Translate.vc / французский → турецкий / Alcatraz
Alcatraz перевод на турецкий
324 параллельный перевод
Par beau temps On aperçoit même Alcatraz
Alcatraz bile görünürdü açık havada
Je recrute pour Alcatraz.
Alcatraz için yeni yetenekler arıyorum.
Morts ou à Alcatraz!
Ya öldüler ya da Alcatraz'ı boyladılar.
Alcatraz, Atlanta, Leavenworth... on a essayé cent fois, à cent endroits différents, et on a toujours échoué.
Alcatraz, Atlanta, Leavenworth. Birçok yerde binlerce kez denendi. Hep başarısız olundu.
Pas plus qu'au bagne.
Alcatraz hapishanesinde de disiplin sorunu yok.
L'île d'Alcatraz à bâbord, commandant. Distance 810 mètres.
Alcatraz Adası limanı tam karşımızda, efendim.
Alcatraz!
Alcatraz!
Votre bateau, le Harbour King, fera le tour d'Alcatraz, une prison de haute sécurité pour les criminels les plus dangereux, qui a hébergé des personnages tristement célèbres comme Al Capone,
"Gezinti tekneniz, Limanın Kralı, Alcatraz'ın etrafında da tur atacak..." "... Burası Amerika'daki en tehlikeli suçluların konulduğu... "
Voici l'île d'Alcatraz.
İşte Alcatraz Adası.
Nous habitons tous à Alcatraz.
Bizler de Kaya'da yaşıyoruz.
Alcatraz est connue comme la prison la plus dure d'Amérique.
"Alcatraz, tüm Amerikan cezaevlerinin en serti olmasıyla ünlüdür."
J'ignore si les protestations qui ont suivi ont influencé les autorités, toujours est-il qu'en 1959, le vieillard put enfin quitter Alcatraz.
"Kitabın yayımlanması ve bunu takip eden protestolar..." "... yetkilileri etkiledi mi, bilinmiyor... " "... ama nihayet 1959 yılında... "
Qu'est-ce que ça fait de quitter Alcatraz?
Bay Stroud, Kaya'dan ayrılmak nasıl bir duygu?
Si on avait un peu de fierté à San Francisco, vous feriez sauter Alcatraz au lieu de l'afficher.
Siz San Franciscolular, şehrinizi gerçekten seviyorsanız burayı öveceğinize, suyun dibine gömersiniz. Bir çirkinlik abidesi.
Tom, vous savez comment on appelait Alcatraz autrefois?
Tom, eskiden Alcatraz'a ne derlerdi, bilir misin? - Ne?
En approchant d'Alcatraz, remarquez les courants perfides qui encerclent l'île et rendent toute évasion impossible.
Alcatraz'a yaklaşırken hemen hemen kaçmayı imkansız kılan adanın etrafındaki tehlikeli akıntılara dikkat edin.
Pendant 29 ans, Alcatraz fut un pénitencier fédéral. Ses prisonniers ne pensaient qu'à une chose : S'évader.
29 senelik Federal hapishane döneminde mahkumların saplantısı, muhafızların da baş belası olan tek şey, kaçmaktı.
En 1946 eu lieu l'historique bataille d'Alcatraz.
1946'da tarihi "Alcatraz Muharebesi" meydana geldi.
La dernière tentative d'évasion...
Alcatraz'dan son kaçış girişimi...
Alcatraz est surnommée "The Rock"... 93 000 dollars, c'est ça?
Genellikle "Kaya" olarak anılan Alcatraz... 93 bindi, değil mi?
En 1854, l'armée a commencé à fortifier Alcatraz.
1854'de Birleşik Devletler Ordusu adayı istihkam etmeye başladı.
Ce soir-là, à Alcatraz, j'ai compris que c'était toi que j'aimais.
O gece Alcatraz'da gerçekten istediğim kişinin sen olduğunu biliyordum.
Vous vous souvenez du réseau d'Alcatraz?
Alcatraz kaçışını hatırlıyor musunuz?
Tu es bien mort à Alcatraz.
Sen Alcatraz'da öldün, tamam.
Le réseau d'Alcatraz.
Alcatraz kaçışında.
- Ceux d'Alcatraz? - Pourquoi pas?
- Alcatraz öğrencileri?
SOUVENIR D'ALCATRAZ
ALCATRAZ HATIRASI
- Par temps clair, on voit même la prison d'Alcatraz.
- Bazen Alcatraz çok yakın görünür.
Bienvenue à Alcatraz.
Alcatraz'a hoşgeldiniz.
Alcatraz diffère de toutes les prisons des Etats-Unis.
Alcatraz Amerika'daki diğer hapislere benzemez.
Alcatraz est une prison de haute sécurité avec peu de privilèges
Alcatraz, çok az ayrıcalıkları olan en sıkı korunan cezaevi.
Alcatraz a été construit pour garder les vermines dans le même sac.
Alcatraz tüm çürük yumurtaları bir sepette toplamak için yapıldı.
Personne n'a jamais réussi une évasion d'Alcatraz.
Daha hiç kimse Alkatraz'dan firar edemedi.
Bienvenue à Alcatraz.
Alcatraz'a hoşgeldin.
Le directeur a dit qu'Alcatraz était fait pour nous.
Müdür tam bize göre bir yer bildiğini söyledi... Alcatraz.
Tu te retrouves ici pour ça?
Bu yüzden mi Alcatraz'ı boyladın?
Le destin de certains hommes est de finir à Alcatraz vivants.
Bazılarının Alkatraz'dan diri olarak çıkmaması... alınyazıları.
C'est l'avantage d'Alcatraz, on a tout le temps de pratiquer.
Bu Alcatraz'ın faydaları. Pratik için çok zamanın var.
Quelques mois plus tard, Alcatraz était fermé.
Alcatraz bir yıldan daha az süre sonra kapatıldı.
- Alcatraz, que va-t-on faire dans une prison?
Alcatraz, hapishaneye gidip ne yapıcağız?
Tu vis à Alcatraz, maintenant?
Zenda Mahkumu gibi görünüyorsun.
- Alcatraz.
- Alcatraz'ı.
- Alcatraz?
- Alcatraz'ı mı?
- Jusqu'à Alcatraz.
- Ta Alcatraz'a.
Mesdames et messieurs, voici l'heure de la tombola, dont le premier prix est un voyage tous frais payés aux îles Alcatraz.
Bayanlar ve baylar, sıra günün ilk ödülünü vermeye geldi. Gilligan Adalarına tüm masrafların karşılandığı bir yolculuk.
Si tu tiens jusqu'à l'hosto, tu emménageras vite à Alcatraz.
Ve sen hastaneye yetişirsen, sonraki durağın Alcatraz olacak.
Vous saviez qu'Alcatraz est devenue une prison?
Alcatraz'ın bir hapishaneye dönüştürüldüğünü duydunuz değil mi?
Ici, à la prison d'Alcatraz, tous les rangers sont d'anciens gardiens.
Tüm Alcatraz görevlileri eski gardiyanlardır, buna ben de dahilim.
Mickey Cohen, Joseph Cretzer, dit "le Hollandais"... et Robert Stroud, le fameux oiseleur d'Alcatraz.
Ünlü suçluların evi sayılır, mesela Al Capone'nun Mickey Cohen'in, Joseph "Dutch" Cretzer'in ve Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Stroud'un.
A Alcatraz.
Alcatraz'dan.
Alcatraz.
Alcatraz.