Translate.vc / французский → турецкий / Amber
Amber перевод на турецкий
2,209 параллельный перевод
Bonsoir, je m'appelle Amber.
Selam. Benim adım Amber.
Alex, c'est Amber. La cousine d'Haddie.
ben Amber.
Max, tu pourras donner ça à Amber? J'ai téléphoné, si vous voulez me punir ou me priver d'un truc, allez-y.
bunu Amber'a verir misin? eğer beni hapsetmek ya da başka birşeyler yapmak isterseniz..
- Super. Ouf, ce sera pas Brittany ou Amber, ou un prénom genre porno, hein?
En azından Brittany ya da Amber gibi porno yıldızı ismi olmayacak.
- Amber.
Amber.
- Amber?
Amber?
Va pas t'attirer des ennuis en volant des voleurs.
Amber Holler'a gidip hırsızları soymaya çalışma.
Pardon.
Ben Amber James.
Tu criais : "Amber! Amber!"
Amber! " diyordun.
Un nom, plutôt. Amber.
İsim gibi--Amber.
J'ai eu une petite amie qui s'appelait Amber.
Bir aralar Amber adında kız arkadaşım vardı.
Bonjour, Amber.
- Selam, Amber.
Vous avez amené l'ambroisie à la fête d'adieu de Big Pauly, non?
Sen şu Paul'ün elveda partisine Amber balı getiren kadın değil misin?
Amber North, Simone Winters... professeurs d'aérobic érotique.
Amber North, Simone Winters. Erotik aerobik eğitmenleri.
Le L.A.P.D. a dit qu'ils ont trouvé une bague à 50 000 $ dans votre sac d'entraînement. après votre enseigné une cours de pole dancing à domicile, euh... Amber?
LAPD, evde direk dansı dersi verdikten sonra çantanızda 50 bin dolarlık yüzüğü bulmuş.
Je suis Amber.
Amber benim.
Tu sais, Amber est une ancienne pom-pom girl des Clippers.
Amber, eski Clippers amigosu.
Amber et Simone n'ont jamais entendu parlé de ça.
Amber ve Simone, daha önce bu ilacı duymamışlar bile.
La police a perquisitionné leur appartement le matin suivant quand Amber n'était pas là.
Ertesi sabah, Amber orada yokken evi aramışlar.
Amber n'était pas là, mais c'est son appartement.
Amber orada değildi ama ev onun eviydi.
C'est pas si cool si Amber a le meilleur avocat.
Neden Amber iyi avukatı alıyor?
Simone et Amber y ont fait leur routine habituelle pour le cours de pole-dancing, et on a ensuite toutes essayer de faire les mouvements qu'elles nous ont enseignés.
Simone ve Amber derslerini veriyorlardı. Biz de bize öğrettikleri hareketleri sırayla deniyorduk
Vous avez déclarer à la police que ma cliente, Amber North, n'a jamais quitter la barre.
Polise, müvekkilim Amber North'un direkten hiç ayrılmadığını söylemişsiniz.
Rien de confus. Amber et Simone nous ont séduites, puis elles ont volé nos affaires.
Amber ve Simone bizi uyutup eşyalarımızı çaldılar.
Les empreintes digitales d'Amber n'étaient nul part à l'étage près de sacs à mains et des bijoux, est-ce donc possible que ma cliente ne s'y soit jamais rendue?
Üst katta ne çantanın ne de mücevherlerin yakınında Amber'ın parmak izleri yoktu. O yüzden müvekkilimin oraya hiç çıkmamış olma ihtimali var mı?
Tu m'aides à faire tomber Simone, et Amber peut plaider le larcin comme un délit.
Simone'ı alt etmeme yardım et Amber da suç olarak yiyecek hırsızlığıyla suçlansın.
Simone a ciblée Amber.
Simone, Amber'ı hedef aldı.
Pourquoi pas celui d'Amber?
Neden Amber'ın değil?
Amber a échouée à la vérification des antécédents.
Amber'ın geçmiş kayıtlarında arıza çıktı.
Et mettre le crime sur le dos de Amber et Simone aurait distrait la compagnie d'assurance d'enquêter sur la perte de votre collier de diamants, n'est-ce pas?
Ve suçu Amber ve Simone'a atmak sigorta şirketinin sizin kayıp kolyeyi araştırmasından alıkoyuyordu değil mi?
Pourquoi tu aurais Amber?
Neden Amber'ı alıyorsun?
Vous étiez ici ce week-end?
Geçen hafta sonu evde miydin, Amber?
Amber Sutherland, réalisatrice de documentaire.
Amber Sutherland, belgesel yapımcısı.
Apparemment, Amber avait beaucoup d'équipement de vidéo.
Amber'ın oldukça modern bir video cihazı varmış.
Même si Crosswhite a tué sa femme, en quoi cela concerne Amber Sutherland?
- Crosswhite karısını öldürmüşse bile Amber Sutherland'la ne ilgisi olabilir?
Elle supervisait le travail d'Amber Sutherland.
Amber Sutherland'ın reklam çekimini yönetiyormuş.
On a des questions à propos de Amber Sutherland.
Amber Sutherland hakkında bazı sorular sormak istiyoruz.
D'où connaissiez-vous Amber?
Amber'ı nereden tanıyordunuz?
Amber faisait un documentaire sur vous?
Yani Amber sizin hakkınızda bir belgesel yapıyordu?
Pouvoir donner votre version des faits.
Amber'a kendinizi açmanız.
Savez-vous qui pourrait vouloir tuer Amber?
Amber'a biri neden zarar vermek istesin, bir fikriniz var mı?
C'est une prostituée?
Amber bir orospu mu?
Amber?
Amber?
Amber, aide-moi.
Amber, bana yardım et.
Amber James.
Onunla bir konu hakkında konuşmam gerek.
Oui.
" Amber!
Amber, vous êtes avec moi.
Amber sen benimlesin.
Exactement la raison pour laquelle Amber a tout mis sur le dos de Simone.
İşte bu yüzden Amber, suçu Simone'a yıkıyor.
- de l'hibiscus.
Amber çiçeği.
- Hibiscus.
Amber çiçeği.
Amber, morte.
Yani, Amber artık yok.