydım.
Je n'avais pas tiré un trait sur Big et Aidan, je m'étais juste tirée.
Sadece uzaklaşmıştım.
Il s'appelait Aidan Shaw.
Adı Aidan Shaw'dı.
Et Aidan?
Ne olacak?
- C'est la version Aidan amélioré.
- O yeni ve gelişmiş Aidan.
- Aidan n'a toujours pas répondu?
- Aidan hâlâ cevap vermedi mi?
"36 heures et toujours pas de réponse d'Aidan."
Aidan'dan Hâlâ Haber Yok " adını verdiğim bir iş üzerinde çalışıyordum.