Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Ana

Ana перевод на турецкий

21,236 параллельный перевод
Au nom de la Vierge Marie et de Saint Michel l'Archange.
Meryem Ana ve Başmelek Mikail adına.
Au nom de la Vierge Marie, de l'Archange Michel, je vous attache!
Meryem Ana ve Başmelek Mikail adına elini kolunu bağlıyorum!
SPONSOR ET JUGE
ANA SPONSOR VE YARIŞMA JÜRİSİ
Bien sûr, rien de ça ne serait possible sans notre sponsor principal, M. Buddy Campbell.
Elbette tüm bunlar ana sponsorumuz Bay Buddy Campbell sayesinde mümkün oldu.
C'est important, je ne veux pas d'un fils à maman.
Fark eder anne çocuğumu ana kuzusu gibi büyütmek istemiyorum.
Elle a déjà essayé quelque chose?
Şu ana kadar bir şey denedi mi?
Le côté positif, c'est que ce cours a été le plus fréquenté de tous.
İşin iyi tarafına bakarsak şu ana kadar en çok katılım olan ders buydu.
On tabassera tous les gars de la ville jusqu'à ce que je récupère mon blé et que ce tireur soit à genoux, vivant.
Bu şehirdeki herbir ana kuzusunu paramı geri alıp o tetikçi canlı bir şekilde dizlerinin üstüne çökene kadar döveceğiz.
On devait être le contraire d'Underwood.
Bu kampanyanın ana fikri Underwood'un tam zıttı olmaktı.
Alors qui se tient au milieu de Main Street?
- Ana Cadde'de kim sahne alacak?
Quand le juge appellera le 1er témoin, je n'aurai d'autre choix que la fuite... J'ouvrirai une boucherie.
Çünkü yarın hâkim ilk tanığını çağırdığında şu ana kadarki tek planım, kaçıp bir kasap dükkanı açmak.
Le registre de Roxxon.
Roxxon'un ana defteri.
Si c'était le cas, vous seriez déjà morts.
Çünkü öyle olsaydık şu ana ölmüş olurdunuz.
J'ignore si vous avez fait attention, Professeur, mais tuer Savage a toujours été le plan.
Hatırlıyor musun bilmiyorum ama Profesör... -... ama Savage'ı öldürmek her zaman ana plândı.
Quand le Dr. Palmer a siphonné l'énergie du propulseur auxiliaire, il a réduit le...
Doktor Palmer yedek Zaman sürücüsünden gücü çektiği zaman geminin ana gücünü de -
- Il s'avère que le propulseur temporel aie besoin de quelques réparations. Le principal est déconnecté.
Ana devreleri çevrimdışı oldu.
J'allais juste sur la passerelle.
- Selam. Ben de tam ana salona geliyordum.
Tout le monde sur le pont principal immédiatement.
Lütfen herkes ana güverteye gelsin.
Quand nous avons quitté 2016, j'ai supposé que je reviendrais au moment où je suis parti, que Clarissa ne verrait jamais que je n'étais plus là.
2016'dan ayrıldığımızda, tam da ayrıldığım ana döneceğimizi ve Clarissa'nın gittiğimin bile farkında olmayacağını düşünmüştüm.
J'ai déjà établi une liaison vers l'ordinateur d'Omnitrix, Capitaine.
Omnimatris ana sistemine çıkış hattını yükledim bile Captain.
Notre seule preuve est dans vos poumons?
Dedektifler, ana yatak odasında bir şey bulduk.
Tu devais pas économiser le loyer?
Ana fikrin kira ödememek olduğunu sanıyordum.
Je n'ai été marié qu'une fois.
Şu ana kadar bir kez evlendim.
Et si Joe avait prêté la voiture de son père à ce gars, percuté Ana et les jumeaux dans la Volvo, - et mit les voiles?
Ya Joe babasının arabasını bir çocuğa ödünç verdiyse, Volvo'da Ana ve ikizlere vursa,...
Jesus et Mariana, Ana, le bébé?
Jesus ve Mariana, Ana, ya bebek?
M. Wolf, je propose de ramener vos enfants au central pour leur sécurité et bien-être.
Bay Wolf, çocuklarınızı güvenlık ve konfor açısından ana bınaya götürmemızı önerırım.
Jusqu'à ce qu'il m'envoie les aider, et que cette chose sorte du miroir.
Beni laboratuvara yardım etmem için gönderdiği ana kadar. Sonra o şey aynanın içinden çıktı.
c'est une des clés si vous voulez finir le mois tu n'es pas encore en train d'hésiter à me laisser entrer dans ton club, si?
Ayı geçirmek istiyorsan ana unsur bu. Hâlâ beni kulübüne almaya karar vermeye çalışmıyorsun değil mi?
Il faut qu'on la prenne quand elle est seule et sur le vif.
Bak, ana fikir, yalnız ve içten göründüğü bir anını yakalamalıyız.
Retourner au moment où tout était encore possible, avant d'avoir fait le mauvais choix, pour repartir sur la bonne voie.
Yanlış yola sapmadan önce, her şeyin mümkün olduğu bir ana doğru yolu seçebilmek için gitmek.
Ça prouve une approche non-agressive, du moins pour le moment.
Bu, onun agresif olmadığını gösteriyor, en azından şu ana dek.
Le fils à sa maman.
Ana kuzusu.
Merde!
Kahretsin. Pekâlâ, ana kuzusu.
Ils nous reste quelques composants à...
Halletmemiz gereken bir kaç ana ögesi -
On dépasse ce van, et on est libres.
Ters dönmüş aracı geçtiğimiz ana özgürüz.
Il est sûrement en train de préparer sa riposte.
Muhtemelen şu ana kadar geçici bir çözüm bulmuştur.
Mais, jusqu'à présent, je n'avais pas réalisé à quel point!
Ama bu ana kadar nasıl bir yaratık olduğunu fark edememişim.
Je peux les retrouver mais, ça ne me semble pas prioritaire.
Ona ulaşabilirm ana öncelikli olduğunu düşünmüyorum.
Après avoir passé le contrôle de sécurité, merci de suivre les flèches vers notre salle principale.
Güvenlik kontrolünden sonra lütfen ana salonumuza doğru giden koridoru takip edin.
Elle ne l'a pas fait jusqu'à maintenant.
Şu ana kadar düzeltmedi.
Notre boulet de démolition.
Ana top taşıyıcı.
Je l'ai laissé rester quand vous tous me disiez littéralement de ne pas le faire, alors tout ce qui est arrivé jusqu'à ce point, je le prends sur moi, mais ce doit être une décision de groupe.
Hepiniz aksini söylerken kalmasına ben izin verdim. Şu ana kadar olan her şeyin sorumlusu benim. Ama bu seferki bir grup kararı olacak.
Vous ne verrez pas ces images à la télévision ou dans la presse populaire.
Bunlar televizyonlarda veya ana akım medyada görebileceğiniz - görüntüler değil.
- Douze jusqu'ici, au moins.
- Şu ana kadar 12, en az.
Si t'étais malade, tu hallucinerais, je sais pas.
Eğer hasta olsan şu ana kadar halüsinasyon falan görüyor olurdun.
D'après mon contact, c'était le Monsieur Came de John.
Miami, Joe'nun dürüst olduğunu John'un ana uyuşturucu adamı dedi.
Pour arrondir ses fins de mois, il faisait de l'élevage de chiens de combat.
Gorski'nin ana hatları kavgalar için köpekler yetiştiriyordu.
J'ai brisé la règle cardinale... ne jamais craquer pour le chanteur.
Ana kurali deldim. Asla soliste kaptirma kendini.
Jusqu'ici, les seuls que je peux discerner sont Hank et Malik, auxquels il a fait allusion comme des frères.
Şu ana dek tek bulabildiklerim Hank ve Malik, onlardan da kardeşleri gibi bahsediyor.
Alors voilà le modèle de luxe.
- Ana kaynak burada o zaman. Barbra Streisand!
Bureau central!
Ana ofise!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]